Bugün de CHP’deki milletvekili olabilme yarışına bir bakalım.
Bilindiği gibi CHP, 7 Haziran’daki seçimde aday olmak isteyenler için ön seçim kararı aldı. Başkent’te CHP’ye kayıtlı 75 bine yakın üye, 29 Mart’ta hakim huzurunda ön seçime katılabilecek.
18 milletvekili çıkaran birinci bölgede, ön seçime girmek için CHP’den 87 aday adayı başvurdu. 1-3-5 ve 7. sıradaki adaylar genel merkez tarafından, geri kalan adaylar ise ön seçim sonucuna göre belirlenecek.
Birinci bölgede ön seçimde oy kullanabilecek 47 bin civarında parti üyesi bulunuyor.
2011’deki seçimde birinci bölgeden 6 milletvekili çıkaran CHP bu kez 8 milletvekilini aşmayı hedefliyor.
Çayyolu’nun Çankaya’ya bağlanması da ‘doğru aday-doğru stratejiyle’ bu hedefi ‘gerçekleştirilebilir’ kılıyor.
Birinci bölgede ön seçim sonucu en merak edilen isim kuşkusuz eski Genel Sekreter Önder Sav.
* * *
AK Parti’li teşkilat mensuplarının oy kullandığı temayül yoklaması, elbette tek belirleyici değil.
Ancak teşkilatın nabzını ölçmek için önemliydi.
Pek çok kişi ‘açıklanmayacağı’ söylenen temayül sonuçlarıyla ilgili spekülasyon yapınca ‘en doğru bilgiye’ ulaşmak için ‘güvenilir’ kaynaklara yöneldim. Gün içinde sıralama haberleri yapılsa da aday adaylarının aldıkları oy sayısı da merak ediliyordu.
Birbirinden güçlü aday adaylarının yarıştığı birinci bölge ile daha çok teşkilattan isimlerin yarıştığı ikinci bölgedeki temayülde hangi adayın kaç oy aldığı bilgisine ulaştım.
* * *
Temayülde, birinci bölgede ilk sırayı eski MİT Müsteşarı Hakan Fidan aldı.
1081 oy alan Fidan’ı, Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in oğlu Beyaz TV Genel Koordinatörü Osman Gökçek izledi. Gökçek 1012 oy alarak birinci bölgede bin delege sınırını aşan iki isimden biri oldu.
Kendisini polis ya da savcı olarak tanıtan dolandırıcılar milyonlarca liralık zarara yol açtı.
En klişe numaraların başında, ‘Hakkınızda yasa dışı örgüte yardımdan dava açıldı. Eğer şu hesaba para ya da kontör yollamazsanız başınız derde girecek’ geliyor.
Telefon dolandırıcılarının son dönemlerdeki gözdesi ise milletvekili olmak için başvuran aday adayları.
Dolandırıcılar, adayın partisinin üst yönetiminden bir kişinin referansıyla ya da toplumda saygın konumdaki kişilerin isimleriyle aday adaylarını arıyorlar.
Önceki gün kendini Ankara Üniversitesi’nden Doç. Dr. M.Y olarak tanıtan bir kişinin aradığını söyleyen Ankara Sanayici ve İş Adamları Derneği Başkanı Barış Aydın başından geçenleri anlattı.
Aday adaylarına ders olması için bu köşeden duyurmuş olalım:
“Ankara Üniversitesi’nden Doç. Dr. M.Y olarak kendisini tanıtan bir kişi aradı. ‘Bir öğrencimizin babası rahmetli oldu. Çocuk Azerbaycan’da, cenazeye yetişmek için uçak bileti lazım’ dedi.
AK Parti, 7 Haziran’daki seçime, kurulduğundan beri ikinci kez başında Recep Tayyip Erdoğan olmadan girecek.
AK Parti’nin ilk seçiminde siyasi yasaklı olduğu için aday olamayan Erdoğan bu kez Cumhurbaşkanı... Partiyi seçime götürecek isim ise Başbakan Ahmet Davutoğlu...
*
Geçtiğimiz cuma günü iktidar partisinde aday adaylığı başvuruları sona erdi. 550 kişi aday olmak için ilk sıra tercihini Ankara’dan yaptı. İkinci sıraya Ankara’yı yazanlarla birlikte bu rakam 722’ye ulaştı. Başvuranların yüzde 10’unu engelliler oluşturdu.
*
Bu hafta sonu yapılacak temayül yoklamasında partililer görmek istediği isimleri belirleyecek. Ardından aday adaylarından şansı olanlar oluşturulacak kurullara davet edilecek. Sonrasında en merak edilen konuların başında aday belirleme süreci geliyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, TBMM’ye girecek isimler üzerinde ne kadar etkin olacak? Bu soru adaylıkların kesinleşeceği tarihe kadar siyasi çevreleri meşgul edecek gibi gözüküyor.
*
AK Parti’deki 3 dönem kuralı sonrası aday olabilmenin daha kolay olacağını düşünenlerin, başvuran isimleri gördükten sonra heveslerinin kırıldığı açık.
Hem yol üstü, hem de çok katlı otoparklarda ücretler sabitlenecek. Çalışanlar tek tip kıyafet giyecek ve yaka kartı takacak.
