27 Şubat 2002
GEÇTİĞİMİZ günlerde kolesterol yüksekliğini konu alan yazı dizinizi okudum. Trigliseridlerden bahsetmediniz. Ben 60 yaşındayım.Kısa bir süre önce yaptırdığım trigliserid tahlilinde 285 sonucu çıktı. Bunun yüksek olduğunu söylediler. Trigliserid nedir? Bu sonuç tehlikeli midir? Rejim nasıl yapılır.
M. ŞENAY/İSTANBUL
GENEL olarak ‘‘kan yağları’’ diye adlandırılan bir grup yağlı molekül arasında trigliserid de vardır. Halk arasında daha çok kolesterolün tanındığı kan yağları, damar sertliği ya da ateroskleroz diye adlandırılan sorunun oluşumunda risk faktörü oluştururlar. Aralarında bazı küçük yapısal farklar olsa da, kolesterol için okuduklarınız ve bildiklerinizi trigliseride de uyarlayabilirsiniz.
Sizde bulunan 285 gibi bir değer yüksek ama paniklemeyi gerektirecek bir oran değil. Perhizle kısa bir sürede normal sınırlara ineceğini düşünüyorum. Trigliserid, kolesterole oranla, perhize daha kısa zamanda cevap verir. Tabii bu cevap her iki yön için de geçerlidir. Yani inişi kolay olduğu gibi, yükselişi de hızlı olmaktadır. Trigliserid, alkol kullanımından kolay etkilenir. Fazla alkol kullananların kanındaki trigliserid düzeyi genellikle yüksek olmaktadır.
Dikkat ederseniz, yazımın başından beri, kandaki trigliserid düzeyinin olması gereken sınırdan bahsetmedim. Kalp-damar sorunlarından korunmada modern yöntemler, her hastanın ayrı ayrı değerlendirilmesini öngörüyor. Hastada mevcut olan diğer riskleri de dikkate alarak her hasta için ayrı sınırlar ya da daha doğrusu hedefler belirlenmelidir. Örneğin, ailesinde erken yaşlarda ortaya çıkmış kalp-damar hastalığı sorunu olan bir kişi genetik açıdan risk altındadır. Aynı şekilde yüksek tansiyonu bulunan veya şekeri yüksek ya da sigara içen kişiler ayrı ayrı riskler taşır. Bu riskler, farklı önemlerde olmakla beraber oldukça uzun bir liste oluştururlar. İşte hekimliğin sanat yönü burada başlar. Bu risk faktörlerinden mümkün olanları ortadan kaldırarak kişinin kalp-damar hastalığına yakalanma riskini azaltmak mümkün olabilir. İşte kan yağları için kesin bir sınır verilememe nedeni budur. Başkaca risk faktörleri varsa kan yağlarını iyice aşağıya çekerek bir ölçüde denge yaratmaya çalışılır.
Sizin için de hedefleri ve yöntemleri doktorunuz belirlemelidir.
Yazının Devamını Oku 26 Şubat 2002
SORUNUM ádetlerimin düzensiz ve sancılı oluşu. Bu nedenle çoğu zaman yataktan kalkamayacak durumda oluyorum. Halen 20 yaşındayım ve ilk ádet gördüğümden beri bu haldeyim. Bu durum doğal mıdır? Önemli bir rahatsızlığım olabilir mi? Korkumdan doktora gidemiyorum.
Meral YILDIZ/İSTANBUL
HALK arasında ‘‘Korkunun ecele faydası yoktur’’ derler. Hem hastalıktan korkuyor hem de varsa gerçeği öğrenmemek için doktordan kaçıyorsunuz. Sizin için söz konusu değil ama bugün için, erken teşhis edildiğinde kanserin bile çaresinin bulunduğu bir gerçektir.
Herhangi bir şikáyetiniz, normal dışı bir durumunuz varsa, doktora gidip çaresini aramalısınız. Eğer durumunuz normalse bile, bunu bir doktor belirlemeli. Kaldı ki çevrenizdeki diğer bayanlara baktığınızda ádetleri düzensiz ve bu denli ağrılı kişileri pek görmezsiniz. Demek ki bu normal bir durum değil.
