Ne demek istediklerini anlatayım.
İkinci konutları olanlar yazın başlamasıyla, okulların tatil olmasıyla birlikte soluğu Bodrum’da aldılar ama asıl beklenen turist henüz gelmedi.
Bodrum yine güneşin, denizin ve eğlencenin merkezi ama bu sezon, otellerin ve restoranların tam dolmadığı da bir gerçek…
Özge Esen'in Hürriyet’teki haberi de aslında bu gerçeği ortaya koyuyor.
TÜRSAB Başkan Başdanışmanı Hamit Kuk, otel fiyatlarının geçen yıla göre yüzde 50 arttığını ve bu durumun Avrupa pazarını zorladığını belirtiyor. Kuk’a göre Bodrum’da fiyat algısı tamamen kaybolmuş durumda...
Marka olmuş turizm ülkeleri, fiyat istikrarını nasıl koruyor, birkaç örnek vereyim.
İspanya, Akdeniz’in parlayan yıldızı olarak fiyat, kalite dengesini korumada oldukça başarılı. Oteller, restoranlar ve diğer turizm hizmetleri arasında uyumlu bir fiyat politikası izleniyor. Bu turistlerin tatillerinde ne kadar harcayacaklarını öngörmelerini sağlıyor ve güven oluşturuyor.
Rotary bir organizasyon, dernek, vakıf değil; aynı zamanda umudun, dönüşümün de hikayesiydi benim için…
Yakın zamanda kaybettiğimiz Şevki Figen, Rotary için, “İnsan ruhuna dokunan bir sihirdir” demişti. Bu sözü çok sevmiştim.
O günün üzerinden çok yıllar geçti ve bu yılın sloganı “Rotary'nin Sihri” olarak belirlendi. Rotary’nin dokunduğu her omuzda, her kalpte sihirli bir etki yarattığını iyi bilenlerdenim.
Bundan yıllar önce küçük ve gözden uzak bir kasaba vardı. Ekonomik zorluklar ve sosyal sorunlar, kasabanın insanlarını umutsuzluğa sürüklüyordu. İşte bu kasabaya, Rotary'nin sihri dokunana kadar her şey böyle devam etti. Bir gün, Rotary üyelerinden oluşan bir grup gönüllü, kasabanın kaderini değiştirmek için yola çıktı. İlk adımları, kasabanın okulu için bir kütüphane kurmaktı. Kitapların sihri, çocukların hayal gücünü ateşledi ve onların geleceğe dair umutlarını canlandırdı.
Çocuk kahkahalarının yükseldiği o köyde, kasabada ben de vardım.
Rotary'nin sihri sadece projelerde değil, gönüllülerin bireysel çabalarında da gizlidir. Üyelerden bazıları, yaşlı bir kadının, adamın yalnızlık içinde geçirdiği günlere dokundu. Her hafta sonu bu yaşlı insanları ziyaret eden gönüllüler, onlarla sohbet ederek hayatına neşe kattı. O kadının, o adamın yüzünde beliren gülümseme Rotary’nin sihirli dokunuşunun bir yansımasıydı.
Ben de oralardaydım.
Bir başka gönüllü ordusu ise genç ve başarılı öğrencilerin eğitim hayatını değiştirdi. Bu öğrenciler ekonomik zorluklar nedeniyle eğitimine devam etmekte zorlanıyordu. Onlara burslar sağlandı, mentorluk yapılarak akademik başarılarında büyük rol oynadılar. Bu gençlerden bazıları doktor, bazıları mühendis; ama tamamı vatanını seven insanlar oldular.
Türkiye genelinde 30’u kırsal, 14’ü ormanlık alan olmak üzere toplam 44 yangın çıktı. Binlerce hektar ormanımızı, doğamızı, ciğerlerimizi kaybettik. Önce “Sabotaj olabilir mi?” sorusu akıllara geldi.
Ki; geçmişte örnekleri var.
Sonradan anlaşıldı ki; ihmalkarlık ve dikkatsizlik gerçeği bir kez daha karşımıza çıktı.
İzmir’in Selçuk, Menderes ve Çeşme ilçelerindeki yangınlarla mücadele sabaha kadar sürdü.
Bazılarına şahidim; yollar kapandı, yardım ekipleri sabahlara kadar çalıştılar.
Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, yangınların kontrol altına alındığını açıkladı ama hala içimiz rahat değil. Menderes’teki yangının bir hobi bahçesinden, Çeşme’deki yangının ise atılan bir sigara izmaritinden başladığı anlaşılıyor.
Evet, bir sigara izmariti...
Binlerce hektarlık ormanlık alanı kül eden, doğaya geri dönüşü olmayan zararlar veren sadece bir sigara izmariti!
Geçen gün Amerika’da bir teknoloji şirketinde üst düzey yöneticilik yapan çocukluk arkadaşımla oturmuş sohbet ediyordum. Telefonu çaldı; benim de ilgimi çeken bir konuyu şirketteki çalışma arkadaşıyla konuştu.
