Engin Kratzer

Nadal çöktü

27 Ocak 2010
İskoç Murray karşısında 2-0 yenik durumda iken sakatlanan İspanyol tenisçi, maçtan çekilmek zorunda kaldı. Murray’nin dışında Cilic ve tek bayanlarda Henin ile Zheng yarı finale çıktı.

AVUSTRALYA Açık Tenis Turnuvası’nın ilk 4 turunda gösterdiği başarılı performansla eski günlerine döndüğünün sinyalini veren Rafael Nadal, şampiyonaya şanssız biçimde veda etti. Çeyrek finalde İskoç Andy Murray ile karşılaşan İspanyol tenisçi, sakatlığı nedeniyle maçı yarıda bırakmak zorunda kaldı. İlk seti 6-3, ikinci seti tie-break’te 7-6 kaybeden Nadal, 3. sette de de 3-0 geride iken, sağ dizindeki sakatlık nedeniyle karşılaşmadan çekildi. Murray, yarı finalde Hırvat Marin Cilic ile karşılaşacak.
14 numaralı seribaşı olan Ciliç, 7 numaralı seribaşı ABD’li Andy Roddick’i zorlu bir mücadele sonucunda 7-6, 6-3, 3-6, 2-6 ve 6-3’lük setlerle 3-2 yenerek, kariyerinde ilk kez  bir “Grand Slam”de yarı finale çıktı.
Tek bayanlarda günün ilk çeyrek final maçında Belçikalı Justine Henin,  Rus Nadia Petrova’yı 7-6 ve 7-5’lik setlerle 2-0  yenerek yarı finale ismini yazdıran ilk tenisçi oldu. Diğer çeyrek final maçında, turnuvanın sürpriz isimlerinden Çinli Zheng Jie,  Rus  Maria Kirilenko karşısında 6-1 ve 6-3’lük setlerle 2-0 galip gelerek yarı finale çıktı. Zheng, yarı finalde Henin ile karşılaşacak.

Sezer ve partneri Duni ikinci turda elendi

98. Avustralya Açık Tenis Turnuvası’nda  çiftlerde genç bayanlar kategorisinde mücadele eden milli tenisçi Melis Sezer ve  Rumen partneri Cristina Duni, ikinci turda elenerek, şampiyonaya veda etti. Sezer-Duni, ikinci turda Norveçli Ulrikke Eikeri ve Şilili Camila  Silva ikilisine 6-2 ve 6-0 biten setlerle 2-0 yenildi. Milli tenisçi ve partneri, önceki gün ilk tur maçında ise Avustralyalı  Viktorija Rajicic- Harriet Sheahan çiftine 2-6 ve 7-5 (10-3)’lik setlerle 2-0  üstünlük sağlamıştı. Garanti Koza’nın kurduğu Club İstanbul@Enka Uluslararası Tenis Akademisi  oyuncularından olan ve ITF Junior sıralamasında ilk 100’ün içinde hızla  yükselerek 87. sıraya ulaşan genç yetenek Melis Sezer, “Grand Slam”e ana  tablodan başlayan ilk Türk tenisçi olmuştu.

Kötü şans ebedi değildir

Rafael Nadal, sakatlığı nedeniyle yarıda bıraktığı maçtan sonra yaptığı açıklamada, “Kötü şans ebedi değildir. Bütün sakatlıklar endişe vericidir Ama sezon başında bir sakatlık yaşamak beni endişelendirmiyor” dedi.

 

Yazının Devamını Oku

Federer, Hewitt’i Arena’ya gömdü

26 Ocak 2010
Dünya klasmanının 1 numarası, ev sahibi Avustralyalıları üzdü.

TENİSTE dünya klasmanının 1 numarası Roger Federer, Avustralya Açık’ta tam yol ilerlemeye devam ediyor. İsviçreli raket, Avustralyalılar’ın son ümidi Lleyton Hewitt’i kendi seyircisi önünde, Rod Laver Arenası’na adeta gömdü. Antrenman maçı havasında geçen mücadeleyi 6-2, 6-3 ve 6-4’lük setlerle kazanan Federer, çeyrek finalde, İspanyol Fernando Verdasco’yu 3-2 yenen Rus Nikolay Davydenko ile karşılaşacak.
Çinliler geliyor!
Tek erkeklerdeki diğer 4. tur maçlarında Sırp Novak Djokoviç, Polonyalı Lukasz Kubot’u 3-0, Fransız Jo-Wilfried Tsonga da İspanyol Nicolas Almagro’yu 3-2 yendi.
Son dönemde özellikle ekonomik alanda çok duyduğumuz “Çinliler geliyor” sözünü artık tenis için de söylemek mümkün. Önceki gün Ukraynalı Alona Bondarenko’yu yenen Zheng Jie’nin ardından, dün de 4 numaralı seribaşı Danimarkalı Caroline  Wozniacki’yi 6-4 ve 6-3’lük setlerle 2-0 yenen Li Na, çeyrek finale çıkan ikinci Çinli oldu. Şu an dünya sıralamasında ilk 500’ün içinde 17 Çinli’nin olması da geldikleri  noktayı gösteriyor.
Tek bayanlardaki diğer 4. tur maçlarında, 1 numaralı seribaşı ABD’li Serena Williams, Avustralyalı Samantha Stosur’u 2-0, Venus Williams, İtalyan Francesca Schiavone’yi 2-1 yenerek çeyrek finale çıktılar.