Sayın Yıldız, tariflere göre sizde hormonal düzensizlik olmalı. Gideceğiniz kadın hastalıkları uzmanı bir doktor, bu durumu kesinliğe kavuşturduğunda size, bunu düzenleyecek bir ilaç vererek şikáyetlerinizi ortadan kaldırabilir.
Yazının Devamını Oku 25 Şubat 2002
Hürriyet'in doktoru Gündüz Tezmen, menopoz ve tedavisi konusunda kadınların en çok sordukları soruları cevapladı. Menopoz nedir?
- Kadının üreme yeteneğinin bittiği dönemdir. Bu dönemde üreme hormonu üretimi de durur.
Eksilen hormon yerine konulmalı mı?
- Menopozda kadının hızlı yıpranma sürecine girmesine karşılık, vücutta eksilen öncelikle östrojen hormonunun ilaç şeklinde verilmesi bu süreci yavaşlatmakta, birçok sorunu engellemektedir.
Hormon tedavisinin yan etkisi var mı?
- Östrojen hormonunun meme ve rahim kanseri oluşma riskini artırdığı ve bu dokularda mevcut olan kanserlerin seyrini hızlandırdığı yolunda bulgular mevcuttur.
Rahim kanseri riski için önlem nedir?
- Daha önceden herhangi bir nedenle rahmi alınmış olanların dışındakilere progesteron hormonunun da verilmesi rahim kanseri riskini azaltır. Belirli aralıklarla rahim ağzından salgı alıp hücre tahlili (pap smear test) yapılması, kanserleşme riskini erkenden fark etmeyi sağlamaktadır.
Meme kanserine karşı ne yapılabilir?
- 40 yaşını aşmış kadınların bir mamografi (meme rontgeni) çektirmesi ve bunu sonrakiler için mukayese ölçeği olarak saklaması, hormon tedavisi süresince yılda bir kez kontrol yaptırarak değişimleri erken dönemde fark etmesi açısından önemlidir.
Hormon kullananlar daha mı sağlıklı?
- Hormon kullanımı menopozla ortaya çıkan sorunları daha da azaltmaktadır. Birçok çalışma da hormon kullananların meme ve rahim kanseri açısından sık sık kontrol yaptırdığı için hormon kullanmayanlara karşı daha fazla güvencede olduğunu da belirtiyor.
Viagra’yı kimler kullanmalı
Her yaşa uygun mu?
- Çocuklara uygun değildir. 65 yaşın üzerindekilerde de atılım yavaşladığı için daha düşük dozlar gerekebilir.
Kadınlar kullanabilir mi?
- Penisin sertleşme mekanizması için üretilmiştir. Kadınlara uygun değildir.
Kan hastalığı olanlar niçin kullanamaz?
- Penisin ağrılı ve uzun süreli sertleşmesi (priapism), 6 saati geçtiği zaman peniste kalıcı hasarlara yol açabilir. Bu tür kan hastalığı olanlarda priapisme yatkınlık vardır.
Prostat ameliyatı geçirmiş olanlarda da yarar sağlar mı?
- Prostatın tümüyle çıkarıldığı radikal prostatektomi ameliyatı geçirenlerde sinirler kesildiği için erektil disfonksiyon sık görülür. Bu durumda olanlarda Viagra kullanılması halinde yüzde 43 oranında başarı sağlanmıştır.
Yazının Devamını Oku 24 Şubat 2002
<B> Viagra cinsel uyarıcı mıdır?</B> - Halk arasında ‘‘iktidarsızlık’’ olarak da adlandırılan erektil disfonksiyon (penisin sertleşme kusuru) durumlarında kullanılır. Bu tür sorunu olmayanlarda cinsel uyarıcı olarak kullanılmaz.
Ne kadar zamanda etki eder?
- Etkisi 30 dakika içinde başlayabilir.
