* Bu hafta Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın görüşme trafiği bir hayli yoğundu. Belli ki; AK Parti özellikle İzmir, İstanbul, Ankara’da ortak adaylarla seçimlere gitmek istiyor. Erdoğan, Yeniden Refah Partisi lideri Fatih Erbakan ve Hüda-Par lideri Zekeriya Yapıcıoğlu ile görüştü. Erbakan’ın en az 1 büyükşehirde aday gösterme talebinde bulunduğunu öne sürüldü. Hatta Bursa ya da Malatya büyükşehir belediye başkanlıklarından birini istediği konuşuluyor. Erdoğan’ın bu taleplerden sonra MHP Lideri Devlet Bahçeli ile yapacağı görüşme daha da önem kazandı.
* “Kazanacak aday” yorumunu Millet İttifakı genel seçimlerde kullanmıştı. Şimdi Cumhur İttifakı özellikle kaybedilen büyükşehirleri geri almak için “kazanacak aday” yorumunu kullanıyor.
* AK Partili Efkan Ala ve MHP’li Feti Yıldız’ın eşbaşkanlığındaki komite son kararı liderlerine bıraktı. MHP’nin elinde olan Manisa dışında büyükşehir olarak Adana ve Mersin’de de ortak aday belirleme yetkisi istediği biliniyor. Özetle bu görüşmelere bu hafta son nokta konabilir ve Cumhur İttifakı adaylarının bir bölümünü yeni yılın ilk haftasında öğrenmeye başlayabiliriz.
* Bu arada AK Parti İzmir ve Ankara’da hem büyükşehir hem de ilçeler için üçer aday adayı isminin olduğu anketler yapıyor. İzmir’de Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, Tarım eski Bakanı Bekir Pakdemirli ve iş insanı Selim Gökdemir bulunuyor.
Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu ziyaret etmesi CHP Genel Merkezi’nde dikkatlice izlendi.
Özgür Özel’in Kemal Kılıçdaroğlu’nu ziyaret etmesi, ardından Almanya’da verdiği mesajlar da dikkatlerden kaçmadı.
CHP’nin İzmir’de mevcut başkan Tunç Soyer’in yerine yeni bir isim aradığı iddia ediliyordu.
Deutsche Welle Türkiye’nin sorularını yanıtlayan Özel, “İzmir’e dair mevcut başkanla ilgili memnuniyet anketi yapılıyor. Mevcut başkan aday olacaksa ilan edeceğiz, eğer olmayacaksa da başka aday adayları arasında bir anket çalışması yapacağız” dedi.
Bunun üzerine Soyer “Bir şaibem, bir usulsüzlüğüm, CHP’nin kurumsal kimliği ile çatışan bir şeyim yok” şeklinde bir açıklama yaptı.
Büyükşehir için aday adaylığını açıklayan isimler şimdi Özel’in bu sözlerinin ardından nasıl bir aksiyon planı izleyeceğini merak ediyor.
* İstanbul’da Ekrem İmamoğlu’nun karşısında Tevfik Göksu ve Murat Kurum isimleri öne çıkıyor. AK Parti’nin önemli isimleri bu iki ismi telaffuz ediyor.
* CHP cephesinde de önemli gelişmeler oluyor. Örneğin Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu ziyaret etti. Ziyaret sonrası kulislere İnce’nin İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı adayı olabileceği bilgisi sızdı. Gerçi İmamoğlu böyle bir diyaloğun geçmediğini söyledi. İnce ise “Benim de kulağıma böyle şeyler geliyor” diyerek belki de kamuoyunun bu dedikoduyu tartışmasını istedi. CHP Genel Başkanı Özgür Özel de “Bir partinin genel başkanına belediye başkanı ol denmez” diyerek konuyu kapattı. Bir partinin, üstelik Cumhurbaşkanı adayı olmuş bir kişiye belediye başkanlığı teklif edilmez normalde ama siyaset bu bilinmez.
* Belli ki bu seçimin en çok merak edilen adreslerinden biri de İzmir olacak. İzmir siyaseti ısınıyor. AK parti Genel Başkan Yardımcısı ve kulislerde AK Parti için en çok adı geçen Hamza Dağ, Tunç Soyer’in bütçeyle ilgili sözlerine sert eleştiriler getirdi. Ama bu açıklamayı yaparken rakamlarla, yatırımlarla, öyle detaylar kullandı ki; “Hamza Dağ adaylık için epeydir çalışıyor” dedirtti.