Çin devrimi

Zheng Jie’den sonra dün de Danimarkalı Wozniacki’yi yenen Li Na, çeyrek finale çıkan ikinci Çinli oldu.

Yazının Devamını Oku

Yersiz zamansız gereksiz

24 Ocak 2010
Marsel İlhan, Avustralya Açık’ta ikinci tura çıktı, gururumuz oldu. Ancak hem sporcumuz hem de tribünde Türk bayrağını dalgalandıranlar hakkında yazılanlar gerçekten yersiz, zamansız ve gereksizdi.

AVUSTRALYA Açık’ta birinci haftayı geride bıraktık. Marsel İlhan’ın turnuvada 2. tura kadar yükselmesi tenisimize önemli bir ivme kazandırdı. Bizler ekran başında onu izlerken yerimizde duramadık. Melbourne’deki Türkler de onu desteklemek için tribünlere akın etti. Tıpkı Belçikalılar, Fransızlar, İspanyollar ve diğer ülke vatandaşlarının yaptığı gibi...
Marsel, Şilili Gonzales ile ülkeleri adına karşılaştı. Bütün tenis otoriteleri, favori rakibine karşı çok iyi bir maç çıkaran Marsel’i kutlarken, Vatan gazetesinin internet sayfasında ve Selahattin Duman’ın köşesinde hepimizi üzen haber yorumlar yer aldı.
Konu, bizim tenis maçı izlemesini bilmeyen bir toplum olduğumuzdu. Türkler taşkınlık yapmış ve rakip seyircilere sis bombası atmış. Haber ve yorumdaki ana fikir şöyle:
“Türk seyircilerin maç boyunca yaptıkları taşkınlıklar bir rezillik. Marsel ise sadece soyadı Türk kalmış bir sporcu...”
Vah vah vah... Sanki futbolda, basketbolda ve diğer spor branşlarındaki seyirci profilimiz süt dökmüş kedi. Neredeyse, diğer ülkelerden nasıl maç seyredilir kültürünü ihraç ettirecekler!
40 yılda bir kortlarda bizleri tenise motive edecek bir başarılı sporcu yakalamışız, onu karalamaya çalışıyoruz! Türk soyadı taşıyan Marsel veya ön adı Türk olan Elvan Abeylegesse, sonuçta ay yıldızlı forma için ter akıtıyorlar mı akıtmıyorlar mı? Önemli olan bu değil midir?
Gonzales’in maç sonrası yaptığı yorum netti:

Yazının Devamını Oku

Hoşgeldiniz majesteleri

22 Ocak 2010
Avustralya Açık’ın iddialı ismi İsviçreli raket, Romen tenisçiyi yendiği maç sonrası, “Ben buna alışığım. Daha önce de beni önemli kişiler izledi” dedi.

AVUSTRALYA Açık’da “Majesteleri” buluştu.. Sezonun ilk Grand Slam turnuvası olan Avustralya Açık 2. tur mücadelesinde, erkeklerde dünyanın bir numaralı raketi Roger Federer, Romen tenisçi Victor Hanescu’yu 6-2, 6-3 ve 6-2 yenerek, 3. tura yükseldi. Maçı 8 ace ve 52 winner ile tamamlayan Federer, 3. turda İspanyol Albert Montanes ile eşleşti.
Beni onurlandırdı
Federer’i izleyenler arasında Britanya Prensi William da vardı. Mücadele sonrası Prens William’ı selamlayan Federer, “Majesteleri hoş geldiniz” dedi. Avustralya Açık’ta 4 şampiyonluğu bulunan 5. tenisçi olmak için mücadele veren 28 yaşındaki raket, bu tür olaylara alışık olduğunu söylerken, “Benim bir çok maçını önemli kişiler izledi. Prens William’ın da gelmesi beni ayrıca onurlandırdı” dedi.
Erkeklerde günün ilgi çekici olayı, 3 sporcunun 2-0 geriden geldikleri  maçları 3-2 kazanmaları oldu. Baghdatis, Monaco ve Montanes, 2-0 yenik düştükleri  maçları 3-2 kazanmayı başardı.