Tok karnına mı alınmalı?
- Kebaplar, kızartmalar gibi çok yağlı yiyeceklerden sonra alınması, etkinin geç başlamasına yol açabileceği gibi daha da düşük etki yaratır.
Alkolle etkileşmesi var mı?
- Yapılan çalışmalar, alkolün etkileri üzerinde ek bir etki yaratmadığını göstermiştir.
Cinsel uyarı şart mı?
- Viagra normal ereksiyon (sertleşme) mekanizmalarını faaliyete geçirerek etki eder. İlaç alınsa da herhangi bir cinsel uyarı olmadığında etki göstermez.
Kalp hastaları kullanabilir mi?
- Kalp üzerinde olumsuz etkisi yoktur. Ancak, cinsel birleşme kalp atım sayısını artırır. Daha önceden kalp hastalığı mevcut olanlar, Viagra yardımıyla döndükleri cinsel yaşamın yarattığı efor etkisi nedeniyle sıkıntı yaşayabilirler.
Kimler kullanmamalı?
- Zaman zaman belirti veren koroner kalp hastalığı olanlar, 6 ay içinde enfarktüs ya da felç gibi hastalık geçirmiş olanlar, çok düşük ya da çok yüksek tansiyonu olanlar, nitrat içeren ilaçları kullananlar Viagra almamalı. Tavukkarası (retinitis pigmantosa) ve orak hücre kansızlığı ile lösemi gibi kan hastalığı olanlara da uygun değildir.
Tansiyon hastaları kullanmamalı mı?
- Tansiyonu 90/50'nin altında ya da 170/110'un üzerine olanlar Viagra almamalı.
Tansiyon ilacı kullananlar...
- Tansiyon ilacı kullananlarda ilacın tansiyon düşürücü etkisinde yaklaşık 10 mm'lik ek düşme (örneğin 130/90 olan tansiyonun 120/80'e düşmesi) yaratabilir.
Başka hastalığı olanlar kullanabilir mi?
- Böbrek ve karaciğer yetmezliği ilacın atılımını yavaşlatır. Bu nedenle daha düşük dozlar kullanılmaktadır.
YARIN: Kadın kullanır mı?
Yazının Devamını Oku 22 Şubat 2002
<B>B</B>u günden itibaren bayram süresince Hürriyet Medya Towers'ın doktoru Gündüz Tezmen, ilaç ve ilaç tedavileriyle ilgili olarak sıklıkla sorulan okuyucu sorularını cevaplandıracak. Dr. Tezmen, her ilacın az da olsa yan etkileri bulunabileceği gerçeğinin unutulmaması gerektiğini söyledi. Toplumdaki yaygın inanışların aksine bu gerçeğin tüm doğal ilaçlar için de geçerli olduğuna dikkat çeken Dr. Tezmen, önemli olanın, ilacı kullanırken karşılaşılabilecek durumları bilmek olduğunu vurguladı.
İlaç kullanırken, alkol alınabilir mi?
- Alkol, bazı ilaçların etkisini azaltabilirken, bazılarının etkisini arttırabilir. Bu, tersine olarak ilaçların, alkolün etkisini arttırması şeklinde de görülebilir. Bazı ilaçlar da alkolle birleştiği zaman zehirli etkiler yaratabilir.
Alkol kullanana narkoz uygulanır mı?
- Narkozda kullanılan bazı ilaçlar, sürekli alkol kullananların karaciğerinde hasar yaratabilir. Bazı narkoz ilaçları da sürekli alkol kullananların karaciğerinde yeterli hızda parçalanamadığı için, vücutta yüksek dozlara çıkarak tehlikeli olabilir.
Antibiyotik kullanırken alkol alınabilir mi?
- Aralarında mantar, parazit ve sıtma ilaçlarının da bulunduğu antibiyotikleri kullanılırken alkol kullanılması, bulantı, kusma, başağrısı, ateş basması ve havale nöbeti gibi belirtilere yol açabilir. Ayrıca alkol kullanılması birçok antibiyotiğin vücuttaki etkisini azaltır. Karaciğerde işlenen antibiyotiklerin, sürekli alkol kullananların karaciğerine zarar verme riski yüksektir.