Merak edip sordum; bu kişinin ne iş yaptığını...
“Dijital yaka direktörümüz” dedi.
Sonra da düzeltti; “Yapay zeka yaka direktörümüz de diyebiliriz” dedi.
Mavi yaka, beyaz yakadan sonra şimdi dijital yakaya alışacağız.
Arkadaşım da dijital yakalılardan bahsediyordu. Onlara göre, artık sadece yazılımcılar veya veri bilimciler değil, yapay zeka sistemlerini yöneten, geliştiren ve onları daha akıllı hale getiren profesyoneller bu yeni yakanın mensuplarıydı.
Peki bu dijital yakalılar kimlerdi? Google'da bir algoritmayı optimize eden mühendis, Tesla'nın otonom sürüş sistemlerini geliştiren yazılımcı veya Amazon'un lojistik operasyonlarını yöneten yapay zeka uzmanı...
Ama bizde kurallar getirildiğinde de bu sefer şikayetler başlıyor.
Size bir örnek vereyim.
Çeşme; özellikle de Alaçatı son yirmi yılda herkesin çok konuştuğu bir yer oldu. Korunmuş mimarisi, kendine özgü kent kimliği, Türkiye’de bugüne kadar az gördüğümüz dokusu dikkat çekti.
Ve ilk dönemde çok da iyi gitti.
Gelen büyülendi; bir kez daha gelmek için bahaneler uydurdu ve yine geldi.
Sonrasında klasik alışkanlıklarımız, popüler kültür ve her yeri her yere benzetme çabamız Alaçatı’yı da başka bir yere götürdü.
Kilitlenen trafik, yürünemeyen yollar, her köşede bir başka düğün varmış gibi çalan müzik...
Devam edeyim mi?
Türkiye’de de böyle bir değişim var, iyi örnekler de artıyor.
Dünyada Nammos, Scorpios ve Lío gibi global ikonlar, bu dönüşümün en başarılı örneklerinden. Peki, bu mekanlar nasıl oluyor da eğlenceyi bir yaşam tarzına dönüştürebiliyor?
Yine bu üç örnekten gidelim.
Nammos’un lüks plaj kulübü atmosferi, Scorpios’un bohem ve özgün tasarımı, Lío’nun büyüleyici gösterileri her biri misafirlere kendilerini özel hissettiren deneyimler sunuyor.
Mekanların mimari tasarımı ve atmosferi, eğlenceyi bir yaşam tarzına dönüştürmenin en önemli unsurlarından biri. Nammos’un Ege Denizi kıyısındaki sade ama şık tasarımı, Scorpios’un doğayla bütünleşen ve huzur veren yapısı, Lío’nun gösterişli ve renkli ambiyansı, misafirlerin zihninde unutulmaz izler bırakıyor.
Eğlenceyi yaşam tarzına dönüştüren mekanların bir diğer önemli özelliği ise sundukları kişiselleştirilmiş hizmetler.
Global ikonlar, gastronomi ve eğlenceyi başarılı bir şekilde bir araya getiriyor.
Brillant ile buluşup sohbet ettik.
Ben müziğin her türünü seven, takip eden biriyim.
Fransız okullarında okumanın verdiği sempatiyle de Fransızca şarkıları ayrı bir yere koyarım.
Dany Brillant da sevdiğim sanatçılarından…
Kendisiyle Didim’de Anda Barut’ta vereceği konser öncesinde buluştuk.
Son dönemde müzik endüstrisinde de önemli değişimler yaşanıyor.
Dijital platformlar sayesinde elinizin altında milyonlarca parçayı, sanatçıyı bir tek tuşla keşfeder hale geliyorsunuz. Ve istediğiniz müziği, yine kişiselleştirilmiş tercihlerle dinleyebiliyorsunuz. Şimdi de yapay zekayı konuşuyoruz. Yapay zekayla birlikte dünya da, müzik endüstrisi de nereye gidecek merak ediyorum.
Ve Bodrum...
Bodrum giderek lüks turizmin en önemli adreslerinden biri olarak gösteriliyor. Dünyanın en önemli markaları Bodrum’a yatırım yapmaya başladılar ve istenen oldu artık turizm 12 ay yapılıyor. Dünya medyası Bodrum’a eskisinden çok daha fazla yer vermeye başladı. Ve karşılaştırmalı haberler yapılıyor. İbiza, Saint Tropez, Monaco gibi turizmde öne çıkmış yerler konuşulurken; Bodrum’a övgüler yapılıyor.
Çeşme’yi de unutmamak lazım.
Yerli turizmden daha çok beslense de; açılan yeni oteller, işletmeler giderek daha fazla gündemde kalıyor.
Elbette Türk turizmi buralarıyla sınırlı değil.
Turizm Bakanlığı birkaç yerle anlatılan bir turizm öyküsü istemiyor. Bence çok da haklı...
Yeni Çeşme Projes