Doğan Hızlan

Düşünmeye çağrı

8 Haziran 2021
İbrahim Kalın'ın ‘Açık Ufuk’ kitabı bizi düşünmeye çağırıyor. Düşünmenin hayatımızdaki önemini temellendiriyor.

Kapaktaki motto:

“İyi, Doğru ve Güzel Düşünmek Üzerine”.

Düşünme eyleminin tamamlanması için bu üç unsurun bir araya gelmesini hatırlatıyor.

Ana başlıklar şöyle:

Düşünmek Çileli Bir İştir

Mağaradan Çıkanı Vururlar: Yol, Tefekkür ve Tahayyül

Varlığın Keşfi Olarak Tefekkür

Akıl, Bilgi, Hikmet

Yazının Devamını Oku

Gülsin Onay, ‘Ay Işığı Sonatı’nı çalıyor

6 Haziran 2021
Diskoteğimde bulunan en eski kayıtlardan biri Wilhelm Kempf’in çaldığı, Beethoven’ın 78’lik ‘Ay Işığı Sonatı’.

Dünyaca ünlü piyanistimiz Gülsin Onay’ın daha önce Beethoven’ın sonatları CD’sini yazmıştım.

Kadıköy Belediyesi’nin katkılarıyla Lila Müzik’ten çıkan CD’de büyük bestecinin hangi eserlerini seslendiriyor:

Piyano Sonatı No.14. ‘Ay Işığı’

Piyano Sonatı No.26 ‘Veda’

Piyano Sonatı No.30

CD albümünün başında Gülsin Onay’ın yaşamı ve sanatı üzerine bilgi veriliyor. Alman gazetesi Göttinger Tageblatt, Onay’ı şöyle değerlendiriyor:

“Piyanist sadece olağanüstü teknik ustalığıyla değil, müzikal zekâ ve anlayışın sık rastlanmayan bir bileşimiyle de dinleyiciyi fethediyor. İhtişam, olağanüstü cümleleme, müzikal enerji ve zekâ mükemmel biçimde dengeleniyor.”

Peter Gosse

Yazının Devamını Oku

İstanbul’a şiir yakışır

5 Haziran 2021
2.300 yıl boyunca İstanbul’a yazılan şiirleri okumak, şairlerle kol kola şehirde zaman yolculuğuna çıkmak gibi...

Şiir ve İstanbul birbirini çağrıştıran iki kelimedir. Ahmet Bozkurt’un hazırladığı ‘Şiirlerde İstanbul’ yüzyıllar boyunca yazılan şiirlerin kapsamlı bir derlemesi. Resimleyen Selçuk Ören. ‘Sunuş’u Ekrem İmamoğlu yapmış. Önsöz, kitap hakkında bilgi içeriyor:

“Şiirlerde İstanbul, 2300 yıllık bir şiir birikiminin imbikten süzülen özel bir toplamıdır. Şiirlerde İstanbul bir İstanbul şiirleri toplamı olmasından ziyade binlerce yıllık tarihsel, kültürel birikimin en seçkin örneklerinin bir araya getirildiği bir sosyal tarih manzumesidir.”

Şiirlerin toplamını okuduğunuzda birkaç öğe dikkatinizi çekecektir. Yüzyıllar boyu bir şehir nasıl anlatılır, bir şair o şehrin hangi özelliklerini şiirleştirir? Birkaç tarihi bir arada idrak etmiş İstanbul’un değişimi kuşaklar boyu şiirlerde kendini gösterir. Hiç kuşkusuz, şiirlerde bireysel özelliklerin yanı sıra toplumsal panorama da bu şiirlere yansımıştır. Bazı kavramların değişmesinde, etkiler yumağında Batı şiirinin, Divan şiirinin etkilerini gözlemleyebiliriz. Şiirler, her şairin poetikasından da izler taşır. Şairleri değerlendirirken kimilerinin yer aldığı akımlar da okunmalıdır. Divan ve bugünün şiirine epey kaynakta rastladık, halk şiiri bölümü halk şairinin bakış açısındaki farkı da ortaya koymaktadır. Bizans bölümü ise yabancı bir yaklaşımın farkını bize gösterir. 