Böylelikle vatandaş ile otopark çalışanları arasında yaşanan sıkıntıların en aza indirilmesi hedefleniyor.
Otoparklarda ciddi bir vergi kaçağı olduğu herkesin malumu. Kesilen fişin gerçek olup olmadığı muamma.
Kesilen fişten daha fazla ücret alınması ayrı bir dert.
Bazı otopark görevlilerinin kaba tavırları ise işin en sıkıcı tarafı.
* * *
Otopark çalışanlarının görev süreleri dolduğunda ‘değnekçiler’ caddeleri esir alıyor. Onlar daha da hırçınlaşıp iki kat, üç kat ücret talep ediyor.
* * *
Hayvanat bahçesinin simgelerinden ‘Şakir’ ile ‘Merve’ isimli iki zürafa da Kayseri’ye ‘misafir’ olarak gitmişti.
İki zürafa, Ankapark kapsamındaki Safari Park yapıldıktan sonra Ankara’ya tekrar getirilecek.
Kayseri’ye giden zürafalardan Merve, geçtiğimiz aylarda doğum yaptı.
Doğumun ardından Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki, Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’i aramış.
Zürafaların doğum yaptığını, yeni zürafanın aileye katılmasıyla yiyecek masraflarının arttığını söyleyen Özhaseki, “Sayın Başkan, zürafaların masrafı zaten çoktu. Şimdi daha da arttı. Bununla ilgili sizden yardım beklentimiz var. Bakım masraflarını siz karşılayın” demiş.
Duruma sinirlenen Gökçek, masrafı karşılamayacağını ifade etmiş.
Gökçek’in konuyu ciddiye aldığını anlayan Özhaseki, şaka yaptığını belirterek havayı yumuşatmış.
“15-20 yıl önce yaptıklarımızı bugün yıkmaya çalışıyoruz. Aynı hataları tekrarlamamalıyız” uyarısında bulunan Tiryaki’nin, ifadeleri şöyle:
“Gelişmiş dünyada yerel yönetimler güçleniyor. Devletlerin önemini kaybettiğini, şehirlerin ön plana çıktığını görüyoruz. İnsanlar artık yurt dışında bir ülkeye giderken, ‘Fransa’ya gittim’ demek yerine, ‘Paris’e gittim’ diyor. Türkiye’de yeni yeni bu durumun farkına varılıyor. Önümüzdeki yıllarda Türkiye’de de hangi şehir daha iyi yönetilirse insanların o şehirde oturmak istediği süreçleri yaşacağız.
Ankara’nın biraz gelişmişlikle ilgili, biraz da yöneticilerimizin vasıflarıyla sıkıntıları var. Bugüne kadar maalesef şehirler canlı objeler olarak görülmedi, ikinci plana itildi. Günün sorunundan bahsetmiyorum. 15-20 yıl önce yapılanları bugün yıkmakla meşgulüz. Londra’da, Paris’te 200 yıl önce öleni kaldırın, evini bulur. 200 yıldır değişmeyen caddeler sokaklar var.
* * *
Cumhuriyet’in ilk yıllarında Alman plancılar tarafından yapılan planlarda özellikle Altındağ ilçe sınırındaki bölgelerin korunması gerektiği ifade edilmiş. Aradan geçen 80 yılda taş üstüne taş konulmamış. Hükümetler, merkezi idareler, yerel yönetimler hepimiz sorumluyuz.
1957 yılındaki planların hepsinde ‘yeni imar verilmesin’ deniyor. Ama Talatpaşa da, Anafartalar da, Ulucanlar da yüksek katları görüyoruz. O bölgede kültür varlığınız varsa sizin yanınızdaki yapı birden 20 kata dönüşürse vatandaşın aklına, ‘Acaba benim evim nasıl 20 kata dönüşür’ düşüncesi geliyor. Böyle olunca da kültür varlığı korunamıyor. Ama geçici bir rant bu. Bugün 10 dairelik bir apartman bir eski konak etmiyor.
* * *
Sadece Ankara değil, Türkiye’de de korumacılık anlamında atılan adım yok. Bu sadece yerel yönetimle olacak bir şey değil. Merkezi Hükümet’le de bu olmadı. Ne Kültür Bakanlığı’yla ne Bayındırlık’la. Bence koruma politikalarımızı yeniden gözden geçirmeliyiz.
Kar, ne yöneticiler için ne vatandaş için sürpriz değildi. Ancak önlem almak için vakit vardı.
Bugün haber servisimiz kar manzaralarını haberleştirirken klasikleşen ‘belediyeler sınıfta kaldı’, ‘falanca belediye iyi çalıştı filancası çalışmadı’ tarzında haberleri öne çıkarmadı.
Günün tartışma konusu, ‘Ankara Valiliği okulları neden tatil etmedi’ oldu.
Özellikle sosyal medyadan gün boyu tepki yağdı.
Dış ilçelerde okulların tatil edilmesine rağmen merkezde eğitimin devam etmesi öğrenci velilerini haklı olarak kızdırdı.
* * *
Sahi okullar neden tatil edilmedi?