Bu tutkuyu iyi bilirim.
Çünkü Karşıyaka’nın çok güçlü bir mazisi vardır.
Ve hep söylerim; Karşıyaka sadece bir spor kulübü değildir. Türkiye’nin en güçlü sivil toplum örgütlerindendir; aynı zamanda bir yaşam biçimidir, bir semboldür.
Mustafa Kemal Atatürk’ün isteğiyle armasında ay-yıldız taşıma onuru verilen ilk kulüptür.
Diğer kulüplerimiz, ay-yıldızı ancak göğsünde taşır. Bu önemli bir ayrıcalıktır.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in hafta sonunda yapacağı açıklamalar merakla bekleniyordu.
Akşener; hem özeleştiri yaptı, hem de Millet İttifakı sürecini değerlendirdi.
Ve bir çağrıda bulundu;
Yerel seçimlere her partinin kendi adayıyla gitmesini önerdi.
İstanbul ve Ankara ile ilgili bir soru üzerine de; “Zamanı geldiğinde değerlendiririz” diyerek bir açık kapıda bıraktı. Ama bu cevabı “İstanbul, Ankara dışında kendi adaylarımızla gidebiliriz” şeklinde de yorumlayanlar oldu.
Demek ki; eylül, ekimde bu konuşmalar yapılacak.
295 kilometrelik bu eşsiz rotaya İngiltere’den Amerika’ya, Türkiye’den Azerbaycan’a, Kazakistan’dan Almanya’ya, Fransa’dan Hollanda’ya kadar birçok ülkeden katılım var.
Nef Vakfı, Zafer Ultra Maratonu’nun ilkini geçtiğimiz yıl Zafer Bayramı’nın 100’üncü yılında gerçekleştirmişti.
Bu yılki maraton 15 Ağustos’ta başladı. Binden fazla sporcu 10 bin 41 kilometre koştu, bu rakam 30 Ağustos’a kadar artarak devam edecek.
Zafer Ultra Maratonu, millî mücadele ruhundaki inancı, gücü ve azmi hatırlatmayı hedefleyerek geleceğin sorumluluğunu taşıyor.
Nef Yönetim Kurulu Başkanı Erden Timur şöyle konuşuyor:
“Türk milletinin bir olduğu ve zafere koştuğu bu zafer yolunda, geçtiğimiz sene atalarımız gibi bir olduk ve 84 milyon tek yürek onların izinden koştuk. Bu sene dünyanın neresinde olursa olsun, zafer yolunda buluşmak isteyen herkesle birlikte koşuyoruz. Birlik ve bütünlük mesajını tüm dünyaya veriyoruz. Biz nice zaferlerle kazanılmış bu özel topraklara doğmuş çocuklarız. Şanslı çocuklarız ama geleceğimize borçluyuz. Atalarımız bu mücadeleyi hep birlikte tek yürek olarak kazandılar. Nef Vakfı olarak bu büyük mirası aynı birlik, beraberlik ve dayanışma bilinciyle yaşatmak belki en önemli sorumluluğumuz.”
Ama olaylar bitmiyor.
Ve ne yazık ki bitmeyecek de...
İzmir’in Buca ilçesinde evinin balkonunda oturduğu esnada, sokakta çıkan silahlı kavgada göğsüne pompalı tüfek saçması isabet eden Hüseyin Çiçek yaşamını yitirdi.
Çiçek uzun yıllar kanser tedavisi görüp iyileşmiş. Ama mermiler onu oturduğu balkonda buluyor.
Geçen yaz tam da bu günlerde şöyle yazmışım.
***
Hiç bilmediğiniz bir yerden gelen mermi gelip sizi buluyor.
Unutmanın güzel yanları da var elbette ama arada hatırlayıp geleceğe de öyle bakmak en doğrusu galiba...
Şimdi bütün dünyadan Kovid-19’un yeni versiyonlarıyla ilgili haberler geliyor.
Dünya Sağlık Örgütü Sözcüsü Margaret Harris, son dönemde yeni varyantlar nedeniyle Kovid-19 vakalarında artış olduğu uyarısında bulundu.
Ve dedi ki...
Üstelik 14 Mayıs sonrasında dalgalanan muhalefet için bu seçim farklı bir anlam kazandı.
Cumhur İttifakı daha güvenli ve attığı adımlardan daha emin...
CHP kurultaya giderken ilçe kongrelerini yapıyor.
Partiyi, örgütleri takip edenler bilir; içeride yoğun bir mücadele yaşanıyor.
Genel Merkez ağırlığını koyuyor, değişim isteyenler de rakip adaylar çıkararak kurultaydaki dengeleri değiştirmeyi planlıyorlar.
Kabul etmek gerekir ki; bugünkü siyasi partiler yasasıyla bazı değişimleri yapmak kolay değil.
Avukat Selman Eke, İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne maddi ve manevi tazminat davası açtı. Mahkeme de belediyelerin görevinin; sokak köpeklerinin gerekli bakım ve kontrollerini yaptıktan sonra alındıkları ortama bırakılmaları ile sona ermeyeceğine karar verdi ve Eke’yi haklı buldu.
Şimdi İzmir Büyükşehir Belediyesi 15 bin lira manevi tazminat ödeyecek.
Peki bu konu sadece İzmir’i mi ilgilendiriyor?
Selma Eke’ye köpekler Balçova Kent Ormanı’nda saldırıyor.
Burayı çok iyi biliyorum.
Uzun yürüyüşler yapan biri olarak arada Balçova’ya ben de gidiyorum.
Ve görüyorum ki; sadece sokak köpekleri yok.
Tabii adresler de, mekanlar da...
Örneğin Fransa’nın Saint Tropez’si, Monaco’su, İspanya’nın İbiza’sı en az Paris, Madrid, Barselona kadar ilgi çeken yerlerdir.
Ve hatta turizmin kalbinin oralarda attığı söylenir.
Hemen karşımızdaki Yunan adaları da öyle...
Mykonos’un Namos’u, son yıllarda da Scorpios’u çok meşhurdur.
Adanın bu meşhur mekanları için dünyanın her yerinden milyonlarca kişi gelir.
Yakın bir zaman önce o iki mekana ben de gittim.