Paylaş
Bir sanat dergisi için 50 yıl küçümsenmeyecek bir rakamdır. Sanat dergilerinin haber verme özelliğinin yanı sıra öğreticiliği de vardır. Nice sanat olayını, sanatçıyı dergilerden öğreniriz.
Milliyet Sanat kültür açısından bizi besledi, gündelik yaşama telaşı içinde iyi bir kitabın varlığını, bir serginin önemini, bir müzik parçasının niteliğini bu dergiden öğrendik.
50’nci sayıya bakarken belleğimde birçok ad ve yazı beliriyor. Kuruluşundan bu yana düzeyini her zaman korudu.
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, derginin özelliğini şöyle yazmış:
“Edebiyat, müzik, tiyatro, resim, sinema ağırlıklı haberleri ve köşe yazılarıyla 50 yıldır keyifle okunan Milliyet Sanat dergisi, kültür ve sanat yayıncılığında bir marka haline gelmiştir.”
Demirören Medya Yönetim Kurulu Başkanı Meltem Demirören Oktay’ın yazısının başlığı: ‘Nice sanat dolu 50 yıllara.’
Derginin yerini şöyle belirliyor:
“29 Eylül 1972’den beri yayın hayatını sürdürmeye devam eden Milliyet Sanat dergimiz bu yıl 50 yaşına bastı. Sanatla olan ilgim, babamdan bana geçen ve tabii benim de çocuklarıma aktardığım bağlılık olarak nesiller arası devam ediyor.”
Milliyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mete Belovacıklı derginin yerini saptıyor:
“Milliyet Sanat sadece bir dergi de değil. İçinde bulunduğu zamanın güncesi. Sanatın devamını gösteren bir mühür.”
Derginin yönetmeni Filiz Aygündüz, ‘100 Yaşına Ne Kaldı ki?’ başlıklı yazısında bakın ne diyor:
“Milliyet Sanat 50 yıldır Türkiye’nin sanat hafızasını tutmaya devam ediyor. 50 yıldır sanat okur yazarlığının eğitimini veriyor, yeni okurlarla buluşuyor, yenileniyor, dönüşüyor; dijital mahallenin baskısına aldırış etmeden yolunda bütün hızıyla ilerliyor.”
Evrim Altuğ’un yazısının başlığı ‘50 Yıllık Bir Kültür Sanat Okulu’.
“Yayın hayatında yarım asrı geride bırakan Milliyet Sanat Dergisi’nin arşivi bize ne anlatıyor olabilir? Öyle görünüyor ki bu yayın, 50 yıldır sanatın hafızasını tutmanın yanında, Türkiye’nin geçirdiği kültürel, sosyal ve siyasal dönüşümleri halka özgürce yansıtan ‘popüler’ bir ayna olma vazifesini hiçbir zaman unutmadı.”
Bu yazıyla Altuğ, Milliyet Sanat’ın yayına başlamasından bu yana çalışan, emek veren bütün adları tanıtırken derginin tarihini de belgeliyor.
Altuğ’un yazısı, Milliyet Sanat’ı yakından tanımak isteyenler için mutlaka okunması gereken bir yazı.
‘Milliyet Sanat için ne dediler’ bölümünde sanat, edebiyat dünyasından birçok kişinin düşüncelerini bulacaksınız.
Adları gördüğünüzde, Milliyet Sanat’ın her kesimde okunduğunu, her çevreden ilgi gördüğünü fark edeceksiniz.
Bülent Erkmen’in, “Kâğıdın kendisini ‘kapak’ yaptım” yazısı dergicilik tarihinden bir anıyı sunuyor.
Her derginin tarihinde birçok önemli adın yeri vardır.
Dergide, Seray Şahinler’in ‘Yolu Milliyet Sanat’tan geçen yazarlar’ yazısı okuduğumuzda, tanıdığımız birçok ustayı hatırlıyoruz:
“Kimler geldi kimler geçti... Milliyet Sanat’ın yarım asrı bulan serüveninde edebiyat sayfalarına hoş bir seda bırakan edebiyatçıları anmak istedik.
Anlatılan sadece Milliyet Sanatı’ın değil, Türk edebiyatının da hikâyesidir.”
Kimler var?
Yakup Kadri Karaosmanoğlu
A. Muhip Dıranas
Sabahattin Eyuboğlu – Âşık Veysel
Behçet Necatigil
Bekir Yıldız
Mübeccel İzmirli
Oğuz Atay
Sevgi Soysal
Halikarnas Balıkçısı
Attila İlhan
Erdal Öz
Bir dergi nasıl hazırlanır, mutfakta kimler var:
Filiz Aygündüz
Ayla Dündar
Asu Maro
Erkan Aktuğ
Erol Seyitoğlu
Müjde Işıl
Seray Şahinler
Seyhan Akıncı
Baran Danış
Nice 50 yıllara. Okuru olmaya devam edeceğim. Emek verenleri de kutluyorum.
Paylaş