YILIN son üç yazısını, üç kurum çerçevesinde 2003 yılının değerlendirilmesine ayıracağım. Açıkçası aklımda AKP, medya ve TSK var.
AKP ile başlayalım.
* * *
Herkes AKP iktidarının 2003 yılının en önemli olayı olduğunu kabul edecektir, ancak bu gelişimin iyi veya kötü olduğu konusunda kafalar karışık.
AKP iktidarını kötü bir gelişme olarak görenler hemen tüm analizlerinde bir tek iddiaya dayanıyorlar:
AKP'nin gizli hedefleri var ve bu parti sinsi politikaları ile ülkeyi adım adım İslamcı yönetime taşıyor.
AKP'lilerin de genellikle ‘‘savunma’’ refleksinden kurtulamadıklarını görüyoruz:
‘‘Vallahi değiştik!’’
AKP muhalifleri tek boyutlu düşünmekten kurtulamıyorlar.
Ancak...
İktidar da artık iktidar olduğunu hakkı ile anlamadı!
* * *
Ben AKP olgusuna en başından beri değişik bir açıdan bakıyorum. AKP iktidarı:
i) Ülkemizde Anadolu burjuvazisi ile Ankara-İstanbul ittifakına dayanan yerleşik burjuvazi arasında yaşanan bir yeniden paylaşım mücadelesidir.
ii) Dünyada Müslüman ülkelerin küresel dünyaya katılma denemesidir.
* * *
Son 20 yılda Anadolu'da yaşanan muazzam değişimi ve küresel dünyanın kendi dinamiklerini anlamayan sözüm ona enteller ‘‘AKP olayına’’ eski reflekslerle bakmaya mahkumdurlar.
Öte yanda, meselenin yeniden paylaşım mücadelesi olduğunu fark eden yerleşik burjuvazinin bir kısmı son yıllarda küresel teknolojiyi hedefleyerek pazarlarını büyütmeye/değiştirmeye çalışıyor, bir kısmı da sinsi sinsi entelleri kışkırtıyor.
AKP'ye karşı bilinçli mücadele veren yerleşik burjuvazi artıklarının en büyük müttefikleri ise çoğunluğu şimdi emekli olmuş asker-hukukçu ‘‘darbeli kıraathane müdavimleri’’.
Sevinerek görüyorum ki, yerleşik burjuvazinin küresel dünyaya açılmaya hazırlanan yeni nesli, AKP ile müttefik olmasalar da, sınıfsal görevleri gereği demokrasi mücadelesine omuz veriyorlar.
* * *
Milli Görüş'ün kendi içinde ayrıştığını kabul etmek istemeyenler ise Anadolu'da Necmettin Erbakan'ın temsil ettiği ilkokul mezunu poturlu hacı babaların yerine MBA diploması sahibi kravatlı oğulların geçtiğini ve bu yeni sınıfın hem siyasette, hem ekonomide sadece katılım ve pay istediklerini görmüyorlar, görmek istemiyorlar.
* * *
2003 yılının Türkiye'sine baktığımda garabet bir resim görüyorum.
‘‘Gericiler’’ temsil ettikleri sınıf gereği ülkeyi ileri taşımaya çalışırken, Türkiye ve dünyadaki devinimin farkında olmayan ‘‘ilericiler’’ memleketi geriye çekmeye uğraşıyorlar.