Sinir ve uyku ilaçları ile alkol birlikteliği öldürücü olur mu?
- Aralarında antipsikotik ilaçların da bulunduğu sakinleştirici ve uyutucu etkili ilaçlarla birlikte alkol kullanılması beyin fonksiyonlarında ileri derecede baskılama nedeni olabilir. Solunum merkezinin baskılanması, solunum durması ile ölüm riski yaratabilir. Bu ilaçların bazıları, alkolle bir arada alındığında ciddi karaciğer hasarlarına yol açabilir.
Grip ilaçları ile alkol...
- Grip ve soğukalgınlığı ilaçlarının içinde bazı antihistaminik (alerji giderici) maddeler vardır. Bunlar alkolle birleştiğinde ileri derecede uyuşukluk nedeni olabilir. Bu da otomobil de dahil olmak üzere her türlü araç-gereç kullanımında kaza riskini ileri derecede arttırır. Yaşlılarda bu etki çok daha önemlidir. Bu ilaçlarda ayrıca ağrı kesici ve ateş düşürücü etkili parasetamol de bulunur. Parasetamolün alkolle birlikteliği ciddi karaciğer hasarlarına yol açabilmektedir.
Ağrı kesiciler de alkolle kullanılamaz mı?
- Parasetamol içerenler, alkol kullananlar tarafından kullanılmamalıdır, karaciğer hasarı riski yaratmaktadır. ‘‘Naproksen’’ içerenler, alkolle birlikte alındığında mide kanaması riski yaratmaktadır. Yaşlılarda yapılan çalışmalar alkolle birlikte alınan yüksek dozdaki aspirinin mide kanaması riski arttırdığını, aynı zamanda alkolün, sanki daha fazla içilmiş gibi etkilediğini gösterdi.
YARIN: Zayıflama ilaçları
Yazının Devamını Oku 21 Şubat 2002
<B>A.KUMAŞÇI/İZMİT <br><br>OĞLUNUZUN </B>kullanmakta olduğu akne ilacı, ileri dereceli akne sorunlarında sıklıkla kullanılan bir ilaçtır. İlaç bazı yan etkileri nedeniyle mutlaka, ilacı tanıyan, konunun uzmanı bir doktor denetiminde kullanılmalıdır. Oğlunuza da bu ilacı deri hastalıkları uzmanı bir doktor önerdiğine ve kontrol altında tuttuğuna göre ilacı kullanmaya devam etmelisiniz.
Yazının Devamını Oku 20 Şubat 2002
DİŞETLERİMDE, bundan 7-8 yıl önce bazı yerlerde kararma oldu. O zamandan beri de kararma düzelmedi. Diş doktorları bu konuda bana yardımcı olamadılar. N. TANRIKULU/ANTALYA
DİŞETLERİNDEKİ renk değişiklikleri, buradaki iltihaplanmalara bağlı olabildiği gibi vücuda giren kimyasal maddelerle de ilgili olabilir. Eğer iltihaplanmalara bağlı olsaydı, ilerleyici bir özellik ve dişeti kanamaları görülmeliydi. Burada daha çok vücuda giren kimyasal maddeler düşünülmeli. Bu kimyasal maddeler bazen ilaçlar olabildiği gibi çevreyle ilgili olarak vücuda giren kurşun gibi ağır metaller de olabilir.
Diş hekimleri bu konuda yardımcı olamadığına göre, diş hekimliğinin bir uzmanlık dalı olan dişeti hastalıkları uzmanı (periodontolog) bir hekime başvurmanızı öneriyorum.
İdrar hissim geçmiyor
DAHA önce bir yazınızda sık idrar hissinden bahsetmiştiniz. Bende de idrara çıktıktan sonra 5 dakika içinde yeniden his geliyor, ama idrar yok. Gittiğim doktor bir tahlil yaptı, ilaç önerdi, bununla geçmezse üroloji bölümüne başvurmamı tavsiye etti.
