EMİN Şirin milletvekili olduğu günden beri üyesi olduğu AKP ile mizaç uyuşmazlığı yaşıyor.
İnsanlık halidir, olabilir!
Nihayet partiden istifa eden Emin Şirin kendisini prensiplerin adamı olarak görüyor ve AKP'yi halka verdiği sözleri tutmamakla suçluyor.
Bir sürü konuda yerden göğe haklı!
Nitekim Emin Şirin diyor ki:
‘‘Çok önemli bir modernizasyon ve demokrasi projesi olarak başlayan, yolsuzluk ve yoksullukla mücadele ve demokrasi konusunda halka verdiği sözlerle iktidara gelen AKP, sizce bu sözlerini tutuyor mu? AKP, halkın dertlerine deva olacak bir çizgiye gelirse, dış politikada örneğin askerimizin başına çuval geçirtmeyecek ve PKK meselesini halledecek bir politika izlerse ve en önemli sözlerinden biri olan parti içi demokrasi ve hukukun üstünlüğüne hakikaten sahip çıkarsa, memlekete hayırlı işler yapar.’’ (Radikal-09.09.2003)
* * *
Bir milletvekilinin demokrasiye ve hukukun üstünlüğüne bu kadar gönülden sahip çıkması ülkemiz için çok hayırlı bir olay. Ancak...
Emin Şirin, eğer prensiplerin insanı ise, iç tutarlılığı var ise, vazettiği prensipler açısından milletvekiliğinden de istifa etmelidir.
Zira, millet Emin Şirin'i seçmemiştir.
Millet AKP'yi seçmiştir.
Emin Şirin, sadece aday adayı olduğu parti onu listeye koyduğu için seçilmiştir.
* * *
Evet, bu sistemde büyük bir sakatlık vardır.
Ben baştan beri dar bölge sistemini -her milletvekili için bağımsız bir bölge- savunuyorum.
Ancak, Emin Şirin bu sisteme zamanında itiraz etmediği gibi, listeye girebilmek için, 3 Kasım öncesi Parti Genel Merkezi üzerinde oldukça yoğun kulis yapmıştır.
Parti, kendisini seçildiği bölgede geri sıralara yerleştirmiş, ancak olağanüstü oy alınca, o da seçilmiştir.
Emin Şirin seçildiği bölgede tabanı olan bir kişi değildir ve partiye ilave oy getirdiğini de iddia edemez.
Emin Şirin bölgesinde bağımsız aday olarak seçilmeyi rüyasında görse, ‘‘hayırdır inşallah!’’ diye yataktan kalkar.
Emin Şirin olası tekliflere sıcak baktığını söylüyor.
Yeni ve seviyeli birliktelikler arıyor!
Muhakkak ki insanlar ilişkilerini seçmekte serbesttir.
Ancak, benim ufak bir itirazım var.
Ben kendimi zaman zaman LDP'ye yakın hisseden, partiye çorbada tuz misali katkıda bulunmaya çalışmış bir kişiyim.
İtirazım ise Emin Şirin'in LDP'ye katılmasına değil!
Ancak, önce milletvekilliğinden istifa etsin, arzulu ise sonra girsin partiye!
* * *
Başkasının listesi ile parlamentoya girmek hem Emin Şirin'e, hem de LDP'ye yakışmaz!
Emin Şirin artık milletin vekili değildir!
Alacağı milletvekili maaşı bile artık helal olmaz!