Doğan Hızlan

Kemal Özer şiir ödülleri

22 Haziran 2021
Klaros Yayınevi’nin düzenlediği ‘Kemal Özer Şiir Ödülü’nü kazananlar belli oldu. Ödül seçici kurulu aşağıdaki adlardan oluşuyordu:

Veysel Çolak

Yusuf Alper

Lokman Kurucu

Volkan Hacıoğlu

Simge Özer

Kurulun gerekçesi şöyle: “Bir şiir kitabını veya bir şiir dosyasını şiir sanatı bakımından değerlendirirken bir şairden yapısal bakımdan sağlamlık, özgün oluş, şiirin gereksindiği sözcük ekonomisi, yapaylıktan uzaklık, sözcüklerin ve dizelerin kurgusuyla metne şiir değeri kazandırması; ayrıca şairden insanın doğayla, insanın kendisiyle çelişkisini; bir başka deyişle insanın bütün hallerini, şiir estetiği içerisinde yansıtması beklenir. Dahası, yaşanan coğrafyanın kültürünü özümsemesi, şiirini o kültürden damıtarak evrensel kılması da... Elbette öyküleme tuzağına düşmemesi, dil bilinci, sözcük dağarcığının zenginliği ve bunun şiire yansıtılması, imgesel tutarlılık yani imgelerin hayata ilişkin anlamsal çağrışımlar oluşturabilmesi, Türk şiiri içerisinde kendi rengini üretebilmesi, kendine özgü bir ses ulaştırması da beklenir şairden. Bu bakış açısıyla yaptığımız değerlendirmede, 2021 Kemal Özer Şiir Ödülü’nü kazananlar:

KİTAP DALINDA:

Yazının Devamını Oku

Savaşta, barışta çocuk şarkıları

20 Haziran 2021
Bir ülkenin müzik tarihini bilmiyorsanız, o ülkeyi de, insanlarını da tanımıyorsunuzdur.

Çok yinelediğim bir yargıdır bu. Siyasetten günlük yaşama, savaştan barışa, rejim değişmelerine kadar her şey müziğe yansır.

Gönül Paçacı Tunçay’ın başında bulunduğu OMAR (İÜ Osmanlı Dönemi Müziği Uygulama Araştırma Merkezi) çalışmalarıyla bu konuda yalnız müzisyenlere değil, edebiyatçılara, ressamlara, şairlere de katkıda bulunuyor.



Bir long play’de toplanan besteler, iyi bir inceleme kitabının içine konulmuş.

Kitabın adı:

Yazının Devamını Oku

Bir zamanlar Ankara

19 Haziran 2021
İstanbul’daki edebiyatçı, sanatçı ilişkileri ve buluşma mekânları konusunda pek çok kitap yazıldı. Peki, başkentteki ilişkiler, dostluklar nasıldı? Salim Şengil’in belgesel niteliğindeki yeni kitabı ‘Anılarda Kalan Portreler’i okurken pek çok ismi yakından tanıyacaksınız.

Cumhuriyet Ankara’sının insan grafiğini Salim Şengil’in belgesel değerinde olan kitabından öğrenebilirsiniz... Ankara Edebiyatçılar Derneği Başkanlığı’nı da yapan Şengil’in kitabının adı ‘Anılarda Kalan Portreler’... Şengil (1913 - 2005) CHP’nin açtığı hikâye yarışmasında birincilik kazandı, Seçilmiş Hikâyeler ve Dost dergilerini çıkardı, yabancı dilde kitaplar yayımladı.

‘Anılarda Kalan Portreler’de eserlerini okuduğumuz, şiirlerinden dizeler ezberlediğimiz isimler var. Kitapta sözü edilen kişilerin edebi ve kişisel yaşamlarını öğrenirken, dönemin siyasal karabasanlarını da daha hatırlayacak, yazarların çektiklerini, özgür yaratma girişimlerine nasıl ket vurulduğunu da göreceksiniz. Tek partili dönem günleri de bu yazılara yansıyor. Şengil, devletteki görevinden ayrılıp Çubuk Barajı Gazinosu’nun müdürlüğünü yaptı. Birtakım anıların kaynağı da burasıydı. Anılarından bir demet...

Anılarda Kalan Portreler
Salim Şengil
h2o Kitap

- Orhan Veli ve Nurullah Ataç, 1939 yılının güz aylarından birinde, müzik eşliğinde içki içiyorlar. Her ikisi de o gün aylık aldıkları için biri diğerinden ödeme hamlesi bekliyor. Garson Şengil’e gelip hesap ödemediklerini söylüyor. Şengil de masalarına gidip kendini tanıtıyor; kitabını imzalayıp armağan ediyor.

