AVUSTRALYA Açık Tenis Turnuvası’nın ilk 4 turunda gösterdiği başarılı performansla eski günlerine döndüğünün sinyalini veren Rafael Nadal, şampiyonaya şanssız biçimde veda etti. Çeyrek finalde İskoç Andy Murray ile karşılaşan İspanyol tenisçi, sakatlığı nedeniyle maçı yarıda bırakmak zorunda kaldı. İlk seti 6-3, ikinci seti tie-break’te 7-6 kaybeden Nadal, 3. sette de de 3-0 geride iken, sağ dizindeki sakatlık nedeniyle karşılaşmadan çekildi. Murray, yarı finalde Hırvat Marin Cilic ile karşılaşacak.
14 numaralı seribaşı olan Ciliç, 7 numaralı seribaşı ABD’li Andy Roddick’i zorlu bir mücadele sonucunda 7-6, 6-3, 3-6, 2-6 ve 6-3’lük setlerle 3-2 yenerek, kariyerinde ilk kez bir “Grand Slam”de yarı finale çıktı.
Tek bayanlarda günün ilk çeyrek final maçında Belçikalı Justine Henin, Rus Nadia Petrova’yı 7-6 ve 7-5’lik setlerle 2-0 yenerek yarı finale ismini yazdıran ilk tenisçi oldu. Diğer çeyrek final maçında, turnuvanın sürpriz isimlerinden Çinli Zheng Jie, Rus Maria Kirilenko karşısında 6-1 ve 6-3’lük setlerle 2-0 galip gelerek yarı finale çıktı. Zheng, yarı finalde Henin ile karşılaşacak.
Sezer ve partneri Duni ikinci turda elendi
98. Avustralya Açık Tenis Turnuvası’nda çiftlerde genç bayanlar kategorisinde mücadele eden milli tenisçi Melis Sezer ve Rumen partneri Cristina Duni, ikinci turda elenerek, şampiyonaya veda etti. Sezer-Duni, ikinci turda Norveçli Ulrikke Eikeri ve Şilili Camila Silva ikilisine 6-2 ve 6-0 biten setlerle 2-0 yenildi. Milli tenisçi ve partneri, önceki gün ilk tur maçında ise Avustralyalı Viktorija Rajicic- Harriet Sheahan çiftine 2-6 ve 7-5 (10-3)’lik setlerle 2-0 üstünlük sağlamıştı. Garanti Koza’nın kurduğu Club İstanbul@Enka Uluslararası Tenis Akademisi oyuncularından olan ve ITF Junior sıralamasında ilk 100’ün içinde hızla yükselerek 87. sıraya ulaşan genç yetenek Melis Sezer, “Grand Slam”e ana tablodan başlayan ilk Türk tenisçi olmuştu.
Kötü şans ebedi değildir
Rafael Nadal, sakatlığı nedeniyle yarıda bıraktığı maçtan sonra yaptığı açıklamada, “Kötü şans ebedi değildir. Bütün sakatlıklar endişe vericidir Ama sezon başında bir sakatlık yaşamak beni endişelendirmiyor” dedi.
TENİSTE dünya klasmanının 1 numarası Roger Federer, Avustralya Açık’ta tam yol ilerlemeye devam ediyor. İsviçreli raket, Avustralyalılar’ın son ümidi Lleyton Hewitt’i kendi seyircisi önünde, Rod Laver Arenası’na adeta gömdü. Antrenman maçı havasında geçen mücadeleyi 6-2, 6-3 ve 6-4’lük setlerle kazanan Federer, çeyrek finalde, İspanyol Fernando Verdasco’yu 3-2 yenen Rus Nikolay Davydenko ile karşılaşacak.
Çinliler geliyor!
Tek erkeklerdeki diğer 4. tur maçlarında Sırp Novak Djokoviç, Polonyalı Lukasz Kubot’u 3-0, Fransız Jo-Wilfried Tsonga da İspanyol Nicolas Almagro’yu 3-2 yendi.
