Fuar alanı için kurulan şirketin yüzde 20 ortağı olan ASO’yu temsilen toplantıya katılmaya hazırlanan Özdebir projenin dününü, bugününü anlattı. 27 Şubat’taki toplantı öncesi hissedarlara mesaj verdi.
* Fuar alanını konuşurken bir anda Gökçek ile Baran arasındaki polemik öne çıktı. Nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bu durumu ATO ile Büyükşehir’in çekişmesi şeklinde yorumlamak bana göre doğru değil. Burada kurulmuş bir şirket var, bu şirketin ortakları var. Bu ortaklar bir araya gelecekler profesyonel olarak kararlarını verecekler, bu işe nasıl devam edecekleri kararını oluşturacaklar.
* Yönetim kurulu toplantısına bazı hissedarların ‘kasıtlı’ katılmadığı iddiaları hakkında ne düşünüyorsunuz?
Üç defa yönetim kuruluna çağrısı yapıldı. Birincisinde Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın toplantısı vardı, ikincinde benim başka programım vardı, üçüncüsüne katılabildim. Diğer arkadaşların da başka programları olduğu için katılamadıklarını düşünüyorum. Hepimizin programları yoğun, bu işlerin daha önceden sorularak planlanması lazım. Benim kanaatim kasti olarak katılmamazlık olmadığı yönünde.
TOPLANTIYA HERKESİN KATILACAĞINI DÜŞÜNÜYORUM
* 27 Şubat’taki olağan üstü toplantı kamuoyuyla da paylaşıldı. Sizce katılım nasıl olacak?
Herkesin katılacağını düşünüyorum.
Her ne kadar yeni bir tartışma gibi gözükse de temeli geçtiğimiz yılın mayıs ayına dayanıyor.
O tarihte Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, fuar alanı konusunda TOBB, Ankara Ticaret Borsası (ATB) ve ASO’yu, “yan çizmekle” suçlamıştı.
Gökçek, yapım sözleşmesini Büyükşehir Belediyesi, ATO, Ankara Esnaf Odaları Birliği ve Akyurt Belediyesi’nin imzaladığını söylemişti.
* * *
Fuar alanının son toplantısına ise ASO Başkanı Nurettin Özdebir katıldı, bu kez de ATO işin dışındaydı.
Başkan Gökçek’le, ATO Başkanı Gürsel Baran arasında fuar alanıyla başlayan randevu meselesiyle büyüyen yeni bir gerilim yaşandı.
Uyar’ın çalışmasına göre Ankara’daki nüfus artış hızında gerileme var. 2015 yılında 120 bin 503 (yüzde 2.34) olan artış, 2016 yılında 75 bin 943 (yüzde 1.44) olurken, kentin nüfusu 5 milyon 346 bin 518 olarak karşımıza çıkıyor.
Finans kuruluşlarının İstanbul’a gitmesiyle nitelikli nüfusta kayıp yaşayan Ankara’ya yeni temalar kazandırılmazsa (fuar alanları, sağlık ve kültür turizmi...) nüfus artış hızının daha da düşmesi kaçınılmaz.
* * *
Başkentteki kadın nüfusunun artması ise göze çarpıyor, kentin yüzde 50.37’sini kadınlar oluşturuyor, kadın sayısı erkek sayısından 39 bin 656 fazla.
Kadın sayısındaki üstünlük en çok Çankaya’da kendini gösteriyor. (40 bin 369) Kadın sayısının erkeklerden fazla olduğu diğer ilçeler ise Keçiören, Yenimahalle, Nallıhan, Kızılcahamam, Güdül, Çamlıdere ve Evren.
Başkent’te askeri alanlar yaklaşık 50 milyon metrekarelik yer kaplıyor. Çok ciddi bir kısmı ise yeşil alan.
Askeri alanların bir kısmının bölge parklarına çevrilmesi, merkezinde büyük yeşil alanlara sahip olmayan Ankara’ya nefes aldıracağından kimsenin şüphesi yok. Kenti çevreleyen bir yeşil kuşak oluşturmak mümkün.
* * *
O dönemin açıklamalarına bakarsanız başta Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki olmak üzere pek çok yönetici askeri alanların yapılaşmaya açılmayacağını söyledi.
Hatta Özhaseki, “Yüzde 100 olmasa da yüzde 99’u yeşil alan olacak. Rant beklentisi olanlar avuçlarını yalasınlar” açıklamasıyla farklı çevrelerden olumlu tepkiler almıştı.
Askeri alanlarla ilgili yol haritası ise henüz kamuoyuyla ya da yerel yöneticilerle paylaşılmadı.
Siyasi parti liderleri ve üst yönetim tarafından bu süreç yönetilecekse de yerel aktörler etkili olacak.
AK Parti, CHP ve HDP’nin kendi bloklarında istisnalar hariç fire vermesi beklenmiyor.
MHP’de ise sürecin nasıl işleyeceği şimdilik belirsiz.
* * *
Olaylı kongre sürecinde Ankara’da 86 üst kurul delegesinden 22’si noter huzurunda imza atarak muhalifler arasında yer almıştı. Noter kanalıyla imza sürecine dahil olmayıp Olağanüstü Kongre talebiyle bir araya gelenleri de birlikte değerlendirdiğimizde bu sayı neredeyse 35’i buluyordu.
MHP’li ilçe başkanları içerisinde muhalif olduğu bilinen isimlerin birçoğu hala görevlerine devam ediyor.
MHP Lideri Devlet Bahçeli, Meral Akşener ve diğer adaylar safında yer tutan bu isimlerle ilgili bu zamana kadar düğmeye basmamıştı.
