Paylaş
Çocuklarımızın hayatındaki o en değerli zamanları, yani tatilleri en verimli şekilde kullanabilmek için çatışmaları, didişmeleri, inatlaşmaları en aza indirmemiz gerek. Çatışmaları azaltmanın etkin yolu ise sınırları, kuralları belirlemek...
Okula giden her çocuk kurallara alışıktır, bu nedenle “benim oğlum/kızım evde kurallara hiç uymuyor” diyorsanız, kuralları uygulamakta bir sorun yaşıyorsunuz demektir. Ya da hiçbir kural koymadığınızın farkında bile değilsiniz!
Eğer kurallarınız var ama kimse uymuyorsa kuralları uygulamanın da kuralları olduğunu hatırlayın... Öncelikler, kurallar net olmalı: Odanı toplu tut yerine “Yatağını topla, eşyalarını dolabına yerleştir”; geç kalma yerine “Saat 6’da evde ol” gibi...
Kurallar direkt olmalı... İstersen biraz kitap oku yerine “Bugün 1 saat kitap okumanı istiyorum”; benimle böyle konuşmanı hiç sevmiyorum yerine “Benimle böyle konuşma” demek gibi...
Ayrıca kurallarda süreklilik olmalı, bir gün yapıp bir gün yapmamanın kabul edilebilir olduğu fark edildiğinde o kuralın işlevselliği kalmaz.
Son olarak, kurallarda pazarlık olmamalı. Anne ve baba, kuralı aynı şekilde uygulamalı ve kurala uyulmadığında ne gibi sonuçlar olacağı çocuklarla önceden konuşulmalı...
İŞE AŞAĞIDAKİ GENEL KURALLARLA BAŞLAYIN
Her aile kendi kurallarını yaşam biçimine, kültürel yapısına, tercihlerine göre belirler. Bununla beraber çocuğun kişisel, sosyal ve akademik gelişimine katkıda bulunan bazı genel kurallar vardır. İsterseniz siz de bu kurallarla başlayabilir, kendi kurallarınızı bu listeye ekleyebilirsiniz.
1 Saygılı davranmak... Kardeşlerin birbirine, çocukların anne-babaya, anne-babanın birbirine veya çocuklarına küfür etmesi, kötü sözler söylemesi, ailede saygıyı yok eder. Aile içinde bağırma, vurma, aşağılayıcı ve küçük düşürücü sözler söylemeyi tolere etmemelisiniz. Aile dışındaki ortamlarda da insanlara saygılı davranmayı öğretmeli, dedikodu, iftira, isim takma gibi davranışlara izin vermemelisiniz.
2 Dürüst olmak... Çocuklar genellikle korkudan yalan söyler. Anne-baba çocuklarının hatalarını tolere ettiğinde, dürüstlüğünü ödüllendirdiğinde, çocuk yalan söyleme ihtiyacı duymaz.
3 Ev işlerine katılmak... Çocuklar, yaşlarına göre ev işlerinde sorumluluk almalılar. Tabağını kaldırmak, yatağını toplamak, bulaşık makinesini boşaltmak, çöpü dışarı çıkarmak gibi çeşitli işleri her gün düzenli olarak yapabilirler.
PAZARLIĞA AÇIK OLMADIĞINIZI GÖSTERİN
4 Evin içinde kullanılan ortak alanları dağıtmamak.
5 Ortak kullanılan eşyaları, kulanım bittikten sonra eski haliyle bırakmak, yerine koymak.
6Anne-babanın söylediğini ilk seferde yapmak... Çoğu çocuk, anne-baba ile uzun pazarlıklara girerek isteklerini yaptırma eğilimindedir. Pazarlığa açık olmadığınızı, “ilk seferde yap” kuralı ile pekiştirebilirsiniz.
7 Eve geliş saatine uymak... Geç kalındığında haber vermek... Bu kural sadece çocuklar değil tabii; anne-babalar da geç kaldıklarında haber vermeli.
8 Masada ailece yemek yemek... Eve geç gelen anne-babaların bu kuralı uygulaması güç olsa da en azından hafta sonları ailece masaya oturmalısınız.
9 Yemek yeme alanlarını belirlemek... Çocuklar hiçbir zaman TV karşısında, odalarında bilgisayar oyunları oynarken, yatakta vs. yemek yememeli. Yemek yeme alanları belirlidir ve aile bireyleri buna uymalıdır.
10 Yemek yerken telefon, tablet gibi elektronik aletleri kapatmak... Aile üyelerinden hiçbirinin yemek sırasında telefonlarını kullanmasına izin vermemelisiniz, anne-baba dahil!
PAZAR GÜNÜ TÜM AİLE BİR ARADA OLMALI
11 Arkadaş evine gitmek veya eve arkadaş çağırmak için, okul çıkışı başka bir yere gitmek için önceden izin almak... Son dakika süprizler, sonradan haber vermeler olmamalı.
12 Evin içinde birbirinin odasına girerken, tuvalete girerken kapıyı çalmak.
13 Birbirinin eşyasını izinsiz kullanmamak... Anne-babanın, kardeşlerin, evin diğer büyüklerinin cüzdanından, cebinden izinsiz para almamak.
14 Pazar günleri aile ile vakit geçirmek... Pazar gününü aile günü olarak belirleyip sosyal aktiviteleri ailece yapmak.
15 Yatma saatlerine
uymak ve her gece
anne-babanın belirlediği
saatte yatmak.
16 Tartışmalardan sonra konuşmaları tatlıya bağlamak, gerektiğinde özür dilemek, kırgın uyumamak.
Paylaş