* Tunç Soyer aday gösterilecek mi? Sadece İzmir değil Türkiye bu sorunun cevabını arıyor. Soyer Ankara’da Özel’i ziyaret etti. 45 dakika süren ve baş başa yapılan bu görüşmede herhalde adaylık konusu geçmiştir. Kulislerde konuşulanlar var ama başbaşa yapılan bir konuşmanın yansımalarını isterseniz sonraya bırakalım. Ama görüşmenin olumlu geçtiği söyleniyor.
* İzmir Büyükşehir için aday olan isimler var. Buğra Gökçe, Olgun Atilla, Atilla Sertel, Abdül Batur, Cemil Tugay da aday... En çok Buğra Gökçe isminin konuşulduğunu söylemeliyim.
* Urla’yı bir kayyum yönetince, aday sayısında patlama oldu. 50’den fazla aday adayı başvurusunu yaptı. Urla sadece Michelin yıldızlı restoranların adresi olmadı; siyasetin de ilgi odağı haline geldi.
Bu yazdıklarım her parti için geçerli belirtmek de isterim.
Türkiye gibi gündemin çok sık değiştiği ülkelerde; bir hafta bile uzundur. Demirel’in o meşhur “Siyasette 24 saat bile uzundur” sözünü de unutmamak gerekir.
Gerçekten de saatler içinde değişimler olabileceğini unutmamak gerekir.
Bugün için tablo şöyle...
Millet İttifakı bir yön arayışında...
Daha doğrusu seçimden sonra dağılmış ve bir araya gelmesi zor olan Millet İttifakı’ndaki işbirliği görüşmeleri bir süre daha devam eder.
Kartlar yeniden karılacağına, denklemler yeniden kurulacağına göre ve bir satranç oyunu gibi listeler hazırlanacağına göre herkesin bu hesaplara göre plan yapmasında fayda var.
İstanbul ve Ankara’da Cumhur İttifakı’nın rakipleri belli; İmamoğlu ve Yavaş...
CHP şimdi Cumhur İttifakı’nın tercihini bekleyecek.
İYİ Parti ittifak görüşmelerinde kapıyı kapatsa da; İstanbul ve Ankara’da tabanda bir işbirliği olabileceği görüşü de hakim...
Adı son günlerde sıkça geçen İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya kendisine başkan adaylığıyla ilgili sorulara “Düşünmüyorum...” diyerek cevap verse de; kulislerde ismi en çok geçen iki isimden biri olduğunu hatırlatalım.
Cumhur İttifakı’nın adayının Murat Kurum’un olmasını bekleyenlerin sayısı da bir hayli fazla...
O seçimde Recep Tayyip Erdoğan’ın kazanması sürprizdi ama sandıklar açıldığında yarışı birinci tamamladı.
Erdoğan siyasi yolculuğuna elbette o tarihte başlamadı ama bugüne uzanan AK parti yolculuğunun tohumları da o gün atılmış oldu.
94’te önce belediye başkanı olarak Türkiye kamuoyunun karşısına çıktı.
Sonra da Başbakan ve Cumhurbaşkanı olarak uzun yıllardır siyasetin bir numaralı ismi oldu.
Aslında dünya siyasi tarihinde de bu kadar uzun ve hikayesi olan bir siyasi mücadele çok az bulunur.
O yüzden yerel seçimlerin önemini Erdoğan’dan daha iyi bilen bir başka kişi yoktur.
Hele seçimlere giderken partiler arasındaki rekabetten dolayı bu görüntüler daha sık dile getiriliyor.
Bence hiç kimse bu konuyu seçim malzemesi yapmasın.
Çünkü bu siyaset üstü bir konu...
Burada herkesin suçu var, eksiklikleri bulunuyor.
Ne sadece bugünkü iktidarın, ne bugün belediye başkanlığı yapan kadroların suçu...
Ekonomilerin bel kemiğini oluşturan, büyük sektörlerde de bir geçiş dönemi yaşanıyor.
Örneğin otomotivde böyle bir görüntü var.
Autopromotec tarafından düzenlenen Futurmotive Fuarı’na ve konferanslarına katıldım.
İtalya’nın Bologna şehrindeki bu özel fuarda aldığım notları bugün sizlerle paylaşacağım.
Sektörde elektrikli araçların sayısı artıyor. Hidrojenli yeni modeller de piyasaya giriyor. Ama benzinli ve dizelli arabalardan da vazgeçmek öyle kolay değil.
Tablo sadece Türkiye için de geçerli değil.