‘Dünyanın tek çocuk bayramı’ klişesini defalarca kullanarak...
Maalesef yıllardır adına yaraşır kutlayamayız Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı.
Çünkü bu mühim gün, makamlara bir günlüğüne oturan çocukların sempatik istekleri ya da tebessüme yol açan direktiflerinin ötesine gidememiştir.
Bu sene de öyle oldu. Çocuklarımıza verdiğimiz değeri tüm dünyaya ‘bağıra bağıra’ anlatabileceğimiz bu günü -biz bize- ‘kutlamış gibi’ yaptık.
Yöneticileri eleştirmek, muhalif cümleler kurmak değil amacım.
Bu günü adı gibi kutlayamayışımız da normal aslında.
Ülkenin dört bir yanında çocuğa şiddetin bin türlüsü yaşanırken, sokaklarda çalışan-dilenen binlerce çocuk varken nasıl bir mesaj verebiliriz ki dünyaya?
30 Mart seçimlerinde Büyükşehir Belediye Başkan adayı olan Karakaya, yarış Melih Gökçek-Mansur Yavaş eksenli gidince yüzde 7’de kalmıştı.
Karakaya, Adana’dan aday gösterildi.
Birinci bölgede ilk iki sırayı Tuğrul Türkeş ve Zühal Topçu’nın ikinci bölgede ise Şefkat Çetin ile Mustafa Mit’in alması sürpriz değildi.
İki bölgede de 2011 seçimlerinde 2’şer milletvekili çıkarabilen MHP’nin listesinde merak ettiğim 3 ve 4. sıralara kimlerin yerleştirileceğiydi.
Adaylar belirlenmeden görüştüğüm MHP’li yöneticiler iki bölgede de en az 3’er vekilin çıkacağını, doğru isimlerle bu sayının toplamda 8’e (1. bölge 4, 2. bölge 4) çıkmasının sürpriz olmayacağı görüşünü paylaştılar.
***
Gökçek’in aday adaylığı sürecinde babası Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’le Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç arasında sert tartışmalar geçmişti. Gökçek’in Arınç’a yönelik sözleri, Arınç’ın Gökçek’e ağır yanıtı arasına girmişti oğul Gökçek’in meselesi. Arınç, Gökçek’in kendisine yönelik ‘paralel’ suçlamasına, verdiği yanıtın arasına ‘oğlunun adaylığını garantilemeye çalışıyor’ cümlesini sıkıştırmıştı.
Kulislere göre de Arınç, “Birazcık hatrım varsa Gökçek’in oğlunu aday göstermezler” diyerek Gökçek’in adaylığını engellemeye çalıştı. Her ne kadar Arınç bu açıklamayı yalanlasa da yalanlamak için saatlerce beklemiş olması ‘manidar.’
Oğul Gökçek -belki- zaten aday gösterilmeyecekti ama bu haliyle ‘Arınç aday yaptırmadı’ algısı oluştu.
Şimdi merak edilen konu şu:
Geçmiş seçimlerde AK Parti’nin seçim yükünü her açıdan Melih Gökçek alıyordu. Bu tercih Gökçek üzerinde bir motivasyon kaybı yaratacak mı?
* * *
Gökçek, önceki gün sosyal medya üzerinden oğlunun aday gösterilmemesine üzüldüğünü açıkladı. Hem teşkilat hem sivil toplum yoklamasında Osman Gökçek ilk sıralarda çıktığı belirterek, ‘hak etmişti’ vurgusunu yaptı. Medyanın fitne kapısını açtığını ama parti yetkililerinin gerçek durumu açıkladığını ifade etti.
* * *
Ankara listelerinde yer alacak isimlerin, hükümeti kuracak parti ya da partilerin olası bakanları arasında yer alması muhtemel görülüyor.
Ankara’da merakla beklenen 3 partideki son duruma, iktidar partisiyle başlayalım...
* * *
Temayül yoklaması, mülakatlar, kamuoyu yoklamaları derken AK Parti’de sona gelindi. Pek çok ilde adaylar belli oldu, İstanbul ve Ankara sona bırakıldı.
Ankara’da Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun önünde birinci bölge için 41 aday adayı var. Listede bir isim dikkat çekiyor: Maliye Bakanı Mehmet Şimşek...
Şimşek, son anda bir sürpriz yaşanmazsa memleketi Batman yerine Ankara’dan aday gösterilecek.
Ankara listesinde yer alan isimler arasında beklendiği gibi Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın danışmanlarından Mücahit Arslan da bulunuyor.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun genel başkanlığı öncesinde partiye hakim isimlerin büyük çoğunluğu Ankara’da siyaset yapıyordu.
CHP eski Genel Sekreteri Önder Sav, görevde bulunduğu dönem örgütün tek hakimiydi ve 70 binin üzerinde üyenin oy kullanacağı ön seçime girmişti.
