Yeni bir tezkere ortamına giderken

1 Mart vakası ile oldukça yıpranan Türkiye-ABD ilişkileri daha henüz ilk krizin etkisini üzerinden atamadan yeni bir dönemeçte!

ABD, Ortadoğu'yu yeniden şekillendirme planları çerçevesinde bizim ‘‘yardımcı olup olmama isteğimizi’’ İran, Suriye ve İsrail-Filistin üçgeninde yeniden sınayacak.

* * *

Ben ABD'nin İran veya Suriye'ye kısa dönemde askeri saldırı planladığını zannetmiyorum. Irak'ta henüz bir düzen kuramamış ABD'nin bölgede yeni bir saldırı ortamı yaratması pek gerçekçi gözükmüyor.

ABD, henüz Irak'ın sosyolojisini okuyamıyor. Ayrıca, dünyaya yeniden meşruiyetini kabul ettirebilmek için kaybettiği rahman emperyal devlet imajını yeniden kazanmak zorunda.

ABD'nin Irak savaşından sonra dünyada genel kabul gören imajı zorba emeperyal devlet!

Zorbalık korkuya dayanır, 21. yüzyılda rahman olmayan devlet emperyal devlet olamaz.

* * *

Ancak, ABD şu üç kanaatinde hálá ısrarlı:

1) Iran ve Suriye ABD'ye hasım rejimlere sahip. Hasım rejimler ise muhakkak ki anti-Amerikan terörü besler.

2) Ancak, İran'da liberal ılımlılar egemen mollara karşı, Suriye'de Beşar Esat taraftarları hálá etkin Baasçılara karşı desteklenirse bu rejimler savaş ortamına girilmeden değiştirilebilir.

3) Ortadoğu'ya yeni düzenini kabul ettirmek için İsrail-Filistin sarmalı da muhakkak çözülmek zorunda.

ABD, yol haritası çerçevesinde, Şaron'a Filistin topraklarında işgalci-yerleşimciler olduğunu kabul ettirdi.

Ancak, ABD Yaser Arafat'a güvenini haklı olarak tamamen kaybetti. Amiyane tabiri ile Saddam gibi onu da çizdi.

* * *

İran ve Suriye'nin terörizme cevaz verdiğini dünyada en iyi bilen ülke biziz.

Yaser Arafat'ın da İslami terör örgütlerinin kucağında yaşadığı bir gerçek.

Bu açıdan ABD'nin kanaatleri ile Türkiye'nin menfaatleri arasında bir çelişki yok.

Ancak, ABD de ülkemizin İran ve Suriye ile komşu olduğunu, özellikle İran ile önemli ekonomik ilişkileri olduğunu görmek zorunda.

* * *

Böyle birçok değişkenli bir süreçte Türkiye Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Uğur Ziyal'ın ABD ziyareti ile başlayacak yeni dönem Türkiye-ABD ilişkileri çok kritik bir dönemeçte.

1) ABD, Türkiye'den İran ve Suriye politikaları çerçevesinde tam bir uyum bekliyor. Türkiye'nin kendi konumunu açık ve net ifade etmesini istiyor.

2) ABD, yine Türkiye'den İsrail Başbakanı Ariel Şaron ve Filistin Başbakanı Mahmut Abbas'ı destekleyip, Yaser Arafat'ı dışlayan bir yaklaşım bekliyor.

* * *

Türkiye, ABD açısından, 1 Mart'ta güvenirlilik dersinden ikmale kaldı, bakalım ikmal imtihanında sınıfı geçebilecek mi, yoksa hepten çakacak mı?
Yazarın Tüm Yazıları