Doğan Hızlan

‘Beni de alın ne olur koynunuza hatıralar’

14 Kasım 2021
Bir zamanların en çok icra edilen şarkının güftesini Baki Süha Ediboğlu yazmış, Selâhattin Pınar da bestelemişti. Sevdiğim bir şair ile sevdiğim bir besteci bir araya gelmişti. CD’yi dinlerken elbette anılar da eşlik ediyordu: “Selâhattin Pınar Şarkıları, Atakan Akdaş”

Bir aile dostumuzun aracılığıyla KüçükÇiftlik Park’a gittiğimizde onunla konuşurdum. Daha sonraları da Beyazıt’taki Şamlı İskender nota mağazasına uğradığımda rastlardım. Doğrusu şıklığı dikkatimi çekmişti, özellikle kravatları da. Yemeğe düşkünlüğü konusu da söyleşilerde yer alıyordu. Ayrıntısını hatırlayamadığım bir patlıcan salatası tarifini okumuştum, çabalasam arşivimde bulabilirim.

Cumhurbaşkanlığı Klasik Türk Müziği Korosu ses sanatçısı Atakan Akdaş, icradaki ustalığını gösteriyor. Albümde, sanatçının 12 seçme eserinden biri yepyeni düzenlemesiyle, diğerleri klasik üslupla yer alıyor. Albümde son eseri ise bestekârın kendi sesinden dinleyeceksiniz; “Beni de alın ne olur koynunuza hatıralar”.

Albümün ilk tanıtım konseri 18 Kasım 2021 tarihinde Ataşehir Belediyesi Mustafa Saffet Kültür Merkezi, Halit Akçatepe Sahnesi’nde yapılacak.

Albümdeki Refik Hakan Talu’nun yazısından bir bölüm: “Türkiye radyo tarihinin en başta gelen isimlerinden olan Mesud Cemil Bey, Selâhattin Pınar’ın vefatının ardından İstanbul Radyosu’nda konuşmasının hemen başında şu şekilde bir cümle kurmaktadır:

‘Selâhattin Pınar’ı tanıtmak belki ilk hamlede lüzumsuz sayılabilir. Çünkü onun yıllar yılı, hasta olduğu zamanlarda bile terk etmediği İstanbul’un musiki sahnelerinde o kadar alışılmış, o kadar sevilmiş, sahnenin perdesi gibi, ışıkları gibi, kulisleri gibi bir hüviyetli şahsiyeti vardı ki bütün bir koca şehir halkı tarafından tanınırdı.

Orada daima coşkun, heyecanlı, hararetli ve aynı zamanda hâkim ve işini bilir hali ile sahneye adımını attığı andan itibaren çıkıncaya kadar ısrarlı alkışlarla karşılanır ve uğurlanırdı. Tam manası ile popüler bir sanatkâr.

İstanbul’un her devirde bir ayrı eda ve tavırda yarattığı halis İstanbul çocuğu idi.’

Yazının Devamını Oku

İskender Pala’ya ithafen...

13 Kasım 2021
Editörlüğünü Nagihan Gür’ün yaptığı ‘İskender Pala Armağanı’, ömrünü divan edebiyatına adayan ve bu türü kitlelere sevdiren İskender Pala’nın farklı yönlerine ışık tutuyor.

İskender Pala yıllar önce tanıdığım, çalışmalarını takip ettiğim iyi bir yazar. Nitelikli eserlerinin çok okunması da ayrıca onu edebiyatımızda önemli kılıyor. Çünkü yazdıkları kurgu edebiyatında yerini almıştır ama içinde bilgi ve araştırma vardır, edebiyat zevkinin yanı sıra öğrenme özelliğinden de yararlanırsınız.

İskender Pala’nın belirtilmesi gereken bir özelliği de divan edebiyatını kitlelere sevdirmesi, genç kuşak tarafından okunmasını sağlamasıdır.

Editörlüğünü Nagihan Gür’ün yaptığı ‘İskender Pala Armağanı’ (Kapı Yayınları), birkaç açıdan önemli bir çalışma. Armağan kitapları, o kitapları okuyanlara yeni bakış açıları sunar, okumayanları da okumaya sevk eder.

