LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
HAFTA sonunda Ankara’nın nabzını tuttum.
Bülent Ecevit’in cenazesi tahmin edildiği gibiydi.
Tam bir duygu seli.
O duygu selinde, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a "güçlü" bir mesaj verilmesi bekleniyordu.
Bu "toplum mühendisliği" projesi de, "tasarlanan" diğerleri gibi, geniş kitlelerce benimsenmedi.
Halbuki doğal seyrine bırakılsaydı, etkisi çok daha fazla olurdu.
* * *
AK Parti’nin ikinci kongresinde de yeni bir şey yoktu.
Siyasi partiler, 12 Eylül’den sonra daha bir "tek kişilik müessese" haline dönüştü.
Buna, "Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak" iddiasına rağmen AK Parti de uydu.
12 Eylül öncesinde, her siyasi çizginin partisi ve güçlü yan kuruluşları vardı.
Sivil toplum örgütleri, sendikalar çok daha etkiliydi.
Yeterli değildi elbette.
Siyasi liderler de daha özenliydiler.
Bugün, bütün bunlardan eser kalmadı.
Bu hal, sadece belli partilere özgü değil.
CHP’de de böyle; MHP’de de...
Şimdi gelin bu kongrenin iki önemli mesajını okuyalım.
İlk mesaj, Cumhurbaşkanlığı’na ilişkin.
Başbakan Erdoğan, Çankaya’ya çıkmak istiyor, isteyecek.
Daha önceki Cumhurbaşkanlığı seçimleri gibi, bu da sıkıntılı bir seçim olacak.
Elbette çok daha sıkıntılı...
O zaman, asıl soru, olası sıkıntıların Başbakan Erdoğan’ı caydırıp caydıramayacağıdır.
Sorunun cevabı, birkaç ay içinde alınacak.
İkinci mesaja gelince...
Müstakbel Genel Başkan ve Başbakan, Abdullah Gül’dür.
Bu iki mesaj, salondan açık seçik okunuyordu.
* * *
Başbakan Erdoğan, pek çok konuda olduğu gibi, partide de oldukça şanslı.
Hemen her sıkıntıda, birisi "parti vicdanının sesine" tercüman oluyor.
Hem de başına gelecekleri bilerek.
Bu "tercüman", bazen Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır, bazense apar topar partiden uzaklaştırılan Hatay Milletvekili Fuat Geçen oluyor.
Balıkesir Milletvekili Turhan Çömez, ya da Ankara Milletvekili Ersönmez Yarbay’ın üstlendikleri de oluyor bu "işi".
Oysa onlar da biliyorlar.
Kendileri için çok daha hayırlı "işler" var!
Herkesin gırtlağa kadar "hesaba bulaştığı" bir vasatta, o "sesler" çarpıtıldıkça çarpıtılıyor...
Ersönmez Yarbay’ın kongredeki konuşması, Başbakan Erdoğan’a kimbilir nasıl aktarılmıştır?
Ben ümidini yitirmeyenlerdenim.
Güce tapınma moda olsa da, netice verse de...
Her partide, "Doğrucu Davutlar" olacaktır.
Eninde sonunda, Türk demokrasisi adına "artık hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağı" bir gün mutlaka gelecek.
LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
Yazarın Tüm Yazıları