Engin Kratzer

Beyaz şölen bugün başlıyor...

21 Haziran 2010
Marsel İlhan ve İpek Şenoğlu’nun da mücadele edeceği 123. Wimbledon Tenis Turnuvası bugün İngiltere’nin başkenti Londra’da start alacak. KORTA giriş ve çıkış protokolü gibi yazılı bir kuralla belirtilmese de tüm sporcuların beyaz kıyafetlerle mücadele ettiği dünyanın en prestijli mücadelesi olan 123. Wimbledon Tenis Turnuvası bugün başlıyor.
Teklerde ilk kez ana tabloya kalma başarısını gösteren Marsel İlhan ile çift kadınlarda bu yıl ikinci kez mücadele edecek olan İpek Şenoğlu da korta çıkacak.Teklerde kazanan erkek ve kadın sporculara 1’er milyon Sterlin para ödülünün verileceği turnuvada toplam 13 milyon 725 bin Sterlin para dağıtılacak.

Federer ve Williams

Roger Federer tek erkeklerde turnuvanın 1 numaralı seribaşı. Bakalım İsviçreli raket 7. kez Wimbledon’ı kazanabilecek mi? 2 numaralı seribaşı Nadal’ın oyun tekniği çim zemine uygun değil. Marsel ise Federer, Davydenko gibi 128 kişilik fikstürün üst kısmında yer alıyor. Kadınlarda geçen yılın şampiyonu Serena Williams tahtını korumaya çalışacak.

Vuvuzela yasak!

DÜNYA Kupası’nı kabusa çeviren vuvuzela, Wimbledon’da yasak. All England Kulübü’nün başkanı Ian Ritchie, “İzleyicilerden sporcuların ve diğer izleyicilerin dikkatini dağıtacak ve oyunun keyfini bozacak aletler getirmemelerini istedik” dedi.
Yazının Devamını Oku

Haydi Marsel

17 Haziran 2010
ALL England Club tesislerinde 21 Haziran’da başlayacak Wimbledon Tenis Turnuvası’nın ön elemeleri, sadece birkaç kilometre ötesindeki Roehampton’daki England Sports Ground kulübünde devam ediyor.

Yaklaşık 250 tenisçiden sadece 16 erkek ve 12 bayan Grand Slam ana tablosuna çıkabilecek. Ön elemelerde tek Türk temsilcimiz 11’inci seri başı Marsel İlhan (ATP=dünya sıralaması 119) ilk tur maçını Belçikalı Ruben Bemelmans’a ( ATP199)  karşı 6/3; 4/6; 6/1 kazandı. Turkcell’in sponsorluğunda, Tenis Federasyonun destekleri ile Yeşilyurt Spor kulübü adına oynayan Marsel, 2’nci turda ise Sloven Alyaz Bedene (ATP 286) 6/2;6/4 yenerek son tura kaldı. Marsel’in bugünkü rakibi Hırvat Roko Karanusic. Karanusic dünya sıralamasında 88’inciliğe kadar yükselmiş ve Wimbledon’da ana tabloda 2 kez ikinci tura çıkmış tecrübeli bir oyuncu. Ana tabloya çıkma maçı 5 set üzerinden oynanacak.

Profesyonellik

MARSEL bu sene ilk 100’e girecektir. Benim için Marsel’in profesyonellik anlayışı ATP bilgisayarının gösterdiği sıralama rakamından çok daha önemli. Marsel Türk tenisine şunu gösterdi; hedefini koyacaksın, inanacaksın ve çalışacaksın. Ne yazık ki bu zihniyette henüz yok denecek kadar az tenisçimiz var.