Son dönemde özellikle ekonomik alanda çok duyduğumuz “Çinliler geliyor” sözünü artık tenis için de söylemek mümkün. Önceki gün Ukraynalı Alona Bondarenko’yu yenen Zheng Jie’nin ardından, dün de 4 numaralı seribaşı Danimarkalı Caroline Wozniacki’yi 6-4 ve 6-3’lük setlerle 2-0 yenen Li Na, çeyrek finale çıkan ikinci Çinli oldu. Şu an dünya sıralamasında ilk 500’ün içinde 17 Çinli’nin olması da geldikleri noktayı gösteriyor.
Tek bayanlardaki diğer 4. tur maçlarında, 1 numaralı seribaşı ABD’li Serena Williams, Avustralyalı Samantha Stosur’u 2-0, Venus Williams, İtalyan Francesca Schiavone’yi 2-1 yenerek çeyrek finale çıktılar.
Çin devrimi
Zheng Jie’den sonra dün de Danimarkalı Wozniacki’yi yenen Li Na, çeyrek finale çıkan ikinci Çinli oldu.
AVUSTRALYA Açık’ta birinci haftayı geride bıraktık. Marsel İlhan’ın turnuvada 2. tura kadar yükselmesi tenisimize önemli bir ivme kazandırdı. Bizler ekran başında onu izlerken yerimizde duramadık. Melbourne’deki Türkler de onu desteklemek için tribünlere akın etti. Tıpkı Belçikalılar, Fransızlar, İspanyollar ve diğer ülke vatandaşlarının yaptığı gibi...
Marsel, Şilili Gonzales ile ülkeleri adına karşılaştı. Bütün tenis otoriteleri, favori rakibine karşı çok iyi bir maç çıkaran Marsel’i kutlarken, Vatan gazetesinin internet sayfasında ve Selahattin Duman’ın köşesinde hepimizi üzen haber yorumlar yer aldı.
Konu, bizim tenis maçı izlemesini bilmeyen bir toplum olduğumuzdu. Türkler taşkınlık yapmış ve rakip seyircilere sis bombası atmış. Haber ve yorumdaki ana fikir şöyle:
“Türk seyircilerin maç boyunca yaptıkları taşkınlıklar bir rezillik. Marsel ise sadece soyadı Türk kalmış bir sporcu...”
Vah vah vah... Sanki futbolda, basketbolda ve diğer spor branşlarındaki seyirci profilimiz süt dökmüş kedi. Neredeyse, diğer ülkelerden nasıl maç seyredilir kültürünü ihraç ettirecekler!
40 yılda bir kortlarda bizleri tenise motive edecek bir başarılı sporcu yakalamışız, onu karalamaya çalışıyoruz! Türk soyadı taşıyan Marsel veya ön adı Türk olan Elvan Abeylegesse, sonuçta ay yıldızlı forma için ter akıtıyorlar mı akıtmıyorlar mı? Önemli olan bu değil midir?
Gonzales’in maç sonrası yaptığı yorum netti:
AVUSTRALYA Açık’da “Majesteleri” buluştu.. Sezonun ilk Grand Slam turnuvası olan Avustralya Açık 2. tur mücadelesinde, erkeklerde dünyanın bir numaralı raketi Roger Federer, Romen tenisçi Victor Hanescu’yu 6-2, 6-3 ve 6-2 yenerek, 3. tura yükseldi. Maçı 8 ace ve 52 winner ile tamamlayan Federer, 3. turda İspanyol Albert Montanes ile eşleşti.
Beni onurlandırdı
Federer’i izleyenler arasında Britanya Prensi William da vardı. Mücadele sonrası Prens William’ı selamlayan Federer, “Majesteleri hoş geldiniz” dedi. Avustralya Açık’ta 4 şampiyonluğu bulunan 5. tenisçi olmak için mücadele veren 28 yaşındaki raket, bu tür olaylara alışık olduğunu söylerken, “Benim bir çok maçını önemli kişiler izledi. Prens William’ın da gelmesi beni ayrıca onurlandırdı” dedi.
Erkeklerde günün ilgi çekici olayı, 3 sporcunun 2-0 geriden geldikleri maçları 3-2 kazanmaları oldu. Baghdatis, Monaco ve Montanes, 2-0 yenik düştükleri maçları 3-2 kazanmayı başardı.