Sav düşünülenin aksine önseçimde beklediğini bulamadı. Yine ‘geçmiş dönemde’ siyaset yapan isimlerin tamamı önseçimde sınıfta kaldı.
Birinci bölgede önseçim için istifa eden İl Başkanı Necati Yılmaz, ikinci bölgede 30 Mart’ta Keçiören Belediye Başkan adayı olarak gösterilen Murat Emir ilk sırayı aldı.
Önseçim sonucu dikkat çeken isimlerden biri Aylin Nazlıaka oldu. Nazlıaka önseçim sürecinin en çalışkan isimleri arasındaydı. Melih Gökçek’le girdiği polemiklerde kitlesi, ‘haklı-haksız’ değerlendirmesine girmeden desteğini gösterdi Nazlıaka’ya.
Ankara’da gerek mevcut milletvekillerinden gerekse parti üst yönetiminden önseçime girme cesaretini gösteremeyen isimler düşünüldüğünde, Nazlıaka milletvekili olmayı bileğinin hakkıyla kazandı.
CHP örgütü Türkiye’nin genelinde olduğu gibi Ankara’da da kadınlara, gençlere sahip çıktı, çalışanla çalışmayanı birbirinden ayırdı.
93 ülkeden katılımın olduğu 4 günlük fuarda Türkiye de yer aldı.
Hatta bu fuar için İstanbul Ticaret Odası (İTO), 3.5 milyon Euro’ya mâl olan ‘İstanbul Çadırı’ kurdu.
Ankara Ticaret Odası (ATO) ise, içerideki muhaliflerin baskı ve eleştirileri gerekçesiyle MPIM için mütevazi bir bütçe ayırdı.
170 metrekarelik bir stantla Ankara’yı dünyaya tanıtmaya çalıştı.
*
MPIM Fuarı’ndan yani Cannes kentinden Ankara’ya kadar ulaşan, ATO heyeti ve beraberindeki iş adamlarının başından geçen bir olay var ki, bunu yazmadan geçemeyeceğim.
Fuarın son günü bir otobüs kiralayan ve aralarında Ankara’ya yeni yapılacak bir alışveriş merkezinin bazı yöneticilerinin de yer aldığı heyet, Genova’ya gitmek için yola çıkarlar.
Uzun süredir ne yapacağı merak edilen Yavaş kararını ilk kez Hürriyet’e açıkladı.
* 7 Haziran Genel Seçimleri’nde aday olmak gibi bir düşünceniz var mı?
30 Mart’taki yerel seçimlere girerken iş birliği ve güç birliğinden bahsettik. Gençler ‘Birleşe birleşe kazanacağız’ sloganları atarak bize destek verdi. Biz de kamuoyuna ‘Belediye başkanının partisi olmaz, başkan seçildikten sonra herkesin başkanı olmalıdır’ diye konuştuk. Bunun sonucunda insanlar bize güvendi ve çeşitli partilerden oy aldık. CHP’nin yanı sıra AK Parti, MHP ve diğer partilerin seçmenleri de oy verdi.
Seçimin ardından Kurultay’a giderken Sayın Kılıçdaroğlu, beni değerlendirme noktasında neler yapabileceğimizi sordu. Parti Meclisi ya da milletvekilliği konusunda fikrimizi sordu.
O dönem kendisine, ‘Biz seçimde büyük bir güç birliği yaptık. Bizim görüşlerimizi bilerek insanlar oy verdi. Şimdi siyasi boyuta girersek bize inananların önüne başka bir tablo koyarız. Bu hem benim güvenilirliğimi sarsar hem de CHP yönünden eleştirilere neden olur’ diyerek teşekkür ettim. Kurultay döneminde durum böyleydi.
* Peki şimdi değişen bir şey yok mu? Halen aynı fikirde misiniz?
Şimdi genel seçimlere girerken insanların bazı beklentileri var. Ama aynı gerekçeler devam ettiği için aday adaylığı gibi bir başvurum olmadı. Sayın Kılıçdaroğlu, arayıp kontenjandan milletvekili adayı olarak değerlendirilebileceğimi söyledi.
Seçim sonrası İstanbul adayı Mustafa Sarıgül gibi ‘spekülatif’ olaylarla adı anılmadı.
CHP’nin Ankara’da aldığı yüzde 43’lük oyun lokomotifi olan Yavaş, seçim sonrası kendini geri çekti.
Bazı programlarda CHP’li vekil ve yöneticilerin tutumunun da ‘geri çekilmesi’nde rol oynadığını yakın çevresiyle paylaştı.
CHP’de görüştüğü tek isim Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu oldu.
* * *
Şimdi merak edilen soruya gelelim: Mansur Yavaş milletvekili adayı olmayı düşünüyor mu? CHP, Yavaş’ı aday gösterir mi?
Yavaş milletvekili adayı olmak için başvuruda bulunmadı.