SON aylarda sanki bir gizli el ilişkileri ha babam geriyor.Sanırım; ABD'deki şahinler hem dünyaya, hem Türkiye'ye, hem de bizzat ABD'ye yeni koşulları öğretmeye çalışıyorlar. Türkiye'deki şahinler ise AB kapısındaki ülkemizde statükonun yok olacağını bildikleri için var güçleriyle Türkiye'yi dünyadan koparmaya çalışıyorlar.
ABD'deki şahinlerin haddini aşan tavırları Türkiye'deki şahinlerin ekmeğine yağ sürüyor!
* * *
Sedat Ergin'in yine bir gazetecilik klasiği yaratıp, ülkenin gündemine düşürdüğü bomba çerçevesinde bazı soruları sormamak, yaşananları sadece duygusallık dolu hamasi nutuklar atarak karşılamak bence ülkeye hiçbir yarar sağlamaz.
Ben Türk askerlerinin gözaltına alınmasını, reddedilen 1 Mart tezkeresi ile ilişkilendiriyorum ama olayın ‘‘Háláintikam alıyorlar!’’ çığırtkanlığı ile karşılanmasını sığ bir analiz olarak görüyorum.
* * *
Benim aklıma takılan sorular şunlar:
1) Tamam, bizim Kuzey Irak'ta bazı askerlerimizi güvenlik nedeniyle (PKK) bulundurduğumuzu hem ABD hem Kürtler, istemeseler de, resmen biliyorlardı ama bu 11 kişilik Özel Tim, ABD ve Kürtlerin ‘‘amacının dışına çıktığını’’ düşündükleri gizli bir görevde (covert action) mi idi?
2) Bu gizli görev Kerkük valisinin katledilmesi kadar çılgın bir eylem olmayabilir ama tutuklananlar arasında askerlerimizle beraber bazı Türkmenlerin olması, baskının ardından Türkiye'ye yakın duran Türkmen Cephesi ofisinin de basılması, Türkmen Radyosu'nun yayınlarının kesilmesi, askerlerimizin sivil oldukları iddiaları akla bir Türk-Türkmen işbirliğini getiriyor.
ABD buna karşılık bir misilleme mi yaptı?
3) Vahim olaydan Washington'ın haberi var ama ABDDışişleri Bakanlığı'nın uzun sessizliği ve pasif tavrı, eylemi Dışişleri'nin denetimi dışında Pentagon mu planladı ve yürütüyor sorusunu akla takıyor.
Washington'da askeri kanat ile sivil kanadın arasının iyi olmadığını, Donald H. Rumsfeld-Paul D. Wolfowitz ekibinin, Dick Cheney'in denetimi altında, Colin L.Powell-Richard L. Armitage ekibini pasifize ederek Washington'ı her geçen gün daha fazla kuşattığını dünyada herkes biliyor.
Yeni-muhafazakárlar (neo-cons) Irak'ta denetimi kuramadıkları her geçen gün, ABD'de bile destek yitiriyorlar ama aynı oranda da sertleşiyor ve kabalaşıyorlar.
Onların denetimi dışında gelişen bir Türk-Türkmen işbirliği ben merkezli (unilateralist) Pentagoncuların ‘‘Ya benden yanasın, ya da tamamen bana karşısın!’’duvarına çarpmış olabilir mi?
4) Gözaltıların uzamasını ‘‘Aleyhimize sahte belgeler hazırlıyorlar!’’, diyerek açıklamak ‘‘Madem böyle önemli bir işe girişeceklerdi, neden önden hazırlamadılar?’’ sorusunu sorduruyor.
ABD bu kadar aptal mı?
5) Hükümet Türk askerinin Kuzet Irak'ta varlığını biliyor ama eğer ortada bir gizli eylem vardı ise, hükümet bunu biliyor muydu?