Onların gençlik yıllarını bizimkine çevirmeyin!

ORTALIKTA kirli, puslu bir hava var.

Biz, bugün 40’lı yaşlarda olanlar, bu "hava"yı iyi biliriz.

Bu "ortam"ı da...

Önce bir tespit.

Ankara’daki bir cinnet saldırısı değil.

Danıştay’ın İkinci Daire Başkanı ve üyeleri, çalışırken saldırıya uğruyorlar.

Bakmayın siz bu menfur saldırı üzerinde "bahis" oynayanlara...

Birilerinin bu olayı siyasi çıkara dönüştürme gayretlerine...

Veya başkalarının siyasi zarara uğramamak için anında "provokasyon" diye yaftalamalarına...

Şurası kesin.

Bu olay, bugünkü ortamın bir ürünüdür.

Her şey, ama her şey kendi ortamında yeşerir.

Bu kural tek tek canlılar için de geçerlidir.

Bütün bir toplum için de...

"Sevgi"yi yeşerten de ortamdır.

"Nefret"i de.

Ama farklı ortamlar...

Kavak başka bir ortamda yeşerir.

Erguvan bir başka...

* * *

Saldırı sonrasında yapılan açıklamalar, daha da çirkin.

Herkes, meşrebine göre birtakım saptamalar sokuşturmuş.

Onlar bizlerle yaştaş veya daha yaşlı.

Merak ediyorum.

Sokuşturduklarına kendileri inanıyorlar mı?

Diyelim ki, bu bir provokasyon.

Bunun bile sebebi, onun yapılmasına uygun ortam değil mi?

İktidar da sorumluluk ister; muhalefet de.

Her mikrofona uzun uzadıya verdiğiniz eskimiş ve yanlış örneklerden gına geldi.

Çözümsüzlük ve gerginlikten bıktık.

Yeni kuşaklar ise hiç istemiyor.

Onların arayışları çok daha farklı.

Geçen hafta, AKP İstanbul İl Başkanı Mehmet Müezzinoğlu’nun konuğuydum.

Gençlerin geleceği konuştuğu iki toplantıya katıldım.

Hatta birisi Başbakan’ın doğduğu Kaptanpaşa Mahallesi’ndeydi.

Onlar okumak, spor yapmak istiyorlar.

Milletvekili seçilme yaşı neden 25’e indirilmez diye soruyorlar.

Siyasi bir hakkın diğer talepleri için kolaylaştırıcı olacağının farkındalar.

Onların gençlik yıllarını, bizimkine çevirmeyin!

* * *

Bir Çin atasözü, "En güçlü olan sudur" diyor.

İnatla yapılan güç denemelerini bitirin artık.

Yeri geldiğinde su gibi akabilmek, esasen çözümün de parçası değil mi?

Amacınız bir yerlere varmaksa...

O su ki, karşısına çıkan en çetin kayalıkta bile, uygun bir yol bularak, neticede hedefine ulaşmıyor mu?
Yazarın Tüm Yazıları