Gür, Önsöz’de hocası İskender Pala’yı ve kitabı anlatıyor: “Elinizdeki bu kitap, ömrünü divan edebiyatı araştırmalarına adamış, yazdığı akademik yazılarla ve kurgusal metinlerle Osmanlı kültürü ve tarihini her düzeyden okura benimsetmeyi başarmış ilkeli bir akademisyene, üretken bir yazara ve mütevazı bir kültür adamına sunulmuş ‘gecikmiş’ bir armağandır. Armağan kitabını ‘Anı Yazıları’ ve ‘Akademik Yazılar’ olmak üzere iki temel bölüme ayırma fikri, yazar listesi oluşurken şekillendi. ‘Anı Yazıları’ başlığı altında Osmanlı/Türk edebiyatı çalışmalarına önemli katkılar sağlamış yazarların/akademisyenlerin yazılarına yer verildi.”

Kimler yazdı: Namık Açıkgöz, Beşir Ayvazoğlu, Yakup Çelik, Mustafa İsen, Nihat Öztoprak...

İskender Pala Armağanı

Yazının Devamını Oku

Yunus Nadi ve Necip Fazıl Ödülleri belli oldu

12 Kasım 2021
İki edebiyat ödülü de açıklandı. Ödüllerin iki açıdan etkisi vardır. Adına ödül verilen anılır, ödül alan da daha geniş bir okur kitlesine ulaşır.

Necip Fazıl Ödülleri’nde 6 ayrı dalda 7 isim ödüle layık görüldü.

Önemli edebiyatçı ve fikir adamlarından Necip Fazıl’ın manevi ve kültürel mirasını yaşatmak amacıyla Star Gazetesi tarafından düzenlenen Necip Fazıl Ödülleri’nin 2021 yılı kazananları açıklandı.

Ödül 8 yıldır veriliyor.

Jüri üyeleri: Prof. Dr. M. Fatih Andı, Prof. Dr. Hicabi Kırlangıç, Prof. Dr. Turan Karataş, Dr. Öğr. Üyesi Ahmet Murat Özel, Necip Tosun

NECİP FAZIL ÖDÜLLERİ

Necip Fazıl Şiir Ödülü: Mustafa Aydoğan

Necip Fazıl Hikâye-Roman Ödülü: Mukadder Gemici

Necip Fazıl Fikir-Araştırma Ödülü: Prof. Dr.

Yazının Devamını Oku

Üç ciltten oluşan Atatürk’ün Nutuk’u

11 Kasım 2021
Üç ciltli kitaptan oluşan, üzerinde ‘Nutuk - Gazi Mustafa Kemal Tarafından’ yazılı bir kutu geldi.

Kutuyu açtığımda ilk olarak bir sertifika ile karşılaştım.

Folkart Yönetim Kurulu Başkanı Mesut Sancak’ın sunum yazısı:

“Kurumumuzun kuruluşunun 15. yılında; Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Nutuk’u, Cumhuriyet Türkiye’sinin kuruluşunun taçlandırıldığı, Kurtuluş Savaşı’nın derin izlerini süren, en temel tarihsel tanığı olma özelliğini taşıyan NUTUK, bu ülkeyi gelecek nesillere emanet eden bir anlayışın, kutsal bir belgesidir.”

Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün 1927’de okuduğu Nutuk’un TBMM üyeleri için hazırlanan ‘özel nüsha’sının tıpkı baskısı, bu özel nüshanın Prof. Dr. Zafer Toprak tarafından ‘Latin harflerine çevirisi’ ve ‘egemen ulus anlayışını içeren yorumu’ Folkart’ın kuruluşunun 15. yılı anısına özel olarak numaralandırılıp 1.500 adet basılmış.

Projenin direktörlüğünü ise Fahri Özdemir yapmış.

EGEMENLİĞE GİDEN YOL

Yazının Devamını Oku

Heykel sanatına destek sergisi

9 Kasım 2021
Milliyet Sanat’ın düzenlediği ‘II. Heykelde Yeni Keşifler’ sergisi Kemer Country’de açıldı.

Serginin açılış konuşmasını Milliyet Sanat Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Filiz Aygündüz yaptı:

“Bundan tam 49 yıl önce Milliyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Abdi İpekçi tarafından, haftalık kültür sanat eki formunda yayın hayatına başladı. Yıllar içinde 128 sayfalık, aylık sanat dergisine dönüştü.

İlk yarışmaya Türkiye’nin dört bir yanından 200’e yakın sanatçı, eserleriyle başvurdu.

Pandemi arasından sonra bu yıl Heykelde Yeni Keşifler Yarışması’nın ikincisini düzenledik. Yine büyük bir katılımla karşılaştık. Bu yılki Seçiçi Kurulumuz’un seçtiği 10 eser arasındayız şimdi. Bu yıl yarışmamız, üretim ve yurtdışı eğitim destekleriyle heykel sanatındaki yeni keşiflere sunduğu katkıyı artttırdı. Bu katkılara yıllar içinde yenileri de eklenecek hiç kuşkusuz.