Muhaliflerinin ‘Gece yarılarına kadar Twitter’da, oraya ayıracağı vakti belediyeye ayırsın’ diyerek eleştirdiği, sevenlerinin ‘Bir twit uzağımızda, iyi ki burada’ dediği bir twitter fenomenine dönüştü Gökçek.Son günlerde bir başka internet uygulaması olan, Twitter üzerinden canlı yayın yapma imkanı tanıyan Periscope’a merak sardı.Gecenin yarısı bir anda karşımıza Büyükşehir Belediye Başkanı çıkıveriyor. Tecavüz olayıyla gündeme gelen Özel Toplu Taşıma Araçları’nın (ÖTA) 2019’da sözleşmesinin uzatılmayacağını, pavyonların kapatılma durumunu, yarım kalan Cumhuriyet Kulesi’nin yıkılma kararından dönüldüğünü Periscope’tan öğrendik.
* * *
“Nerede çıktı bu periscope merakı?” diye sordum Gökçek’e.“Daha öncede sağdan soldan duyuyordum. Danışmanlara ‘Bana bir öğretin’ dedim, hemen deneme yaptım. Hoşa gidiş o gidiş. Geri dönüşler de mükemmel. Özellikle teşkilat takip etmiş. Dilediğin yerden yayın yapıyorsun, istediğini anlatıyorsun” yanıtını verdi. “Zaten sürekli televizyonlara çıkıyorsunuz, artık çıkmazsınız periscope’unuz var” deyince, “Her yayında 40 ila 100 arası sual geliyor, on binlerce kişi izliyor. Ama televizyonun yeri ayrı, bunun yeri ayrı” diyor. Gökçek’i televizyonda görmek istemeyenleri Periscope da kurtaramadı.
* * *
“Twitter, Facebook, Instagram şimdi de Periscope... Yüz eskimesinden, bıkkınlıktan endişe etmiyor musunuz” sorusunu da şu yanıtları verdi:“Periscope’tan canlı yayınlarda yaptığım açıklamalar pek çok gazetede haber oldu, manşet yapıldı. Tabi çok sık yapıp yüz eskitmemek lazım. Özellikle mesaj vermek istediğimiz dönemlerde yapacağız. Mesela referandum döneminde sadece referandum konulu yayınlar yaparım, soruları yanıtlarım. Twitter’da ise yazdıklarım 100 bin ila 400 bin arası tık alıyor. Son 28 günde 97 milyon insana ulaşmışım. Sosyal medyanın gücünü kullanmaya devam edeceğim.
Bu hesaplaşma seçimin iki tarafı olan Gürsel Baran ve Osman Gökçek’in çok ötesinde bir hal aldı.
Hatta mesele ATO başkanlığından da çıktı, büyük bir güçler savaşına dönüştü.
Ankara’yı iyi bilen, nabzını iyi okuyan kiminle Türkiye değerlendirmesi yapsak, mesele güvenlik sorunundan sistem ve anayasa değişikliğinden sonra dönüp dolaşıp Ankara oluyor. ATO seçimleri sonrası oluşan tabloya ve büyük hesaplaşmaya geliyor.
* * *
ATO seçimlerinin yapıldığı 3 Aralık tarihinden önceki süreci hatırlayalım. 15 Temmuz’daki hain darbe girişiminden sonra ATO Yönetim Kurulu Üyesi Recai Kesimal’ın “FETÖ’cüler ATO yönetiminden ve Meclisi’nden istifa etmiyor/ettirilmiyorsa gerekirse hepimiz istifa edelim” iddialarıyla odayı seçime götüren süreç hızlandı.
Kulislerde aday olacağı konuşulan Osman Gökçek için 14. Komite ‘feragatta bulunup’ istifa etti ve Gökçek aday oldu.
ATO’da 11 yönetim kurulunun 8’i istifa edince Başkan Salih Bezci de istifa etti ve oda yeni başkanını seçmek için sandık kararı aldı.
* * *
Hain saldırı tüm yönleriyle araştırılırken, halkın yoğun olarak kullandığı alanlarda güvenlik önlemleri artırılıyor.
Başkent Ankara’da da başta alışveriş merkezleri olmak üzere insan sirkülasyonunun yoğun olduğu bölgelerde tedbirler üst düzeye çıkarıldı.
Ankara Valiliği son olarak alkollü tüm mekanlara ve 100’ün üzerinde kişiye hizmet veren yerlere yönelik bir dizi karar aldı.
Ankara’daki tüm mekanları ilgilendiren kararlar şöyle:
* Umuma açık eğlence ve dinlenme tesislerinin işletme sahiplerinin de faaliyet alanlarının güvenliği ve huzurunun sağlanması adına özel güvenlik bulundurmak, kapı ve el dedektörü bulundurmak gibi emniyet tedbirleri almaları gerekmektedir.
* * *
* Hizmet kapasitesine bakılmaksızın alkol sunumu yapan umuma açık eğlence ve istirahat yerlerinden bar, disko, pavyon, gazino, meyhane, birahane, taverna, lokanta gibi iş yerlerinin istisnasız tamamının bunun haricinde kalan ve aynı anda en az 100 (yüz) ve üzeri kişiye hizmet verebilen kamu ve özel kapalı yer toplantılarının yapıldığı kültür merkezleri, sanat galerileri, konferans salonları düğün ve nikah salonları, eğlence yerleri, otel salonları vb. toplanma yerlerinin tamamının özel güvenlik bulundurması zorunluluğu getirilmiştir.