Paylaş
Örneğin sanayi üretim rakamları bu sabah açıklandı. Buna göre Haziran ayında yüzde 1.6’lık bir artış var. Yılın ilk altı ayındaki sanayi üretimi rakamı ise yüzde 4.5. Bu verilerden hareketle ekonomide son üç yıldır izlediğimiz patlamanın yerini sakin bir seyre ya da başka bir deyişle daha düşük bir büyüme hızına bırakacağı aşikar. Hele de alt sektörlerdeki yavaşlama ve azalma daha ilgi çekici: Örneğin üretim tekstil ürünleri imalatında yüzde 7, 9, kok kömürü ve rafine edilmiş petrol ürünleri imalatında % 5, 1, kimyasal madde ürünleri imalatında % 3, 1, kağıt ve kağıt ürünleri imalatında yüzde 26, 2, ana metal sanayiinde yüzde 1, 9, radyo, televizyon haberleşme cihazları imalatında yüzde 24, 7 geriledi.
Bu hafta cari açık rakamları açıklanacak. Bualanda da yine rekor seviyelerin sürmesi ve yıl sonu cari açık rakamının 20 milyar dolara ulaşması bekelinyor. Büyüme hızı düşerken cari açığın artması yılsonu itibsariyle GSMH cari açık oranını yüzde 5’in üzerine çekebilir. Ama iç ve dış para akımlarının yönü incelendiğinde cari açığın finansmanında şimodilik bir sıkıntı görünmüyor.
Yarın Merkez bankası para politikası faiz kararını açıklayacak. Ayrıca yayımlayacağı enflasyon ve görünüm raporu da yine piyasa uzmanları tarafından satır satırz incelenecek. Merkez bankası’nın geçen ay yaptığı uyarılar hala herkesin aklında. Şimdi bu uyarıların yeni raporda yer alıp almayacağı, alacaksa tonunu bir önceki rapora göre daha mı sert yoksa daha mı yumuşak olacağı yakından izleniyor
3 Ekim öncesi türkiye tartışmaları da yine gündemde ama bu kez iyi bir haberle. Avrupa Komisyonu Genişlemeden Sorumlu Komiseri Olli Rehn dün Türkiye’ye destek çıkan bir açıklama yaptı. Alman Bild am Sonntag gazetesine verdiği demeçte Rehn, "Adil olmalıyız ve sözümüze bağlı kalmalıyız; Türkiye'nin AB'nin katı şartlarını yerine getirmesi halinde müzakerelere başlayacağız" dedi. Cumartesi günü özeti yayınlanan ve Pazar günü gazetede çıkan açıklamada Rehn sözlerini, müzakereler için "Kıbrıs'ın zımni tanınması şartlar arasında yer almıyor" diye sürdürdü ve "AB'nin bütün üyelerinin anlaşmamıza bağlı olması halinde ki benim tavsiyem de budur, 3 Ekim'de müzakerelere başlayabiliriz" dedi.
Bu arada petrol fiyatlarının da 62 dolar seviyesindeki seyrini sürdürdüğünü bunun sıcak paranın adresinden içerde enerji maliyeleri ve enflasyona kadar bir dizi risk unsurunu azdırmaya meyyal olduğunu da unutmayalım.
Ama tüm bu verilere rağmen piyasaya para girişi sürüyor. Görünen o ki, kar realizasyonu sürecinin tamamlanmasının ardından 30 binin üst sınırına yani 40 bine doğru yeni bir orta vadeli trend yaşanması olasılığı yükseliyor.
Paylaş