STATÜKO, freni kopmuş kamyon gibi, her geçen gün yokuş aşağı bodoslama gitmeye devam ediyor. 21. yüzyılı 19. yüzyıl mantığı ile kucaklamanın mümkün olmadığı artık iyice ortaya çıktı.
Statükonun tüm stratejisi göçtü. Kılınç Paşa türü son gayretler de daha beter, statükonun ne kadar fikir fukarası olduğunu herkese ispat etti.
Dış politikada imajı tamamen çizilen kırmızı çizgiler, şimdi Kıbrıs'ta da teker teker siliniyor.
Rauf Denktaş daha önce savunduğu tüm görüşleri, kendi eliyle silip süpürüyor.
* * *
Önce 28 yıllık tezinin aksine ‘‘Rum'u arasına aldı’’, sonra ‘‘gece kalmıyorlar ki’’ dedi. Meramının Rumların kendisi değil, malları olduğu ortaya çıktı.
Önce AİHM için ‘‘Rum sözcüsü’’ dedi, Loizidou davası ile alay etti. Sonra baktı ki, tazminat davası Türkiye'ye 25-30 milyar dolar bindirebilir, bu sefer tanımadığı AİHM'ye; üstelik önceleri alay ettiği Loizidou kararını esas kabul ederek, davaların KKTC'de görülebileceğini söyledi. Bu arada kendi Anayasa'sındaki devletleştirme (iskán) maddesini unutuverdi.
Amaç, sadece ve sadece zaman kazanmak!
Ancak, bu teklifi ile toprak takası yapmadan Rum toprağı alan Türkiyeli KKTC'lileri karşısına aldı, yıllardır ona destek veren Anavatanlı KKTC'liler şimdi ona ateş püskürüyorlar.
Geçenlerde ise Rum İçişleri Bakanı Andreas Hristu, Ada'da karşılıklı serbest geçişlerin başladığı 23 Nisan'dan bu yana Kıbrıs Cumhuriyeti pasaportu almak için başvuruda bulunanların sayısının 20 bine ulaştığını açıkladı. 200 bin nüfusu olan KKTC'de, nüfusun takriben yarısının Türkiye'den geldiğini varsayarsak, bu rakam çok ama çok önemli.
Rauf Denktaş şimdi ‘‘Kıbrıslı Türkler, Rum Cumhuriyeti'nin değil, 1960-1963 dönemindeki haklarından yararlanarak Kıbrıs Cumhuriyeti pasaportu alıyorlar. KKTC vatandaşlıklarını reddetmiyorlar’’ diyor.
* * *
İyi de; Kıbrıs Cumhuriyeti pasaportu 10 yıldır KKTC'de tartışmalara yol açıyordu. Birkaç ay öncesine kadar Kıbrıs Cumhuriyeti pasaportu sahibi olmak, hem yönetim hem de milliyetçi kesim tarafından hoş karşılanmıyordu.
Daha önce Kıbrıs pasaportu alanların iade etmeleri için Rauf Denktaş birkaç yıl önce kampanya başlatmıştı. Hükümet de Kıbrıs Cumhuriyeti pasaportu alanların 2 yıl hapisle cezalandırılmasını öngören bir yasa tasarısı hazırlamıştı. Ancak hükümet, gelen tepkiler üzerine birkaç ay önce tasarıyı Meclis'ten çekmişti.
Denktaş'ın Kıbrıs pasaportu alanları ‘‘vatan haini’’ ilan eden açıklamaları hálá kayıtlarda sapasağlam duruyor.
Aynı Cumhurbaşkanı Denktaş, henüz iki ay evvel söylediklerini hazmediyor ve şimdi Kıbrıs Cumhuriyeti pasaportu almanın sakıncalı olmadığı yönünde mesajlar vermeye başlıyor.
* * *
Rum'u içimize alırız, Kıbrıs Cumhuriyeti'ni tanırız, mülkleri için Rumlar isterlerse KKTC'de dava açabilirler, şimdiye kadar tepe tepe kullandığımız Türkiyeli KKTC'lileri de bir çırpıda satarız...