Paylaş
Geçen pazar yapılan ödül töreni genel olarak politik mesajlardan uzak bir atmosferde geçiyordu, ta ki belgeselin yönetmenleri ödüllerini almak için sahneye çıkana kadar.
İsrailli gazeteci ve belgeselin eş yönetmeni Yuval Abraham, sahnede barışın iki tarafın da özgürlüğüyle mümkün olacağını vurguladı, “Birbirimize bağlı olduğumuzu göremiyor musunuz? Basel’in halkı (Filistin) gerçekten özgür olursa, benim halkım da güvende olur” dedi.
Filistinli aktivist Basel Adra da “Bu belgesel, yıllardır katlandığımız ve direndiğimiz acı gerçekliği yansıtıyor” diyerek Filistin halkına yönelik adaletsizliği ve etnik temizliği durdurmak için dünyayı ciddi adımlar atmaya çağırdı.
Salondaki hava genel olarak pozitifti.
“The Brutalist” filmiyle en iyi yardımcı erkek oyuncu kategorisinde ödüle aday olan Guy Pearce’in mutluluğu ve belgeselin yönetmenlerinin elini sıkması, törenin güzel anlarından biriydi.
Üstelik Pearce, törene “Free Palestine” (Özgür Filistin) rozeti takarak katılmıştı.
Filistin’in kazanmasını desteklemeyenler de vardı. 16 kez Oscar'a aday gösterilen söz yazarı Diane Warren alkışlamadı, “Anora”daki rolüyle en iyi kadın oyuncu ödülünü kazanan Mikey Madison geç alkışladı, Ben Stiller’ın zoraki kısacık alkışı izleyicinin gözünden kaçmadı ve eleştirildi.
Filistinli aktivist Basel Adra’nın kişisel çekimleriyle başlayan yapım, dünyanın öbür ucunda Oscar sahnesinde ayakta alkışlandı. Filistin ilk Oscar’ını kazandı.
Sahneden ortak barış mesajı verildi.
Türkiye’yi seviyorum
Bu yıl da Oscar Ödül Töreni sonrası düzenlenen Governors Ball’da lezzetler Karaca tabaklarla servis edildi.
Dünyanın en saygın sinema etkinliklerinden birinde Türk markasının kalitesi ve zarafetiyle yer alması gurur vericiydi.
Karaca Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Karaca, Kurumsal Başkanı Seray Anıl ve Şila Gök ev sahipliğinde, Şef Wolfgang Puck’ın imza restoranı Spago Beverly Hills’te özel bir Oscar yemeği yedik.
Gece boyunca Türkiye’ye olan sevgisini paylaşan ve dünyanın en başarılı şeflerinden biri olarak kabul edilen Wolfgang Puck, kurduğu dev yiyecek-içecek imparatorluğunu ileride oğlu Byron Puck’a devredeceğini, emekliliğini İstanbul ve Bodrum’a geçireceğini söyledi.
Paylaş