Yerelde seçimin özgül ağırlığı bizde fazladır

O seçimde Recep Tayyip Erdoğan’ın kazanması sürprizdi ama sandıklar açıldığında yarışı birinci tamamladı.
Erdoğan siyasi yolculuğuna elbette o tarihte başlamadı ama bugüne uzanan AK parti yolculuğunun tohumları da o gün atılmış oldu.
94’te önce belediye başkanı olarak Türkiye kamuoyunun karşısına çıktı.
Sonra da Başbakan ve Cumhurbaşkanı olarak uzun yıllardır siyasetin bir numaralı ismi oldu.
Aslında dünya siyasi tarihinde de bu kadar uzun ve hikayesi olan bir siyasi mücadele çok az bulunur.
O yüzden yerel seçimlerin önemini Erdoğan’dan daha iyi bilen bir başka kişi yoktur.
Her seçim önemlidir ama yerel seçim Türkiye’de ayrı bir öneme sahiptir.
Millet İttifakı’nın ortada kalmadığı, olacaksa da işbirliğine dönüştüğü kesin...
Her parti yetkili organlarından kararlar alacak ama bu kararlar adayların açıklanacağı son güne kadar değişebilir, bunu unutmamak gerekir.
Siyasetin imkanlar sanatı olduğunu hatırlatmak isterim.
Ve başkanlık sisteminde ittifaklar her ne kadar genel seçimler için imkan verse de; yerel seçimlerde de bunun önemli olduğunu hatırlatmak gerekir.
Aday adayları er meydanına çıkmaya başladı.
Onlara da denklemlerin sürekli değiştiğini, genel merkezde alınan bir kararın zincirleme etkisinin Ankara’dan Türkiye’nin her yanına yayılacağını belirtirim.

Çok aday demokrasi
adına o kadar iyi

İSTANBUL’da CHP’nin adayı Ekrem İmamoğlu olacak. AK Parti’nin ve MHP’nin tek adayla seçime gitmesi bekleniyor İstanbul’da... Cumhur İttifakı’nın diğer partileri de bu adaya destek verebilir. Bu isim Murat Kurum, Ali Yerlikaya, Fahrettin Koca olabilir. Kurum’un ismi bir adım öne çıkıyor.
İzmir’de Tunç Soyer’in ikinci dönem aday yapılıp yapılmayacağını yakında öğreneceğiz.
Bu arada İzmir Büyükşehir eski Genel Sekreteri Buğra Gökçe, Bornova Belediye eski Başkanı Olgun Atilla, İzmir eski milletvekili Atilla Sertel büyükşehre aday olduğunu açıkladı.
AK Parti cephesinde de öne çıkan isimler var. İlk sırada AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ’ın ismi var.
İYİ Parti’nin İzmir adayının Ümit Özlale olacağını daha önce açıklanmıştı.
İYİ Parti ile CHP arasındaki görüşmeler sonrasında İzmir de şekillenmiş olacak.
Herkes aday olabilir.
Aday adaylarının çok olması siyaseti de renklendiriyor.
Toplumsal meselelerin çözümü siyasetten geçtiğine göre politikaya ilgi duyanların bazı görevlere talip olmasını da değerli buluyorum.

Çok isteseler de birçok
emekli için dönüşüm zor

TÜRKİYE’de İstanbul’a kar yağdı mı kar hatırlarız. Sel oldu mu bu gerçeği anlarız.
Marmara denizinde üç dakika arayla iki deprem olunca depremi yeniden hatırladık. Oysa şubat ayında Türkiye’yi sarsan ve binlerce insanımızı bizden alan Maraş depreminin üzerinden yıllar geçmedi.
Yeni kentsel dönüşüm yasası çıktı.
Yasa bazı kolaylıklar getiriyor.
Vatandaşın da bürokrasiyle boğulmasını önlüyor.
Ancak bütün dünyanın sıkıntılı olduğu bir ekonomik dönemden geçiyoruz.
Çok hızlı hareket etmemiz gereken bu sürecin uzayacağı ve istenen kentsel dönüşümün olmayacağı şimdiden belli...
Yeni yasa birçok olanak sunuyor ancak iş kaynak yaratmada tıkanıyor.
Hayatı boyunca çalışıp bir ev sahibi olmuş, şimdi de sadece emekli maaşıyla geçinen yüz binlerce aile için finansal kaynaklar ya da alternatifler geliştirmemiz de gerekiyor.
Etrafımda çok şahit olduğum, güncel bir konu bu...
Birçok emekli için çok isteseler de bu dönüşümü yapmak gerçekten zor…
Bir yanda deprem gerçeği, bir yanda hayatın gerçekleri arasında sıkışıp kalmayalım.

İnternet dili günlük hayatın içinde

OXFORD University her yıl son 12 ayı yansıtan ve kalıcı kültürel öneme sahip olma potansiyeline sahip bir kelime veya ifadeyi seçiyor. Bu yılınki “Rizz...” olmuş.
Oxford İngilizce Sözlüğü’nün yayıncısı Oxford University Press’in seçimi şu anlama geliyor.
İnternette yaygın olarak kullanılan bir kelime olan Rizz; stil, çekicilik veya kişinin etkileme yeteneği olarak tanımlanıyor.
Oxford University Press bir açıklama yapmış ve demiş ki;
“Rizz, dil uzmanları tarafından dilin daha geniş çapta benimsenmeden önce topluluklar içinde nasıl oluşturulabileceğine, şekillendirilebileceğine ve paylaşılabileceğine dair ilginç bir örnek olarak seçildi. Genç nesillerin, çevrimiçi olarak veya şahsen, sahip oldukları ve kullandıkları dili tanımladıkları alanlar yarattığını anlatıyor.”
Şu çok net...
Sosyal medya ve internet kültüründen türetilen kelimelerin zamanla günlük dilde daha çok kullanacağız.