- Şengil, Ahmet Muhip Dıranas için “Çok çalışmayı sevmezdi, yoksa daha çok şiir yazabilirdi” diyor.

- “Cahit Sıtkı Tarancı ile ne zaman, nerede, nasıl tanıştığımı hatırlamıyorum” diyor Şengil. Şairin portresini de çiziyor: “Cahit Sıtkı ince yapılı, kısa boyluydu. Duygulu, sessiz, çekingendi. Böyle olmasına böyleydi ama şiir ya da sanat konularındaki tartışmalarda acımasız olduğunu çok görmüşümdür. İyi Fransızca bilirdi. Dünya edebiyatını, özellikle Fransız sanatını yakından izlerdi.”

Yazının Devamını Oku

Tiyatro Müzesi kurulmalı

17 Haziran 2021
Türkiye Tiyatro Vakfı Kurucu Başkanı Esen Çamurdan’ın mektubundan bir bölüm:

“Sevgili dostlar,

Resmi olarak bir buçuk yıl önce kurmuş olduğumuz göz önüne alındığında, ilk kış mevsimini, küresel salgının neden olduğu maddi ve manevi tüm güçlüklere karşın dolu dolu yaşadığımızı öne sürebiliriz. Sayıları giderek artan ancak salgın nedeniyle kısıtlı sayıda kabul edebildiğimiz ve çoğu tiyatro okulu mezunu olan gönüllülerimizle birlikte, yaptığına inancın ve umudun verdiği güç ve enerjiyle oldukça yoğun çalıştık. Özellikle görünür olmayan ancak geleceğe yatırım olarak değerlendirdiğimiz altyapı çalışmalarının kapsamının – içinde yaşadığımız dönemde – aldığımız malzeme bağışlarını arşivleme ile tiyatro yayın envanteri çıkarmadan oluştuğunu söylemeliyiz.

Beş çevrimiçi etkinlik düzenledik. Türkiye’nin tiyatro tarihini nostaljiden kaçınarak, eleştirel bir bakış açısıyla yeniden okumayı öneren ‘Tiyatromuzda Tarih Konuşmaları’, ‘Toplumsal Cinsiyet Durumları’, ‘Ustalar Ustaları Anlatıyor’ uyguladığımız konu başlıklarıydı.

Seminer/atölyeler, yetişkin ve çocuk olmak üzere iki ayrı gruba yönelik etkinliklerimiz ücretliydi.

2020–2021 mevsimine; 15 Aralık 2020’de, Hrant Dink Vakfı öncülüğünde Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık işbirliğiyle hazırladığımız ve bize çok şey katan ‘Kulis: Bir Tiyatro Belleği, Hagop Ayvaz’ sergisiyle girmiştik.

Haziran 2021’de ‘Kendi Masalımı Yazıyorum’ adlı çocuk atölyesini yöneten Roza Erdem’e bir annenin yazdığı övgü dolu mektup, bu tür çalışmaların önemini kanıtlıyor.

2021–2022 mevsimine daha büyük bir inanç, coşku ve kararlılıkla giriyoruz.

TİYATRO MÜZESİ ÇALIŞMALARI VEHÜRRİYET GÖSTERİ’NİN KAMPANYASI

Yazının Devamını Oku

Müzik Festivali’nin açık hava konserleri

15 Haziran 2021
Pazar günleri TRT’deki açık hava konserlerini dinlerken, İstanbul’daki açılışların özlemini çekiyorum.

49. İstanbul Müzik Festivali 18 Ağustos–16 Eylül tarihleri arasında düzenlenecek.

Bu yıl festivalin bize yönelttiği soru: “Başka bir dünya mümkün mü?”

Festival bir ay boyunca 14 farklı mekânda Türkiye ve yurtdışından solist, topluluk ve orkestrayı ağırlayacak.

Bu yılki programdan seçmeler yaptım.

ÇALACAK ORKESTRALAR

Tekfen Filarmoni Orkestrası

Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası

Academia Bizantina

Yazının Devamını Oku

'Ona benzer bir kadın görmedim'

13 Haziran 2021
Geçen hafta dinlediğim CD’lerden biri bakın neydi? ‘Pavarotti in Hyde Park’. Tenora, The Philharmonia Chorus eşlik etmişti.

CD’nin kapağında Luciano Pavarotti’nin hoş bir fotoğrafı, arkasında yüzlerle şemsiye. Çünkü o konserde yağmur yağıyordu ve hiç kimse yerinden kalkmamıştı. Peki dinleyiciler arasında kim/kimler vardı? Saray mensupları ve Prenses Diana.