Yazının Devamını Oku

Toprak kortun ağası

7 Haziran 2010
Roland Garros finalinde Robin Soderling’i 3-0 yenen Rafael Nadal, hem şampiyon oldu, hem rakibinden geçtiğimiz sezonun rövanşını aldı hem de dünya sıralamasında 1 numaraya yükseldi. RAFAEL Nadal, Philippe Chatrier Kortu’nda kendisini, evinde gibi güvende hissediyor. Evini başkasıyla paylaşmaya niyeti de yoktu. Final maçı süresince, rüzgar etkiliydi. Rüzgar en çok, Robert Soderling’in servislerdeki yüksek top atışlarını olumsuz etkiledi.
Daha farklı Nadal
Saatte 200 km’nin üzerinde giden servislerde küçük sapmalar Soderling’in birinci servis yüzdesini kısmen yüzde 50’nin altına düşürdü. Bu oran, Soderling gibi servise dayalı bir tenisçinin diğer vuruşlarının da zamanlamasını bozdu ve hata yaptırdı.
Soderling, birinci sette kısmen telaşlı, bazen gergin zaman zaman kararsızdı. Şampiyonluk karşılaşması öncesi yorumların çoğu, “Soderling şöyle oynar ise, şu olur; böyle oynar ise Nadal’ı böyle yener” şeklindeydi. Nedense pek kimse Nadal’ın bu turnuvada her turdan sonra daha iyi tenis oynadığını pek hesaba katmadı.
Etkisiz bıraktı
Nadal, dün tenisinin doruğundaydı. Bilhassa daha etkili vurmaya başladığı uzunlamasına (paralel) forhand’leri; İsveçli’nin çift el backhand yönüne attığı açılı servisler bundan böyle daha farklı ve etkili tenis oynayan bir Nadal izleyeceğimizi gösterdi.  Bir de inanılmaz mücadelesi, inancı ve istikrarlı konsantrasyonu Soderling’i etkisiz bıraktı ve tekrar dünyanın bir numarası oldu.
Yazının Devamını Oku

Krali İsveçli belirleyecek

6 Haziran 2010
Fransa Açık’ın tek erkekler finalinde Federer’i eleyen Robin Soderling, Toprak Ağası karşısında tempoyu ayarlarsa tacı takabilir.

TOPRAKTA kimin kral olacağı bugün belli olacak. İsveçli Robin Soderling ve İspanyol Rafael Nadal. İki tenisçi, Philippe Chatrier Merkez kortunda (TSİ 16.00) şampiyonluk için mücadele edecek. Favori Nadal. Solak tenisçi 2 hafta boyunca oynadığı altı maçı set (18-0) vermeden kazandı. Bugüne kadar (önceki Fransa Açık Turnuvaları ile birlikte) oynadığı 38 maçın sadece bir tanesini kaybetmiş; Soderling’e.
İşi hiç kolay değil
Finalin temposunu Soderling belirleyecek. 1.93 metre boyundaki Soderling birinci servisleri ve düz güçlü forhandleri ile Nadal’ı çaresiz bırakır ve bunu final boyunca sürdürür ise Nadal’ı Paris’in toprağında ikinci kez yenmiş olacak. Tabii ki bunu burada yazmak kolay. Sonuçta Nadal’a karşı oynuyor Soderling.
Favori Nadal ama
Nadal arka çizgiden agresif şekilde müdafaa yapacaktır. Soderling’in puanları kazanabilmesi için daha riskli oynaması gerekecek. Risk de hataları beraberinde getirebilir. Soderling’e “Nadal favori” demişler. İsveçli de, “Evet doğru. Ancak ben onu daha önce burada yendim. Bu benim için çok önemli bir motivasyon. Toprak kortta oynamayı seviyorum” diye yanıt vermiş. Zaten Federer’i yenmesi ile beraber Soderling’in korttaki yürüyüş ve duruş şekli bile olumlu yönde fark etti.

Yeni kraliçe  Schiavone

SEZONUN ikinci Grand Slam organizasyonu olan Fransa Açık Tenis Turnuvası’nda (Roland Garros) tek bayanlar final maçında İtalyan Francesca Schiavone ile Avustralyalı Samantha Stosur karşı karşıya geldi. İlk final müsabakasına çıkan iki tenisçinin 1 saat 38 dakika süren mücadelesinde gülen taraf 2-0’lık skorla (6-4), (7-6) Francesca Schiavone oldu. Tek bayanlarda 2001 Fransa Açık ve 2003 Amerika Açık’ta çeyrek finale kadar gelebilen 29 yaşındaki tenisçi; ilk kez ülkesine büyük bir zafer yaşattı.

