9.07.2003 Çarşamba günü Süleymaniye baskını ile ilgili yazdığım yazıda, diğerleri arasında şu soruyu sormuştum:
‘‘...ABD'nin iddia ettiği üzere; Türk tarafı birkaç yıl önce Nahçıvan'da yaptığı gibi, gizli eylem içinde mi idi?..’’
Bu yazımın yayınlanmasından sonra SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın aradı.
Nahçıvan sözü ile ilgili olarak Azerbaycan'da yaşanan ve Türkiye'nin de müdahaleci olduğu iddia edilen darbe girişimini mi kastettiğimi sordu.
‘‘Evet!’’ dedim.
‘‘Aliyev'i devirip, yerine Elçibey'i geçirmeye çalışan darbe girişimini kastediyorum.’’
Murat Karayalçın o dönemde Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı.
Bilgi verdi.
* * *
Azerbaycan'da oluşturulan OMON Birliği adı altında bir birliğin Aliyev'i devirmeye kalktığını yurtdışında iken istihbarat etmiş. Hemen telefonla Azerbaycan Büyükelçimizi aramış. Aliyev'e haber vermesini istemiş. Hatta, bu isteğini büyükelçiye yazılı olarak da bildirmiş.
Yurda döndüğünde dönemin Cumhurbaşkanı (Süleyman Demirel), Başbakanı (Tansu Çiller) ile temasa geçmiş, hep birlikte darbe girişimine engel olmuşlar!
Darbeyi o zaman Dışişleri'ne bağlı olan TİKA (Türkiye İktisadi Kalkınma Ajansı) Azerbaycan temsilcisi Doç. Dr. Ferman Demirkol yönetiyormuş.
Hemen Demirkol geri çekilmiş, yargılanmış. Karayalçın yargı sonucunu bilmiyor ama Karayalçın'ın hatırladığına göre Demirkol şimdi yine üniversitede ders veriyor.
Murat Karayalçın, Türkiye devletinin bu darbe girişimine katiyen katılmadığını, Demirkol'un kendi hesabına hareket ettiğini söyledi.
Ancak, Demirkol'un devletin temsilcisi olması sıfatı ile, Türkiye'nin töhmet altında kaldığını da kabul ediyor!
* * *
Öte yanda Süleymaniye baskını ile ilgili olarak iddialar şöyle:
‘‘... Amerikalı Yüzbaşı Andy Mordagano, ‘Elimizdeki istihbarata göre, orada iki katlı bir binada faaliyetlerini yürüten şüpheli bir terör ünitesi bulunuyordu'.
... ‘Binadaki Türk askerlerinin yasadışı birtakım faaliyetlerde bulunduklarına ilişkin istihbarata dayanılarak...'
Amerikalı askeri bir kaynak dün, oradaki cephanelik nedeniyle...’’ (Radikal: ‘‘Amerikalılar Ağır Konuştu’’. 10.07.2003. ss: 5)
ABD'li şahinlere göre, böyle bir girişim ‘‘uyarı’’ değil, ‘‘baskın’’ gerektiren bir hareket!
* * *
Israrla söylüyorum:
‘‘Yeni-muhafazakárlar (neo-cons) Irak'ta denetimi kuramadıkları her geçen gün, ABD'de bile destek yitiriyorlar ama aynı oranda da sertleşiyor ve kabalaşıyorlar.’’
Benim aklıma son günlerde birdenbire ortaya çıkan PKK/KADEK saldırıları ile Süleymaniye baskını arasında bağ var mı, sorusu da geliyor.
Esas çekişme, Türk şahinler ile ABD'li şahinler arasında!
İki tarafın şahinlerinin aklı sadece komplo ve güç kullanımı üzerine kurulu!