Paylaş
İçlerinde yüksek bürokratlar, siyasetçiler ilim ve fen adamlarıyla iktisatçılar vardı. Bu Tefekkür Tekkesi, 1972’de Büyümenin Sınırları (Limits to Growth) adlı bir rapor yayınladı. Raporda, kısaca, doğal kaynakların hızla tükenmekte olduğu gerekçesiyle, artık dünyada milli gelir büyütmesi hedeflemeyen bir ekonomi politikası izlenmesi öneriliyordu. Roma Kulübünün bu raporu çok ünlendi. Dendiğine göre 12 milyon adet basıldı ve 30 dile tercüme edildi. Ancak, gerçek hayata bir etkisi olmadı ve tüm ülkeler milli gelir büyümesini bir numaralı iktisadi hedef olarak almaktan vazgeçmediler.
GERÇEK FİKİRLER ÖLMEZ, UYKUYA YATAR
Geldik 2013 yılına. Son haftalarda “Büyümesiz Gelişme” (Development witout Growth) diye bir tez duymaya başladım. Tabii aklıma Roma Kulübü geldi. Amaçlanmamış olsa da zengin ülkelerin milli gelir artışında bir yavaşlama hatta durma var. Buna “kriz” deniyor. Milli gelir büyüme oranları düşük hatta eksi çıktıkça, iktisatçılar “kriz sürüyor” diye endişe duyuyor. Tabii herkes bunu ciddiye alıyor. Ama bu endişeleri yersiz bulanlar hatta zengin ülkelerin yeniden büyüme peşinde koşmasından endişe edenler de var. Onlar “gelişme” ile “milli gelir artışı” aynı şey değildir; amaç daha yüksek milli gelir değil, daha kaliteli bir yaşam biçimi kurmaktır diyorlar. Yoksa “Roma Kulübü”nün fikirleri uykudan mı uyanıyor?
MİLLİ GELİR ARTIŞI BRÜTTÜR
Muhasebe disiplininde “bilançonun teyit etmediği gelir olmaz” kuralı vardır. Anlamı şudur: Eğer bir firma “net gelir” yani kâr ettiğini ileri sürüyorsa, öz kaynaklarının artmış olması gerekir. Ancak milli gelir hesaplarında, böyle bir bilanço teyidi aranmaz. Milli gelir artışı “gayri safi” (brüt) olarak ölçülür. Milli servetin tahribi, aşınması, eskimesi, hesaplanan milli gelir artışından düşülmez. Mesela bir ülke, 10 milyar değerinde bir havalimanını yıksa, yerine 5 milyar değerinde yeni bir hava limanı inşa etse, hesaba göre milli geliri armış olur. Hâlbuki ülkenin milli serveti azalmıştır. Yani gelir artışını bilanço teyit etmemektedir.
MİLLİ GELİR ARTIŞI NET OLARAK HESAPLANMALIDIR
En azından gelişmiş ülkeler, gösteriş yatırımları yapmadan, brütte “sıfır” büyüyerek de yaşam kalitelerini arttırabilir.
Son Söz: Zenginin derdi, fakiri germez.
Paylaş