Ecevit’e para taşıyan kurye

12 EYLÜL askeri darbesinin ardından, Bülent Ecevit’e de Avrupa’dan para geliyor.

"Ona da" dememin bir sebebi var.

Necmettin Erbakan ve Alparslan Türkeş’e zaten geliyor.

Ancak...

Ecevit’e gelen bu para farklı.

Avrupa ülkelerinde kurulu Türk derneklerinden değil.

Avrupa İşçi Sendikaları Konfederasyonu’ndan geliyor.

Parayı getiren "O Kurye" ile konuştum.

"O Kurye", Talip Demirhan.

Demirhan, artık emekli oldu.

Uzun yıllar Hollanda’nın önde gelen sendikası CNV’nin yönetiminde bulundu.

Sekiz yıl da aktif siyasette yer aldı.

Hollanda’daki önemli siyasi partilerden CDA’nın genel idare kurulu üyesiydi.

* * *

Demek ki 26 yıl geçmiş.

Asker ve siyaset ilişkisi açısından şanssız bir ülkedeyiz.

O müdahalelerin en çok iz bırakanı, 12 Eylül 1980.

Darbe öncesinde yaşananları düşününce...

İçimizden bir ses, "çok can kurtuldu ama" diyebiliyor.

Ertuğrul Özkök gibi açıkça itiraf etmese de, canını bu darbeye borçlu olan hiç de az değil...

Ama kaybettiklerimize gelince, bu köşeler yetmez.

İşte o günlerde, bu paranın banka aracılığıyla gönderilmesi mümkün değil.

Konfederasyon’un parayı götürecek kuryeyi bulması zor olmuyor.

Yazıyı kaleme alırken, "O Kurye" ile tekrar konuştum.

Onun, Hollanda’daki, Avrupa ülkelerindeki pek çok devlet adamını şahsen tanıdığını biliyorum.

Bu nedenle, Türkiye’nin kaybının aslında ne kadar büyük olduğunu Talip Demirhan, daha iyi fark ediyor.

Kurye olarak gönderilirken, başına bir iş gelirse, sonuna kadar yanında olunacağı güvencesi verilmiş.

Aldığı dolarlardan bavuluna, eşyaları arasına sakladıkları da var.

Üzerinde taşıdıkları, vücudunda sakladıkları da...

Oldukça zahmetli bir yolculuktan sonra, Ankara’da Bülent Ecevit’le görüşüyor.

Görüşmenin saatler sürmediğini biliyor; ama hayatının en önemli görüşmelerinden biri olduğunu da.

Getirdiği paraları veremiyor; ama çok önemli bir hayat dersi alarak geriye dönüyor.

* * *

"O Kurye", Ecevit
’ten ihtiyacı olmadığı, emekli aylığıyla geçindiği cevabını alıyor.

Ecevit, savunması ve diğer ihtiyaçları için gönderilen parayı, nazikçe geri çeviriyor.

Ve eklemeyi ihmal etmiyor:

Sebep ne olursa olsun, uluslararası platformlarda, Türkiye’nin aleyhine olacak hiçbir çalışma kesinlikle yapılmamalı!

"O Kurye", yardımın 20 bin dolarlık bu ilk taksitini, kuruşuna kadar Konfederasyon’a geri götürüyor.

Kendinizi o yabancı yöneticilerin yerine koyun ve düşünün.

Devlet adamı için, dürüstlüğün, açıklığın ve "umur görmüş olmanın" neden bu denli önemli olduğunu, bir kez daha düşünün...

Allah rahmet eylesin ve milletimizin başı sağolsun.
Yazarın Tüm Yazıları