Şenoğlu elendi

AVUSTRALYA Açık çift bayanlar ilk turunda İpek Şenoğlu ile Kazak partneri Yaroslava Shvedova, Tayvanlı Chia-Jung Chuang ve Çek Cumhuriyeti’nden Kveta Peschke ikilisine 6-0 ve 7-5’lik setlerle, 2-0 mağlup oldu.

Kardeşler tutulmuyor

Avustralya Açık’ın son şampiyonu Serena Williams, 19 yaşındaki Çek Petra Kvitova’yı 6-2 ve 6-1’lik setlerle 2-0 yendi.Venüs Willams da rakibi Sybille Bammer’i 6-2 ve 7-5’lik setlerle 2-0 yenmeyi başararak üçüncü tura adını yazdırdı. 

Yazının Devamını Oku

4 saat 17 dakikalık maç Del Potro'nun

21 Ocak 2010
Arjantinli Del Potro’nun ABD’li rakibini yendiği karşılaşmanın 10-8’lik son seti 77 dakika sürdü.

AVUSTRALYA Açık Tenis Turnuvası’nın 2. tur maçlarından biri tam anlamıyla tenis ziyafetine sahne oldu. Erkeklerde Arjantinli Martin Del Potro ile Amerikalı James  Blake’in mücadelesi, tam anlamıyla “günün maçı” deyimini hak etti. Karşılaşmayı 4 numaralı seribaşı Del Potro 6-4, 6-7, 5-7, 6-3 ve 10-8’lik setlerle 3-2 kazandı.
Ancak Hisense Arena’da oynanan maç, tamı tamına 4 saat 17 dakika sürdü. Servislerde daha başarılı olduğu gözlenen Del Potro 19 ace ile oynadı. 33 yaşındaki rakibi Blake ise 16 ace yaptı. Arjantinli’nin 9, ABD’li raketin de 4 çift hatayla tamamladığı karşılaşmanın, son seti de başlı başına 77 dakika sürdü.
Kirilenko sürprizi
Avustralya Açık’ın en erken sürprizi ise, tek bayanlarda Maria Sharapova’nın ilk turda elenmesi oldu. 14 numaralı Rus tenisçinin, yine aynı ülkeden Maria Kirilenko’ya yenilmesi magazincileri de üzdü. Çünkü Sharapova ’nın kortlarda giydiği kıyafetler onların ilgi odağı.
Justin Henin ise, 20 aylık aradan sonra 5 numaralı seri başı Rus Elena Dementieva’yı yenmesi ile ne kadar büyük bir tenisçi olduğunu gösterdi. Diğer Belçikalı Kim Clijsters de bu turnuvada çok iddialı. İki tenisçi çeyrek finalde karşılaşabilir. Turnuvanın en tepesinde olan Serena Williams’ın gidişatı tekrar bir final oynayabilir havasında.
Federer eskisi gibi değilYeniden erkeklere dönersek, Roger Federer ilk turlarda bile eski hâkimiyetinden uzak. En azından şimdilik. Sürpriz olmadığı takdirde Federer, çeyrek finalde olası ev sahibi Llyton Hewitt veya İspanyol David Ferrer‘e karşı ilk önemli sınavını verebilir. Rafael Nadal ise temkinli ve her puan öncesi %100 konsantre olarak oynuyor. Onun tarafında Ivo Karloviç, Ivan Ljubicic, John Isner gibi çok sert servis atabilen tenisçiler var. 

Teşekkürler Marsel

MARSEL İlhan, Avustralya Açık Tenis Turnuvası’nın 2. turunda Şilili 11 numaralı seribaşı Fernando Gonzales’e, 6-3, 6-4 ve 7-5’lik setlerle boyun eğdi. Ancak Marsel’in başarısı, Türkiye açısından çok önemli ve olumlu  bir tanıtım oldu. Geçen sene de ABD Açık’ta 2. tura çıkmıştı. Marsel istikrarlı oyununda düşüş yaşamadan, tenisini ilerletti ve bu sayede Türk tenisine yeni bir ivme kazandırarak genç sporculara da örnek oldu.

Yazının Devamını Oku

Yağmur durdu Marsel durmadı

20 Ocak 2010
Avustralya Açık’ta mücadele eden milli tenisçimiz, yağmur nedeniyle bir gün sonraya sarkan maçta Fransız Sebastien Grosjean’i yenip 2. tura çıktı.

