DÜNYANIN ilk kez, ‘‘tek ve her santimetrekaresinin ulaşılabilir pazar’’ haline gelmesi ve ‘‘bilgiye ulaşımın maliyetinin sıfıra yaklaşması’’ küreselleşme olarak adlandırılıyor (*).
Artık küresel dünya;
i) dünya çapında rekabeti korumak için küresel seviyede etkin/verimli üretim yapmak gerektiğini,
ii) ancak aynı anda yerel taleplere karşı esnek kalabilmek için yerel duyarlılık taşımak zorunluluğunu,
iii) ardı arkası kesilmeyen yenilikleri hazmedebilmek için tüm üyeleri kapsayan devasa çaplı bir örgütsel ve birlikte öğrenmeyi dayatıyor.
* * *
Bu gelişim de dünyada yeni bir örgüt modelini zorluyor:
1) Dağınık, birbirlerine bağımlı ve uzmanlaşmış yapılar.
2) Dünya çapında entegre olmuş anayapılarına, diğer ülkelerdeki farklılaştırılmış ülke ihtiyaçlarına ayak uydurmuş altyapılar katkılarda bulunuyorlar.
3) Bilgi ortak üretiliyor ve dünya çapında paylaşılıyor.
* * *
11.09.2001 gününden beri görüyoruz ki; dünyada bu modeli en iyi uygulayan yapılardan birisi de terör örgütleri!
Artık milli terör (PKK), uluslararası terör (ASALA), hatta çokuluslu terör (Kızıl Tugaylar, Baider Mainhoff) dönemi kapandı; ulusötesi terör dönemi başladı.
Bu yapı küresel teknoloji kullanıyor, bir sürü parçadan oluşan dağınık altyapıları var ama birbirlerine bağımlı ve uzman anayapı en tepede. Ülke ihtiyaçlarına göre farklılaşıyorlar ancak bilgiyi ortak üretip dünya çapında paylaşıyorlar.
El Kaide ile ifade edilen bu yeni yapıda yine her ülkenin kendi terör örgütleri var, ancak ‘‘emirler’’ bir merkezden veriliyor, elemanlar bilginin ortak üretildiği merkezlerde yetiştiriliyor.
Son İstanbul eyleminde görüyoruz ki, elemanlar yerel ama bir merkezde yetiştirilmişler, dünya ile ortak teknoloji kullanıyorlar, karar ise ana merkezde veriliyor.
Bilgi küresel üretiliyor ama yerel elemanlar tarafından yerel ihtiyaçlara göre, ancak genel hedefe uygun kullanılıyor.
Artık bu ortak yapı Afgan dağlarında, Çeçenistan'da, Ortadoğu'da, ABD'de, Türkiye'de, Kafkaslar'da birlikte hareket ediyor.
* * *
Ulusötesi teröre karşı ulusötesi mücadele verilmedikçe dünyada terör bitmez!
Ancak, maalesef hálá terör örgütlerini kullanmaya çalışan ulus devletler (örneğin Avrupa ülkeleri-PKK ilişkisi) ve teröre ‘‘benim teröristim iyidir!’’ şiarı ile ayrımcı yaklaşan insanlar (örneğin bazı bağnaz İslamcı yazarlar) var.
Dünyanın ulusötesi terör karşısında en büyük zaafı bu oportünist ve/veyaat gözlüklü yaklaşımdır!
(*) Dr. Cüneyt Ülsever: ‘‘Huzura Yeniden Yolculuk. 21. Yüzyılda Bütün İnsan’’ Ss.: 123-138. OM Yayınevi. İstanbul-2003.