DİYARBAKIR'daki uçak kazasından sonra, pilotun adına yazılmış depresyon ve kalp ilaçları reçetelerinin ortaya çıkması üzerine yazdığım ‘‘İstek üzerine reçete yazılır mı?’’ başlıklı yazıma birçok meslektaşımdan destek yazıları geldi.
Bunlardan havalimanında çalışan bir doktorun yazısı özetle şöyle:
‘‘Diyarbakır'daki uçak kazasından sonra köşenizde yazdığınız konuları ilgiyle izliyorum. Havalimanında çalışan bir hekim olarak konuya duyduğum hassasiyetin yanında, istek üzerine yazılmak zorunda kalınan reçeteler konusunda da aşırı derecede rahatsızlık duyduğumu söylemek istiyorum.
Sanırım bu Türkiye'nin her yerinde aynı şekilde uygulanmakta. Hekimin görevlerinden birisi, kendisine gelen hasta kişiyi muayene ve tedavi etmek ve gerek görürse daha üst bir sağlık kurumuna ileri tanı ve tedavi için sevk etmektedir. Ancak bu pratikte farklı bir şekilde işlemektedir. Genelde hastanın ya da hasta olduğunu iddia eden kişilerin muayene olmak yerine istedikleri sağlık kurumuna sevk talebiyle karşılaşılmaktadır. Bu isteği sorgusuz olarak yerine getiren hekim iyi hekim, tıbbi etik ilkeleri doğrultusunda ve mesleğin saygınlığını zedelemeyecek şekilde davrananlar ise kötü hekim gibi görülmekte ve hatta amirleri tarafından da eleştirilmektedir. Hekimler evrak memuru pozisyonuna düşürülmek istenmektedir. Kişiler, daha önceden bir hekime danışmadan eczaneden aldıkları ilaçların reçeteye yazılması konusunda anlamsızca ısrar etmekte, ya da marketten alışveriş yapar gibi hazırladıkları ilaç listelerinin reçeteye yazılmasını talep etmektedirler. Bunu yerine getirmeyen hekimleri de kötü ve uyumsuz hekim olarak kabul etmektedirler.
Bu konuda da acil yasal yaptırımların gerçekleşmesi için TTB konuya acil olarak müdahale etmelidir. Hekime tıbbi konularda kimsenin müdahale edemeyeceğinin bilinmesi gerekmektedir. Bu şekilde hekimler yasa önünde korunacağı gibi, devletin sağlık giderlerinde de önemli derecede azalma olacaktır.’’
Aralarında pilotlar gibi yüzlerce kişinin can güvenliğinden sorumlu kişilerin ilaç tedarik ettiği yerlerde de sistem böyle yürüyorsa, birilerinin acil önlem alması gerekmiyor mu?
HASTA OKULUNDA BUGÜN
Kronik hastalığı olanların hastalıklarıyla başa çıkabilmelerine yardımcı olmayı amaçlayan ‘‘Hasta Okulu’’ uygulamaları devam ediyor.
Bugün saat 14.00'ten itibaren Çapa'daki İstanbul Tıp Fakültesi'nde İnme Geçiren Hastalar, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nde ise Otistik Çocuklar konulu uygulamalar yapılacak.
Haftaya (29 Ocak) aynı saatte Çapa'da Erişkin Diyabetikler, Cerrahpaşa'da ise Kemik İliği Transplantasyonlu Hastalar konuları ele alınacak.