Şenoğlu elendi
AVUSTRALYA Açık çift bayanlar ilk turunda İpek Şenoğlu ile Kazak partneri Yaroslava Shvedova, Tayvanlı Chia-Jung Chuang ve Çek Cumhuriyeti’nden Kveta Peschke ikilisine 6-0 ve 7-5’lik setlerle, 2-0 mağlup oldu.
Kardeşler tutulmuyor
Avustralya Açık’ın son şampiyonu Serena Williams, 19 yaşındaki Çek Petra Kvitova’yı 6-2 ve 6-1’lik setlerle 2-0 yendi.Venüs Willams da rakibi Sybille Bammer’i 6-2 ve 7-5’lik setlerle 2-0 yenmeyi başararak üçüncü tura adını yazdırdı.
AVUSTRALYA Açık Tenis Turnuvası’nın 2. tur maçlarından biri tam anlamıyla tenis ziyafetine sahne oldu. Erkeklerde Arjantinli Martin Del Potro ile Amerikalı James Blake’in mücadelesi, tam anlamıyla “günün maçı” deyimini hak etti. Karşılaşmayı 4 numaralı seribaşı Del Potro 6-4, 6-7, 5-7, 6-3 ve 10-8’lik setlerle 3-2 kazandı.
Ancak Hisense Arena’da oynanan maç, tamı tamına 4 saat 17 dakika sürdü. Servislerde daha başarılı olduğu gözlenen Del Potro 19 ace ile oynadı. 33 yaşındaki rakibi Blake ise 16 ace yaptı. Arjantinli’nin 9, ABD’li raketin de 4 çift hatayla tamamladığı karşılaşmanın, son seti de başlı başına 77 dakika sürdü.
Kirilenko sürprizi
Avustralya Açık’ın en erken sürprizi ise, tek bayanlarda Maria Sharapova’nın ilk turda elenmesi oldu. 14 numaralı Rus tenisçinin, yine aynı ülkeden Maria Kirilenko’ya yenilmesi magazincileri de üzdü. Çünkü Sharapova ’nın kortlarda giydiği kıyafetler onların ilgi odağı.
Justin Henin ise, 20 aylık aradan sonra 5 numaralı seri başı Rus Elena Dementieva’yı yenmesi ile ne kadar büyük bir tenisçi olduğunu gösterdi. Diğer Belçikalı Kim Clijsters de bu turnuvada çok iddialı. İki tenisçi çeyrek finalde karşılaşabilir. Turnuvanın en tepesinde olan Serena Williams’ın gidişatı tekrar bir final oynayabilir havasında.
Federer eskisi gibi değilYeniden erkeklere dönersek, Roger Federer ilk turlarda bile eski hâkimiyetinden uzak. En azından şimdilik. Sürpriz olmadığı takdirde Federer, çeyrek finalde olası ev sahibi Llyton Hewitt veya İspanyol David Ferrer‘e karşı ilk önemli sınavını verebilir. Rafael Nadal ise temkinli ve her puan öncesi %100 konsantre olarak oynuyor. Onun tarafında Ivo Karloviç, Ivan Ljubicic, John Isner gibi çok sert servis atabilen tenisçiler var.
Teşekkürler Marsel
MARSEL İlhan, Avustralya Açık Tenis Turnuvası’nın 2. turunda Şilili 11 numaralı seribaşı Fernando Gonzales’e, 6-3, 6-4 ve 7-5’lik setlerle boyun eğdi. Ancak Marsel’in başarısı, Türkiye açısından çok önemli ve olumlu bir tanıtım oldu. Geçen sene de ABD Açık’ta 2. tura çıkmıştı. Marsel istikrarlı oyununda düşüş yaşamadan, tenisini ilerletti ve bu sayede Türk tenisine yeni bir ivme kazandırarak genç sporculara da örnek oldu.
ANLAŞILAN o ki, 31 Ocak’a kadar ekran başında sabahlamaya devam edeceğiz. Her ne kadar saati ters olsa da Avustralya Açık’ı izlemek, diğer turnuvalardan daha çok keyif veriyor. Bu sene sıkça yağan yağmurların maç erteletmesi nedeniyle bize Wimbledon’u hatırlatan şampiyonada, Türkiye adına çok güzel bir olay yaşandı...
