Girne/KKTC‘YOKTUR’ diyeceğim, dilim varmıyor. Galiba, hükümetin KKTC politikaları için en doğru tarif ‘‘iki ileri bir geri’’!Helsinki Yurttaşlar Derneği'nin bazı köşe yazarları ve sivil örgüt temsilcileri ile Kıbrıs'a yaptığı hafta sonu çıkarmasında yer alan bir kişi olarak Ada'da en fazla aldığım soru:- Allah aşkına; KKTC seçimlerine bir hafta kala hükümet neden Kıbrıs'a Bakan yolluyor? oldu.- Herhalde, ziyaret önceden planlanmıştı, demeye kalkıyorsunuz, bu sefer haklı olarak:- Bir hafta sonra istifa edecek olan hükümet ile hangi işi konuşacaklar? diye soruyorlar.* * *Ziyaret konusunda TC Hükümeti'nin de kafası karışık ki, önce 3 bakan ziyaret edecek dendi, sonra rakam 1 bakana indi, daha sonra da 2 bakana çıktı.Kaç gün kalacaklarına dair tevatür de şu yazının yazıldığı an itibarıyla muhtelif.Ziyaret nedenleri arasında 160 milyon dolarlık bir kredinin ilk diliminin ödenmesinden tutun, KKTC ile Türkiye arasında deniz dibinden elektrik hattı çekilmesine kadar bir sürü konu sayılıyor. Gümrük Birliği'nin yeniden canlandırılmasından bahsedenler de var.Ben de:- Eğer TC Hükümeti daha önce yüzüne gözüne bulaştırdığı ‘‘TC ile KKTC arasında Gümrük Birliği’’ safsatasını tekrar açarsa, bu kesinlilkle KKTC ile kafa buluyor demektir, diyorum.* * *‘‘İki adım ileri bir adım geri’’ politikası olarak nitelendirdiğim KKTC politikasında TC Hükümeti'nin tavrını en açık şekilde belli ettiği eylemi Loizidu davasının tazminatını seçimlere çok kısa zaman kala ödemesidir.Aralık 2004'te AB'den alacağı cevap ile kendi varlığı; ayrıca Kıbrıs meselesi ile AB'nin cevabı arasında birebir ilişki olduğunu hepimizden iyi bilmek durumunda olan hükümet; Loizidu tazminatını ödeyerek, dünyaya ve bu arada KKTC seçmenlerine açık mesajlar vermiştir.Her şeyden önce; 1996'dan beri bekleyen tazminat pekala seçim sonrası ödenebilirdi.Tazminat şimdi ödenerek:1) Ödeme, tazminatın gerekçelerinin kabulü anlamına geldiğine göre; hükümet, KKTC seçimleri öncesi, 30 yıllık KKTC politikalarını altüst ederek; ağır maddelerine rağmen Avrupa tezlerini kabul etmiş, statükonun politikalarını iflas ettirmiştir.2) Tazminatı sadece ödemekle kalmamış; Avrupa Konseyi indinde tüm dünyaya Kıbrıs meselesini 2004 yılında çözeceğini vaat etmiştir:Konsey'den alınan Loizidu davasının mülkiyetin devri hükmünün 2005'e kadar bekletilmesi, hukuken bir anlam taşımasa da siyasi olarak ‘‘karşı tarafı verdiği sözde ikna etme’’ anlamına gelir.Hükümet AİHM indinde bu ödemenin milyar kere milyar dolara mal olacak binlerce benzer dava için içtihat/emsal temsil ettiğini hepimizden iyi bilmektedir.Ödemeyi buna rağmen yapmıştır.KKTC halkı bu mesajı doğru okumalıdır.