ANLAŞILAN o ki, 31 Ocak’a kadar ekran başında sabahlamaya devam edeceğiz. Her ne kadar saati ters olsa da Avustralya Açık’ı izlemek, diğer turnuvalardan daha çok keyif veriyor. Bu sene sıkça yağan yağmurların maç erteletmesi nedeniyle bize Wimbledon’u hatırlatan şampiyonada, Türkiye adına çok güzel bir olay yaşandı...
Tek erkeklerde mücadele eden Marsel İlhan, yağmur nedeniyle bir gün sonraya sarkan karşılaşmada, Sebastien Grosjean’i 6-4, 6-3 ve 7-5’lik setlerle 3-0 yenerek 2. tura çıktı.
Yağmur yüzünden ertelenen maçlar tenisçileri farklı etkiler. Yağmurdan önce maçı yönlendiren ve sayılarda ileride olan sporcu, yağmur sonrası soyunma odasından korta döndüğünde eski performansını gösteremeyebilir. Veya tam tersi olur; kaybetmekte olan sporcu o bekleme süresinde uyanır ve maçı kazanır.
Molalar hiç etkilemedi
Marsel İlhan ile Sebastien Grosjean arasındaki 1. tur maçında iki kez yağmur molası verildi. Ancak bu molalar Marsel’i hiç etkilemedi. Karşılaşmaya nasıl başladıysa öyle devam edip, rakibini set vermeden yendi.
Bütün tenisçiler için turnuvalarda, özellikle de Grand Slam’lerde ilk maç çok önemlidir. Şampiyonanın yapıldığı yer, iklim koşulları, kort, kısacası her şey yeni olduğu için ilk karşılaşmada gerçek performansını gösteremeyebilirsin.
 Maç oynadıkça kendi ritmini bulur, havaya girersin. Marsel’in dünkü karşılaşma öncesi en büyük avantajı, ana tabloya çıkana dek üç maç oynamasıydı. Grosjean ise hiç maç yapmamıştı. Dahası, 15 yıldır profesyonel kortlarda raket sallayan çok tecrübeli bir isim olmasına rağmen, Marsel’i hiç tanımıyordu. Zaten bu da Marsel’in en büyük avantajı oldu.

8 milyon $’lık devi yıktı

Yazının Devamını Oku

Yıldız savaşları

17 Ocak 2010
Yaklaşık 945 milyon TL paranın döneceği sezonun ilk Grand Slam mücadelesinde, onlarca yıldız tenisçi ter dökecek.

GRAND Slam olarak tabir edilen dünyanın en önemli dört tenis turnuvasının (Avustralya, Fransa, Wimbledon, ABD) ilki olan Avustralya Açık, bu gece sabaha karşı start alıyor.
550 milyon Avustralya Doları (742 milyon TL) bütçeli turnuva, onlarca ülke televizyonundan yayınlanıyor ve dünyanın dört bir yanından 600 bin seyirci çekiyor. 5 bin kişiye iş imkanı sağlayan şampiyonanın diğer özelliği bir bahis şirketinin sponsorluk yaptığı tek Grand Slam olması.
Betfair, sponsorluk yaptığı turnuvaya milyonlarca dolar katkı sağlıyor. Bu yıl beklenen bahis cirosu 152 milyon Avustralya Doları (205 milyon TL).  31 Ocak’ta sona erecek şampiyonada sporculara dağıtılacak toplam ödül miktarı ise 24 milyon Avustralya Doları (32.4 milyon TL).
Sürprizlerin turnuvası
Avustralya Açık, özellikleri itibariyle diğer Grand Slam’lerden farklı. Tenisçilerin neredeyse tamamının yaşadığı Avrupa ve Amerika’da kış koşulları hüküm sürerken, turnuvanın yapılacağı Melbourne’de şu andaki hava sıcaklığı 25-30 derecelerde seyrediyor. Bunun yanı sıra, sezonun ilk önemli turnuvası olması nedeniyle tenisçilerin birçoğunun gerçek formuna kavuşamamış olması, Avustralya Açık’ı sürprizlere gebe hale getiriyor.
Neredeyse her yıl hiç hesapta olmayan bir tenisçi parlıyor. Erkeklerde Rainer Schuettler, Arnaud Clement, Jo-Wilfried Tsonga, Marat Safin ve Marcos Baghdatis, adlarını ilk kez burada duyurdu. Bayanlarda da geçen yıl Venus Williams ve Jelena Jankoviç ilk turlarda elenmişti.

Günün ‘şanslı kaybedeni’ Marsel!