Yazının Devamını Oku

Bu finali Stosur kazanır

4 Haziran 2010
Samantha Stosur ile Francesca Schiavone arasında bugün oynanacak kadınlar finalinin favorisi, Avustralyalı raket.

KADINLAR tenisindeki istikrarsızlık Fransa Açık’ta da devam etti... Serena ve Venus Williams kardeşler erken havlu attı, Justine Henin ve Maria Sharapova ise beklenen geri dönüşlerini yapamadılar. Bugün oynanacak tek kadınlar finalinde iki sürpriz isim; Samantha Stosur ve Francesca Schiavone var. Her ne kadar finale çıkmaları sürpriz olsa da, turnuvada ortaya koydukları oyun ve eledikleri rakiplerin büyüklüğü, her ikisinin de saygı duyulması gereken isimler olduğunu gösteriyor.Toprak kortta ön plandaKazananın 1 milyon 120 bin Euro, kaybedenin ise yarısına razı olacağı final maçının favorisi Stosur... Dünya klasmanında 7. sırada yer alan Avustralyalı, sağlam fiziği, mükemmel tekniği ve güçlü servisleri ile (özellikle de yüksek seken 2. servisleri), kadın tenisinde servislerin, servis karşılamadan daha önemli olduğunu gösterdi. Grand Slam finaline yükselen ilk İtalyan kadın tenisçi olan Schiavone ise toprak kortlarda mücadeleci oyun tarzıyla ön plana çıkıyor. Stosur’un servislerini arka çizgiye vurabilirse kazanma şansı olabilir. İlk kez bir Grand Slam finaline çıkacak olan iki tenisçi arasında bugüne dek oynanan 5 maçtan 4’ünde Stosur galip geldi.

Stosur ve Schiavone Fransa Açık’ta ne yaptılar?

STOSUR - KATEGORİ - SCHIAVONE

6 - MAÇ SAYISI - 612 - OYNADIĞI SET - 15134 - DİREKT SAYI - 1789 - ACE - 31

Soderling’in rakibi Nadal

 FRANSA Açık Tenis Turnuvası’nda (Roland Garros) tek erkeklerde finalin adı belli oldu. İsveçli Robin Soderling ile İspanyol Rafael Nadal yarın şampiyonluk için korta çıkacak. Yarı finalin ilk maçında 15 numaralı seri başı Çek Thomas Berdych ile karşılaşan 5 numaralı seri başı Robin Soderling, karşılaşmadan 3-2 galip ayrılarak finale adını yazdırdı. Günün diğer maçında ise 2 numaralı seri başı Nadal, 22 numaralı seri başı Avusturyalı Jürgen Melzer ile karşılaştı. Karşılaşmadan 3-0 galip ayrılan İspanyol raket, Soderling’in finaldeki rakibi oldu.

Yazının Devamını Oku

Bu maç çok uzun olacak

4 Haziran 2010
Fransa Açık’ta erkeklerde ilk dört seri başından sadece Rafael Nadal kaldı. Nadal yarı finalde kendisi gibi solak ve nerede ise aynı oyun tarzına sahip Avusturyalı Jürgen Melzer ile karşılaşacak. Tahminimce bu maç en az 3-4 saat sürebilir. Tenisseverler maçı izlerken, beş çayını ve de akşam yemeğini ekran başında alacaklar gibi... İspanyolların gururu şimdiden ‘İnşallah yağmur yağmaz’ diyor. Sıcak ve kuru havada zemin daha hızlı olduğundan Nadal’ın aşırı spinli topları, rakip sahada sektiğinde yükselerek hız kazanıyor.
İstikrar yakaladı
Çeyrek finalde Roger Federer’i eleyen İsveçli Robin Soderling ise Çek Thomas Berdych ile karşılaşacak. Altı kez Fransa Açık şampiyonluğunu elinde tutan efsane tenisçi Bjorn Borg, “Soderling geleceğin 1 numarası olacak” yorumunu yaptı. Ancak Soderling’den 1 yaş küçük olan 25 yaşındaki Berdych güçlü tekniği ve fiziği ayrıca Paris’de yakaladığı istikrarı ile Borg’un yorumuna en azından bu maçta haksız çıkartabilir.
Yazının Devamını Oku