Pavarotti, Dünya Kupası’nda Puccini’den ‘Nessun Dorma’yı söylemişti. Arya popülerlik kazanmıştı. Hyde Park’taki konserin tarihi 30 Temmuz 1991.

Pavarotti İngiltere’de ilk olarak Mozart’ın ‘Idomeneo’sunda sahneye çıkmıştı. Albüm kitapçığında bilgi dört dilde (İngilizce, Fransızca, Almanca, İtalyanca) basıldı.



Manon Lescaut

Yazının Devamını Oku

Mahalle kültürünü bilir misiniz?

12 Haziran 2021
Eyüp Aygün Tayşir, yeni kitabı ‘Sabitâlem Mahallesi’nde 11 öyküyle bir mahalleyi inandırıcı karakterler üzerinden ustaca anlatıyor. Sevginin, ironinin, gerçeklerle bir arada yaşamanın öyküleri bunlar...

Eyüp Aygün Tayşir’in ‘Sabitâlem Mahallesi’ bugün de bazılarımızın yaşadığı mahalle kültürünü ustalıkla aktarıyor.

Kitabın kısa bir özeti: Sabitâlem Mahallesi, birbirine konumlanmış, her biri kaydırağa benzeyen altı sokak ve bu sokakların her iki yanına dizilmiş yeşil, kireç, tuğla, sidik sarısı pembe ve sıklıkla da sıva rengi gecekondulardan müteşekkil bir mahalle olup nüfusunu Allah’tan gayrı bilen yoktur. Yamaç yönündeki gökdelenin tepe katlarından bakıldığında, sokaklarında bir aşağı bir yukarı koşturup duran küçüklü büyüklü çocuklarıyla mahalle, yazlık yörelerdeki ‘her şey dahil’ otellerin su parklarına benzer.

Tayşir, mahalleyi birim alarak modern bir kurgu anlayışıyla yeniden yaratmış. Ayrıca kahramanları da inandırıcı. Öyküler gerek mekân gerek orada yaşayanları ustaca betimliyor.

Sabitâlem Mahallesi
Eyüp Aygün Tayşir
İletişim Yayınları

Kitaptaki öyküler: Anadolu Kaplanı, Sabitâlem Mahallesi, İntikam, Nakliyeci Zeki 1, ÖKKG, Hatırlayamazken, Fiskobirlik’ten Emekliyim, Kahraman Şirketler Topluluğu, Beklerken, Nakliyeci Zeki 2, Sex Shop.

İlk sayfada Tracy Chapman’dan bir alıntı: “Kurgu var arasındaki boşlukta / Seninle gerçekliğin / Her şeyi yapacak ve söyleyeceksin / Yaşamının sıradanlığını azaltmak için.” İki çocuklu bir ailenin bir otomobil yolculuğundaki ilişkileri eğlendirici.

Yazının Devamını Oku

Açılmayı bekleyen festivaller ve ‘Yarının Kadın Yıldızları’

10 Haziran 2021
Pandemi günlerinde iki sektörün gidişatıyla ilgileniyorum. Birincisi müzik festivalleri, ikincisi de okulların yüz yüze eğitime başlaması.

Önümüzdeki günlerde İKSV’nin iki müzik festivalinin programı açıklanacak: Klasik Müzik Festivali ve Caz Festivali. Klasik müzik konusunda bilgiyi pazartesi günü, basın toplantısında öğreneceğiz. Festivallerin açık havada yapılması, sanırım kapalılık tehlikesini bertaraf edecek.

Klasik Müzik Festivali bir aksama olmazsa ağustosun ikinci yarısında başlayacak, 19 Ağustos’a kadar devam edecek. Caz Festivali ise eylül ayının üçüncü haftasında olduğuna göre iki festival birlikte yürüyecek.

Açılma saatlerinin kısıtlanmasının kalkmasını öneriyorum. Festivalleri düzenleyenlerin makul istekleri şöyle:

En azından bitiş saati saat 24.00’e alınsın.

Çalışan konser dinleyicilerini düşündüğümüzde, saat 22.00’de yasaklar başlıyor. İstanbul gibi trafiğin yoğun olduğu bir kentte işten çıkanın -saat 18.00 diyelim- konsere en erken varışı 20.00’dir. İki saatte neyi dinleyecek, konserin zevkini ne kadar çıkaracak. Üstelik araya yemeği de koymadık. Nefes nefese bir program.

Açık hava olduğuna göre bulaşma tehlikesi de yok.

Yazının Devamını Oku