Tek erkeklerde mücadele eden Marsel İlhan, yağmur nedeniyle bir gün sonraya sarkan karşılaşmada, Sebastien Grosjean’i 6-4, 6-3 ve 7-5’lik setlerle 3-0 yenerek 2. tura çıktı.
Yağmur yüzünden ertelenen maçlar tenisçileri farklı etkiler. Yağmurdan önce maçı yönlendiren ve sayılarda ileride olan sporcu, yağmur sonrası soyunma odasından korta döndüğünde eski performansını gösteremeyebilir. Veya tam tersi olur; kaybetmekte olan sporcu o bekleme süresinde uyanır ve maçı kazanır.
Molalar hiç etkilemedi
Marsel İlhan ile Sebastien Grosjean arasındaki 1. tur maçında iki kez yağmur molası verildi. Ancak bu molalar Marsel’i hiç etkilemedi. Karşılaşmaya nasıl başladıysa öyle devam edip, rakibini set vermeden yendi.
Bütün tenisçiler için turnuvalarda, özellikle de Grand Slam’lerde ilk maç çok önemlidir. Şampiyonanın yapıldığı yer, iklim koşulları, kort, kısacası her şey yeni olduğu için ilk karşılaşmada gerçek performansını gösteremeyebilirsin.
Maç oynadıkça kendi ritmini bulur, havaya girersin. Marsel’in dünkü karşılaşma öncesi en büyük avantajı, ana tabloya çıkana dek üç maç oynamasıydı. Grosjean ise hiç maç yapmamıştı. Dahası, 15 yıldır profesyonel kortlarda raket sallayan çok tecrübeli bir isim olmasına rağmen, Marsel’i hiç tanımıyordu. Zaten bu da Marsel’in en büyük avantajı oldu.
8 milyon $’lık devi yıktı
GRAND Slam olarak tabir edilen dünyanın en önemli dört tenis turnuvasının (Avustralya, Fransa, Wimbledon, ABD) ilki olan Avustralya Açık, bu gece sabaha karşı start alıyor.
550 milyon Avustralya Doları (742 milyon TL) bütçeli turnuva, onlarca ülke televizyonundan yayınlanıyor ve dünyanın dört bir yanından 600 bin seyirci çekiyor. 5 bin kişiye iş imkanı sağlayan şampiyonanın diğer özelliği bir bahis şirketinin sponsorluk yaptığı tek Grand Slam olması.
Betfair, sponsorluk yaptığı turnuvaya milyonlarca dolar katkı sağlıyor. Bu yıl beklenen bahis cirosu 152 milyon Avustralya Doları (205 milyon TL). 31 Ocak’ta sona erecek şampiyonada sporculara dağıtılacak toplam ödül miktarı ise 24 milyon Avustralya Doları (32.4 milyon TL).
Sürprizlerin turnuvası
Avustralya Açık, özellikleri itibariyle diğer Grand Slam’lerden farklı. Tenisçilerin neredeyse tamamının yaşadığı Avrupa ve Amerika’da kış koşulları hüküm sürerken, turnuvanın yapılacağı Melbourne’de şu andaki hava sıcaklığı 25-30 derecelerde seyrediyor. Bunun yanı sıra, sezonun ilk önemli turnuvası olması nedeniyle tenisçilerin birçoğunun gerçek formuna kavuşamamış olması, Avustralya Açık’ı sürprizlere gebe hale getiriyor.
Neredeyse her yıl hiç hesapta olmayan bir tenisçi parlıyor. Erkeklerde Rainer Schuettler, Arnaud Clement, Jo-Wilfried Tsonga, Marat Safin ve Marcos Baghdatis, adlarını ilk kez burada duyurdu. Bayanlarda da geçen yıl Venus Williams ve Jelena Jankoviç ilk turlarda elenmişti.
Günün ‘şanslı kaybedeni’ Marsel!
MİLLİ tenisçimiz Marsel İlhan, biraz kendi becerisi biraz da şansı sayesinde tarihi bir başarıya imza atarak, Avustralya Açık’ın ana tablosunda mücadele etme hakkını kazandı.