Tesadüf değil

2 Haziran 2010
ROGER Federer ile Soderling arasındaki çeyrek final karşılaşması şu ana kadar en kaliteli tek erkekler maçıydı. Yağmurlu bir havada ve zeminin nemli olduğu bir ortamda Federer iyi tenis oynadı. Ancak Soderling’in inanılmaz güçlü servisleri (saatte 225 km) ve balyoz gibi forhandleri dünyanın en iyi tenisçisini bile etkisiz bıraktı.
Mütevazı bir kişiliği olan Soderling, sahada adeta bir dev gibi bütün kortu kaplıyor. Rakiplerinin onu yenebilmeleri için mükemmel tenis oynamaları gerekiyor. Ancak hiç bir tenisçi 3 set boyunca mükemmel tenis oynayamayabilir. Hele bu toprak sahada mümkün değildir.
Dünkü maçı Federer kaybetmedi, Soderling kazandı. Geçen yıl Soderling, yine aynı kortta toprak sahaların kralı Rafael Nadal’ı da yenmişti. Bu sene, Paris’te yarı finale çıkması onun gücünün tesadüf olmadığını bir kez daha kanıtlamış oldu.
Yazının Devamını Oku

Forehand ve Backhand yeniden

31 Mayıs 2010
FRANSA Açık’ta aralıklı yağan yağmur tenisçilerin düzenini ve ritmini olumsuz etkiliyor. Düşünsenize, maçta rakibine karşı hakimiyet kurmuşsun ve karşılaşmayı kazananacaksın. Ama bir bakıyorsun yağmur başlıyor ve hakem doğal olarak maçı durduruyor; sen de raketlerini toplayıp soyunma odasına gidiyorsun ve beklemeye başlıyorsun. Konsantrasyonun alt üst oluyor. Sonra tekrar korta çık... Bu sefer aynı hakimiyeti kurman mümkün olmayabiliyor. Rakibin toparlanmış, antrenöründen tüyoları almış, havaya girmiş. Maçın seyri değişebiliyor.
Yağmur toprak zemini de yavaşlatıyor. Bundan dolayı birçok tenisçi raket tellerini (bu sefer daha az tansiyon vererek) tekrar gerdiriyorlar. Maç programı alt üst oluyor. Örneğin Rafael Nadal iki gün üst üste maç oynamak mecburiyetinde kaldı. Neyseki set vermeden galip geldi. Aksi takdirde 48 saat içinde 10 set oynaması gerekebilirdi.

Kesik vuruşlar yeniden

Maçları izlerken bilhassa drop shot vuruşlarının (rakibin file önüne vurulan kısa top) ne kadar önemli olduğunu görebiliyoruz. Federer, Henin ve diğerleri bu etkileyici vuruşu kullanıyorlar.
Modern teniste bir ara OUT olan Forehand ve Backhand Slice (kesik) vuruşlar Paris’te tekrar IN. Bir de özellikle erkeklerde rakibin Forehand tarafına atılan slice servisleri (fazla sekmeyen açılı olan toplar) izleyebiliyoruz.

ABD’den tek tenisçi

Dünya tenisinin devi sayılan ABD’li erkek tenisçilerin Fransa Açık’ı pek tercih ettiklerini söyleyemeyiz. 2007 yılında Paris’te ana tabloya 9 tenisçi ile katılmışlardı. Her biri ilk turda kaybederek sıfır çekmişti. Bu sene ise ana tabloya 10 Amerikalı katıldı ve sadece Robby Ginepri, Juan Carlos Ferrero’yu eleyerek 4.tura çıkabildi. Rakibi ise Novak Djokovic.
Yazının Devamını Oku