MİLLİ tenisçimiz Marsel İlhan, biraz kendi becerisi biraz da şansı sayesinde tarihi bir başarıya imza atarak, Avustralya Açık’ın ana tablosunda mücadele etme hakkını kazandı.

Yazının Devamını Oku

Sıfırdan 100 bine

25 Aralık 2009
2009 yılı kazancı 100 bin doları bulan sporcu, “Eğer tenis antrenörlüğünü seçmiş olsaydım ayda 4-5 bin lira kazanacaktım. Şimdi bu parayı haftada kazanıyorum” diyor. ŞU ana kadar Türk tenisinde en başarılı isim olan Marsel İlhan ile bu röportajı yapmamın asıl amacı, Türkiye’de tenisin artık bir meslek olduğunu vurgulamaktı. Marsel 2004 yılında Özbekistan’dan Türkiye’ye geldi. Geldiğinde maddi olanakları zayıf ve antrenmansızdı. Bizim tenisçiler ulusal turnuvalarda onu hep yeniyorlardı. Ancak aradan 5 yıl geçti ve o tarihlerde sıfır puana sahip olan Marsel, bugün dünyada 155 numara oldu.
Marsel bu süreç içerisinde diğer tenisçilerle aynı ortamda çalıştı. Peki ne oldu da Marsel ilerledi, bizimkiler yerinde saydı? Onlardan daha mı yetenekli? Hayır... Kesinlikle değil.

Para ikinci planda

Ama Marsel, tenisle yatıp kalkıyor. Lise mezunu ama profesyonel tenisçi olma kararını 6. sınıfta verdi. 2006’da profesyonel tenisçi oldu. 2008 yılında ise sadece 35 bin dolar para kazandı. Bu para Marsel’in ve antrenörü Can Üner’in hiçbir masrafını karşılamıyordu.
2009 yılı ise Marsel’in çıkış yılı oldu. ABD Açık’ın ana tablosunda 2. tura çıktı. Yıllık kazancı 100 bin doları buldu. Marsel profesyonel tenisindeki parasal konuyu şöyle değerlendiriyor: “Eğer tenis antrenörlüğünü seçmiş olsaydım ayda 4-5 bin lira kazanacaktım. Bu parayı şimdi tenisçi olarak haftada kazanıyorum. Bu kararı alırken bir riskin altına giriyorsunuz. Ama ben tenisçi olacağıma bütün azmimle inandım ve inanmaya devam ediyorum.”
Marsel için para ikinci planda. İyi sonuç daha önemli. Belki de bundan dolayı bu kadar başarılı. Profesyonel kariyerinde dünya 40 ve 70 numaralarını yenen Marsel İlhan’ın, genç tenisçilere verdiği örnek şu:

2010 hedefi ilk 100

“Özbekistan’dayken, oradaki iyi tenisçilerin yüksek hayat standartlarına baktığımda tenisin bir meslek olduğuna inandım. O zamanlar aylık 50-75 dolar kazanıyorduk. Raketler ise 150 dolardı. İlk raketimi hocamın emanet verdiği raketle kazandığım turnuvadan aldığım parayla satın aldım.”
22 yaşındaki raketin başarısını antrenörü Can Üner, şu iki anahtar sözcükle yorumluyor. Azim ve güven. Marsel ise hedeflerini şöyle anlatıyor: “2010’daki hedeflerim ilk 100’e girmek. En az bir ATP turnuvasında final oynamak, bir Grand Slam’de çeyrek final oynamak, TED OPEN ve İzmir Cup’da şampiyon olmak.”

Hindistan’a hazırlanıyor

MARSEL İlhan şu an 30 Aralık’ta başlayacak olan 600 bin dolar para ödüllü Hindistan’daki ATP turnuvasına hazırlanıyor. Tenis Federasyonu ve Turkcell’in katkılarıyla hazırlandığı bu şampiyonanın elemelerinde seri başı olacak. Turnuvanın ana tablosundaki bir numaralı tenisçi ise Robin Soderling. Marsel daha sonra 13 Ocak’ta başlayacak Avustralya Açık’ın ön elemelerine katılacak.
Tenisçimiz turnuvalara kulübü Yeşilyurt’ta tam bir kamp ortamında hazırlanıyor. Ayrıca bir de antrenman partneri var. Adı Andrey Kumantsov. Rus ve dünyada 366 numara.

Marsel’in Günlük Programı

06.00 Kalkış
09.00-12.00 Antrenman
12.00-14.00 Yemek
14.00-15.00 Türkçe Dersi
15.00-16.00 Antrenman
16.00-18.30 Kondisyon çalışması, masaj, streching vs.
Yazının Devamını Oku