Sizin bu konudaki görüşlerinizi rica ediyorum.
S.KOÇAK/İSTANBUL
İDRAR yapma hissi, mesane yani idrar kesesi çeperinden kalkan uyarılardan kaynaklanır. İdrar birikmesi kesede gerilme yaptığı için böyle bir his doğar. İdrar yapıldıktan sonra kese eski haline döndüğü için his kaybolur. Eğer idrar kesesi iç yüzeyinde bir tahriş varsa buradaki sinir uçları uyarıldığı için sanki idrar birikmiş gibi bir his doğabilir. İdrar yolu iltihapları, kum ve taşları gibi olaylar bu hissin doğmasına yol açabilir. Benzer şekilde idrarın çok yoğun olduğu durumlarda da birikme olmadığı halde çok idrar varmış gibi his doğabilir. Bunun nedeni, sıvı kısmı az olduğu için yoğun olan idrarın içindeki maddelerin kese çeperini hafif de olsa tahriş etmesidir.
Sebebi ne olursa olsun bu gibi bir durumla karşılaşıldığında bol miktarda su içmek, idrarın yoğunluğunu azaltacağı, idrarın sık boşalmasını sağlayacağı için, bir anlamda idrar yolunun yıkanmasını sağlayarak olumlu etkiler yaratacaktır. İdrar yolu iltihabı, taş ve tümörü gibi hallerde ayrıca diğer tedavileri de ihmal etmemek gerekmektedir.
Yazının Devamını Oku 19 Şubat 2002
BEN 64 yaşındayım, sigara ve alkol kullanmam. 6-7 seneden beri göğsümün sol üzerinde, sokağa çıktığımda, soğuk havalarda ve yol yürüdüğümde ağrılar başlıyor, biraz dinlenince geçiyor.Şikáyetlerim varken EKG çekildi normal bulundu, tansiyonum biraz yüksekti. Benim koroner yetmezliğim olduğu söyleniyor, EKG'nin bozuk çıkması gerekmez miydi? Tansiyon bu tür ağrılar yapabilir mi?
F.DEMİRŞAN/ANKARA
SAĞLIK sorunlarınızla ilgili daha önce de başvurularınız olmuştu. Gerek bu mektubunuzdaki tarifler, gerekse daha önceki mektuplarınızdaki bilgiler sizde koroner yetersizliği olduğunu düşündürüyor.
Tarif ettiğiniz, yürürken, soğuk havalarda ağrılarınızın olması, biraz dinlenmekle geçmesi, koroner yetmezliğinin kararlı anjina denilen türdeki belirtisini gösterir.
Şikáyetleriniz varken EKG'nin normal bulunması, bu gibi durumlarda bizim görüşümüzü değiştirmez. Tıptaki birçok tetkik, hastalığı gösterdiği zaman teşhisi kesinleştirirse de, hastalığı düşündüren başka belirtiler varken, o tetkikin normal bulunması kişinin sağlıklı olduğunu kesin olarak ortaya koymaz. EKG de bu gibi tetkiklerdendir. Bu nedenle size daha ileri tetkikler yapılmalı. Örneğin eforlu EKG çekilirse, sizde muhtemelen koroner yetmezliği teşhisi kanıtlanabilir.
Tansiyon bu gibi ağrılar yapmaz. Kaldı ki sizin tansiyonunuz da aşırı yüksek değil. Tansiyonunuz muhtemelen şikáyetinizin olduğu sıralarda, sağlık kaygısı nedeniyle biraz daha yükseliyor olabilir.
Size önerim, bu tür yazışmalarla daha fazla zaman kaybetmeden, bir kardiyoloji merkezine başvurmanız. Çünkü koroner yetmezliği her zaman bu tür kararlı tutum göstermez. Bazen de kalp krizi ile hayati tehlikelere yol açabilir.
Yazının Devamını Oku