Şiirlerde İstanbul Ahmet Bozkurt İstanbul Büyükşehir Belediyesi Yayınları

İlhan Berk ne diyor: “Tarih ondaki kadar başka hangi kentte diridir ve ağır basıyordur? Kısaca İstanbul’u yazmak; geçmişi, şimdiyi, geleceği, böylece biraz da olsa tarihi yazmak demektir.” Kitabın bölüm başlıkları: Antik Bizans Şiirinde İstanbul, Osmanlı Şiirinde İstanbul ve Halk Şiirinde İstanbul... Bu son bölümün şairi Âşık Veysel’in ‘İstanbul’ şiirinden dizeler:

“Edipler şairler yetişmiş sende

Yazının Devamını Oku

‘Bu hafta ne var Hasan?’

4 Haziran 2021
Her hafta başında sevgili Hasan Saltık’ı arar, yeni ne çıktı diye sorardım, o da bütün müzik şirketlerini araştırır bana yeni bir uzunçalar ya da CD gönderirdi.

Çarşamba akşamı İhsan Yılmaz’dan gelen bir telefon, yakın bir dostumun ölüm haberini verdi: “Hasan Saltık’ı kaybettik.”

Bazı dostlarım sürekli çalıştıkları, sürekli yarattıkları, projelerin peşinde koştukları için bana ölümsüz gibi gelirler.

Hangi dönem yaşanırsa yaşansın bir gün olsun onun iyimserliğini kaybettiğini, dostlarına yansıttığını görmedim.

Kalan Müzik’i kuran biri bizim müzik tarihimizde yerini almıştır. Yalnız Türkiye’de değil, yurtdışındaki birçok müzik dergilerinde de onun hakkında yazılar çıktı.

Önemli ödüllerden biri olan Prens Claus Vakfı Ödülü’nü aldı, törende ben vardım, bütün dostları da böyle bir günde gelmişler, sevincini paylaşmışlardı.

1. yıl kutlaması için yazmıştım, hepimiz kendimizi 30. kuruluş yıldönümüne hazırlıyorduk.

O, uzun süredir yeni projeler hazırlıyordu.

Yazının Devamını Oku

Görsel dünyada gezintiler

1 Haziran 2021
Pandemi nedeniyle geçen yıl aralık ayında çevrimiçi gerçekleştirilen sergi Contemporary İstanbul’un 15’inci edisyonu 1–6 Haziran tarihleri arasında Lütfi Kırdar’da fiziki olarak izleyicileri kabul ediyor.

Bu yıl sadece Türkiye’den sanat galerisi ve kurumların katıldığı fuarda 26 galeride 160 sanatçının yaklaşık 500 eseri sergilenecek.

Siemens Ev Aletleri sponsorluğunda Plugin İstanbul Bölümü ise küratör Esra Özkan’ın seçkisiyle 18 sanatçının yeni medya ve dijital işleri sunulacak.

Akbank Sanat’da Hasan Bülent Kahraman’ın küratörlüğünde Suat Akdemir, Deniz Aktaş, Ansen, Sırma Doruk, Genco Gülan, Seydi Murat Koç, Sıtkı Kösemen, Onur Mansız, Seçkin Pirim, Gülin Hayat Topdemir ve Hande Varsat’ın eserlerinin yer aldığı ‘Olan ve Aşkınlık’ bölümünde bu yapıtları görebilirsiniz.

Yönetim Kurulu Başkanı Ali Güreli fuar için ne diyor?

“Bu sene haziran ayında 15. fuarımızı yapacağız ama eylül ayında da 16. Contemporary İstanbul’u normal zamanında gerçekleştireceğiz.

15. fuarımızı daha çok Türkiye’deki çağdaş sanat ortamının baharı olarak konumlandırabiliriz.”

Pandemi önlemleri nedeniyle ziyaretçilere HES kodu kontrolü yapılacak olan fuarda, salonlara aynı anda en fazla 600 kişi alınacak ve gezme süresi 3 saatle sınırlı olacak.

‘SANAT DÜNYAMIZ’DA NELER VAR?

Yazının Devamını Oku

Pazar sabahı ne dinlenebilir... Hikmet Şimşek’in anısına saygıyla

30 Mayıs 2021
Tatil günü dinleyeceğiniz müziğin diğer günlerden farkı var mı?

Bu sorunun yanıtı neredeyse sonsuzdur.