Son olarak Milliyet Sanat dergisine verdiği desteklerini hiç unutmayacağımız Sayın Erdoğan Demirören’i saygıyla yâd etmek isterim. Heykelde Yeni Keşifler Yarışması’nın mimarı Sayın Meltem Demirören Oktay başta olmak üzere tüm Demirören Ailesi’ne, yaptığımız projelerde her zaman yanımızda olan Milliyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Sayın Mete Belovacıklı’ya ve bu yıl sponsorluğumuzu üstlenen Mesa Holding’e ise teşekkürlerimi sunuyorum.”

Heykelde Yeni Keşifler Seçici Kurulu:

Aslı Sümer

Yazının Devamını Oku

Ferit Sıdal’ı anarak

7 Kasım 2021
Türk müziğine emek veren icracıları, bestecileri bu köşede anıyorum.

CD’leri, LP’leri varsa bugün onları anımsatıyor, dinlenmelerini sağlama girişiminde bulunuyoruz.

Bu hafta tamburi besteci Ferit Sıdal’ın TRT tarafından çıkarılan iki CD’lik albümünü dinledim.

1. CD: Ferit Sıdal’ın Sözlü Eserlerinden Seçmeler

Koroyu Ali Şenozan yönetmiş.

Çok tanınmış iki eser:

Bir gönül vardı bende henüz aşkı tatmamış

Gözlerin bir içim su

2. CD: Ferit Sıdal’ın Enstrümantal Eserlerinden Örnekler

Yazının Devamını Oku

Eleştirinin, yayıncılığın saygın adı: Memet Fuat

6 Kasım 2021
Yazdıklarıyla olduğu kadar yönettiği dergilerle de Türk edebiyatına katkı sağlayan Memet Fuat, büyük şair Nâzım Hikmet’in doğru tanınmasına da vesile olmuştur...

Türk edebiyatının çeşitli türlerinde yazar ve yayıncı olarak Memet Fuat’ın damgası vardır. Özellikle Nâzım Hikmet’in doğru ve yaygın tanınmasında, bireysel ve edebiyat tarihi açısından da ayrı bir önem taşır. Bütün yapıtlarını okuduğum, yakından tanıdığım Memet Fuat’a daima saygı ve sevgi duymuşumdur.

Yazdıklarıyla, yönettiği dergilerle birçok kuşağın sesi işlevini üstlenmiştir. Memet Fuat’ın ‘Yazarlığın Eteklerinde’ kitabını okurken, edebiyata ilk adım attığı zaman yaşadıklarını öğreniyoruz.

Annesi Piraye Hanım’ın -ki onunla da tanıştım ve etkilendim- zorlamasıyla Nâzım Hikmet’le mektuplaşmalar
başlıyor.

Nâzım, ilk mektubuna verdiği yanıtta, hatıraların önemini vurgularken okuması gereken kitapları da tavsiye ediyor:

“Oğlum,

Mektubunu aldım. Bayram ettim. Sen daha o kadar gençsin ki hatıraları olmayan ve hatıralara değerlerini vermesini öğrenmemiş olansın.”

Yazının Devamını Oku

Dergilere bir bakalım

5 Kasım 2021
Pandemide en çok ihmal edilen ürünler dergilerdi. AVM’lerdeki birçok kitapçıda ne yazık ki dergiler bulunmuyor, bu yüzden de dergi tiryakilerinin beklentisi yerine gelmiyor. Oysa hepimiz ilk yazımızın çıkacağı dergiyi arar bulurduk. Şimdi gene Bâb-ı Âli’den alabiliyorum dergileri. Dergilerin son sayılarında neler var, kısaca onları hatırlatmak istedim.

MİLLİYET SANAT

KAPAKTA ne var?

‘Müzik+Sinema+Moda: Lady Gaga’

Öykü Sofuoğlu’nun yazısı: ‘Lady Gaga’nın kutsal üçlemesi: Müzik, moda, sinema.’

Bir hayatın üç günü:

Sevin Okyay’ın yazısının sunumu şöyle: “Sadece ülkesi Britanya’da değil bütün dünyada sevilen Galler Prensesi Diana’nın hayatından üç günü anlatan Pablo Larrain filmi ‘Spencer’ özellikle Prensesi canlandıran Kristen Stewart’ın performansıyla dikkati çekiyor.”

Ümran Avcı

Yazının Devamını Oku