SON iki yazımda, aklımca Türk ve ABD'li şahinlerin Irak'ta yaptıkları yanlışları sıraladım.
Artık, Türk şahinler; ‘‘Kürtleri pasifize etmek için Kuzey Irak'ta Türkmenleri kışkırtma politikalarının’’ yanlış olduğunu, ABD'li şahinler de Irak'ın sosyolojisini zerre kadar çözemediklerini, orada kendi kendilerine düzen kuramayacaklarını kabul etmek zorundalar.
* * *
Şimdi ne yapalım?
Yine de Irak'a asker gönderelim!
Şu anda bu mecburiyet 1 Mart'tan da daha elzem!
Neden?
Tamam, ABD işgal ettiği topraklarda düzen kuramıyor ama bazı aklı evvellerin istediği gibi, ABD'nin bir düzen kurmadan Irak'tan çekilmesi, en çok ama en çok Türkiye'ye zarar verir.
Zaten, sınırları 2. Dünya Savaşı sonrası, göz kararı ile çizilen Irak Saddam terörü ile bir arada duruyordu.
Şu anda Irak kendi başına kalsa ne olur?
Kimse bana ‘‘milletlerin kendi kaderlerini tayin hakkı’’ndan bahsetmesin.
Orada bir millet ve devlet hiçbir zaman olmadı ki!
* * *
ABD bölgeden çekilirse ne olur?
a) En büyük ihtimalle bölgede senelerce sürecek bir kaos başlar. Kaos sadece bölgedeki etnik ve dini unsurlar arasında yaşanmaz. Onlar birbirlerini kesecekler ama şimdi barış yanlısı gözüken Batılı unsurlar günlük 1.8 milyon varil petrol (yıllık 13 milyar $) ile yine günlük 6 milyon varil petrol (yıllık 55 milyar $) arasında bir yerde oluşacak cukkaya sessiz kalmayacaklar, kaosu körükleyecekler.
Hatırlatalım; 1979'da günlük üretim 3.5 milyon varil idi!
(Rakamlar için bkz: Prof Dr. Ümit Özdağ: ‘‘Türk-Amerikan İlişkilerinde Irak Krizi’’-ASAM sayı: 14. 21.07.2003)
b) Belki de Baas Partisi duruma tekrar hákim olacak. İşte o zaman ‘‘yandı gülüm keten helva’’! Baas, ABD ile birlikte hareket eden Şiileri, diğer Sunnileri, Kürtleri, Türkmenleri vb. analarından doğduklarına pişman edecek.
Türkiye Cumhuriyeti'ni de sınırdaki en büyük dış düşman olarak görecek!
c) Bağnaz Şiiler -en güçlü unsurlardan biriler- yönetime hákim olursa, dünya tekrar ve yeni bir Taliban ülkesine sahip olacak. Türkiye, güneyinde tamamen bağnaz bir şeriat düzeni ile kuşatılacak, İran mollarını arar hale geleceğiz. Mollalar bölgenin fikri ve manevi lideri olacaklar.
d) Kuzey Irak'ta Kürtler güç kavgası için hemen yanı başımızda birbirlerine girecekler.
e) Puslu havalara bayılan PKK/Kadek ABD denetiminden çıktıktan sonra tekrar başımıza bela olacak.
* * *
‘‘Mehmetçik yok yere ölsün mü?’’
Haşa! Ancak, zaman zaman sivilin işine karışıyorsun diye eleştirdiğimiz TSK'nın işine de biz siviller karışmayalım. Bırakalım, hesapları onlar yapsınlar. Onlar ‘‘Biz orada duruma hákim olamayız, büyük zayiat olur!’’ derlerse ben yukarıda ifade ettiğim tüm kaygılarımı sineye çekerim.
Benim onlardan tek ricam, 1996'da MGK'da ilan edilen Özel Siyaset Belgesi çerçevesinde, MİT'in yerine Kuzey Irak'a yollanan Özel Kuvvetler Komutanlığı'nın (Bkz: Ümit Özdağ. ibid) geri çekilmesidir.