Önce şöyle diyenler çoğunluktadır: “Her gün sevdiğim müziği, sanatçıları dinleyeceğim. Pazar benim için farklı bir zevk zaman dilimi değil.



Ailenin bütün bireyleri bir kahvaltı masası başında toplandıklarında ortak bir liste yapılabilir mi? Özellikle herkesin üzerinde mutabık kaldığı, beğendiği parçalar nelerdir?

Şimdi bir koşulu yazmanın sırası.

Yazının Devamını Oku

Dostları onu nasıl anlatıyor?

29 Mayıs 2021
Adil İzci’nin hazırladığı ‘Anılarda Sait Faik’ bir anlamda edebiyat tarihi niteliği taşıyor. 60’ı aşkın yazarın anıları renkli bir portre sunuyor. Yazarı yeniden okumaya sevk edecek önemde bir eser.

Anılar, o yazarın çeşitli yönlerini ortaya koymakla sınırlı değildir. Yazarın birçok özelliğinin, öneminin dost kalemlerden onaylanmasıdır.

Sait Faik’i ben edebiyat matinelerinde tanıdım. Eski Eminönü Halkevi’nde yapılan edebiyat matinesindeki bir olayı anımsadım.

Sait Faik kürsüye çıkmış öyküsünü okuyordu. Salon yavaş yavaş boşalmaya başlamıştı. Özdemir Asaf kürsüye fırladı, "Nereye gidiyorsunuz" diye bağırdı, "Hepimiz ondan geldik" dedi. Salonu terk etmeye yeltenen herkes salona dönüp onu dinledi.

Adil İzci’nin hazırladığı 'Anılarda Sait Faik' bir anlamda edebiyat tarihi niteliği taşıyor. Edebiyatın, sanatın değişik adlarından yapılmış bir seçki... Sait Faik’i yeniden okumaya sevk edecek önemde.

Adil İzci’nin 'Önsöz’üne bakalım: "Kimilerimiz ozanın/yazarın art alanını bilmekten yana olmaz. Onlara göre anılar size bir doğrultu gösterir, kendinizi onun güdümünde bulursunuz. Olabilir, hatta yer yer doğrudur da bu yargı; ama ben kendi payıma bir ozanı/yazarı hakkındaki anılarla birlikte okumanın daha kapsamlı bir algılama sağladığı inancındayım."

KİMLER VAR?

Rıfat Ilgaz’dan Agop Arad’a, Salâh Birsel’den Ömer Faruk’a, Abidin Dino’dan Celâl Sılay’a, Orhan Veli’den Cahit Irgat’a, Ziya Osman Saba’dan Haldun Taner’e, Sabahattin Batur’dan Naim Tirali’ye, Bedri Rahmi’den Vedat Günyol’a Türk edebiyatının tarihine geçmiş adları... 60’ı aşkın yazarın anıları size renkli bir Sait Faik portresi sunuyor.

Yazının Devamını Oku

Cenap Şahabettin’in evi onarılmalı

27 Mayıs 2021
Edebiyatın geçmişteki ustalarını anmak için mutlaka olumsuz bir haberde yer alması gerekiyor.

Cenap Şahabettin’in Bakırköy’deki evi konusundaki haberi Hürriyet’te okumuşsunuzdur.

Hürriyet, yazar evlerinin onarılması, ziyarete açılacak duruma getirilmesi için bir kampanya başlatmıştı. O kampanyanın uygulama alanındaki sonuçlarını gözden geçirmenin zamanı geldi. Haberin ateşiyle belediyeler başta olmak üzere sözler veriliyor, vaatlerde bulunuluyor sonra hepsi donup kalıyor.

Aslında birçok yazarın evi müze olmalı, orada kitapları sergilenmeli.

Müze-evler yazarın unutulmamasını sağlıyor.

İstanbul’u düşünüyorum. Tevfik Fikret’in Âşiyan’ı kendi evi.

Teşvikiye’deki Abdülhak Hamit’in Maçka Palas’taki oturduğu kata ve Necati Cumalı’nın Etiler’de oturduğu evin dış kapısına bir plaket konulmuştu.

Cenap Şahabettin’in Bakırköy’deki evinin statüsünü onarım için almalı.

Evin durumu en azından

Yazının Devamını Oku