Fenerbahçe’yi sırtlayan Semih’in performansı her geçen gün artıyor. Yedekliği sindiremeyen Kezman’ın ilk 11 şansı sizce ne kadar? Sarı lacivertlilerin yeni bir golcüye ihtiyacı var mı?
AVRUPA’da yoluna devam etmek istiyorsa var. Türkiye’ye baktığın zaman yok. Öncelikle Fenerbahçe, Şampiyonlar Ligi’nde başarılı olarak üst tura adını yazdırdı. Orada güçlü olması lazım.
Transfer yapılacaksa, o arena düşünülerek yapılacaktır. Semih bu sezon büyük bir sıçrama yaptı. Fenerbahçe’ye Alex ile birlikte maç kazandırıyor. Böyle olunca da o oynayacak.
Performansının üzerinde ilerliyor. Golcü hüviyeti de ortada. Her şeyi bilerek yapıyor. Ceza sahası içindeki işbitiriciliği tartışılmaz. O zaman böyle bir silahı ve değeri nasıl yedek bırakırsın? Müthiş faydalı.
En önemlisi de Alex ile çok iyi anlaşması. Sambacı bu takımın patronu. Organizatör. O getiriyor, Semih işi bitiriyor. Bu uyum Fenerbahçe’ye de çok şeyler kazandırıyor. Kezman’ın şu haliyle ilk 11’de sahaya çıkması zor. Semih olmadığı zaman düşünülür. Semih’i çok güzel oynadığı, şık ve nokta goller attığı için kutluyorum.
Penaltı vermeye korkuyorlar
G.Birliği maçında bariz penaltısı verilmeyen Fenerbahçe, bu konuda isyanlarda. G.Saray 16 haftada 5 penaltı kazandı. Hakemler bu konuda önyargılı mı?
ÖNYARGILI olduklarını düşünmeye başladım. Futbolda penaltının kuralları vardır. Bunu uygularsın. Görürsün, görmezsin o ayrı. Ama gördüğünü çalacaksın. Ortadaki bir pozisyonu "Görmedim" diye değerlendiremezsin. En ufak bir darbede başka bir takımın penaltısı çalınıp, Fenerbahçe’nin bariz penaltıları verilmiyorsa bu çok düşündürücüdür.
Galatasaray ile Beşiktaş’a verilen penaltılar tartışılmıyor. Dillendirilmiyor ve defalarca ekranlara getirilmiyor. Ne tür penaltılar kazandılar, kimse çıkıp bir şey demedi. İşin rengi Fenerbahçe olarak değiştiğinde, rüzgar da sert esmeye başlıyor. Hakemlerin de bundan çekindiği ortada. Hata yapmamak için sahaya çıkıyorlar ve ince eleyip, sık dokuyorlar.
Gündeme gelmek, istemiyorlar. İplerinin çekileceklerini bildikleri için huzursuzlar. Ama bazen de işin dozunu kaçırıyorlar. Fenerbahçe’nin hakkını da vermiyorlar.
Arda tepkileri kaldıramıyor
Sivasspor maçında G.Saray 3 puan alırken en çok Servet ile Arda’nın saha içindeki kavgası gündeme geldi. Oyuncuların zaman zaman Kalli’ye de tavır aldığı sarı kırmızılı takımda neler oluyor?
SERVET ile Arda arasındaki bu gerginlik çok büyütüldü. Saha içinde iki oyuncu münakaşa edebilir. Hatta gırtlak gırtlağa bile girebilirler. Bu takımın menfaati içindir. Servet, büyüğü olarak bir şey derse, Arda da ona uyacak. O da cevap vermeye kalkınca iş büyüdü. Bu çok çirkin bir durum değil. Onlar aralarında bu sorunu çözmüşlerdir. İşin yanlış tarafı bunu bariz şekilde yapmalarıydı. El kol sallayarak bu olmamalı. Birisi bunu yaptığında öteki küçük düşmüş oluyor. Bu da güzel değil. Arda çok genç ve henüz yolun başında. Bu tür tepkilere maruz kalmak istemiyor ve kaldıramıyor. Oyundan çıkarken Kalli’ye karşı da bir tavır aldı ama o da büyütülmemeli.
Esasında Kalli’nin tavrını tartışmak gerek. Sezonun ilk yenilgisini aldıkları Fenerbahçe derbisinde tuhaf bir kadroyla sahaya çıktı. Hakan Şükür ve Ümit’i o gün ilk 11’de oynatmadı ve sonradan oyuna aldığı için de eleştirildi. Sivasspor maçında ise oynattı. Sileceksen bu maçta da oynatma. Bu işte bir dengesizlik var.
LİNCOLNARANIYOR
G.Saray için Lincoln çok önemli. O oynadığında takımın çehresi de değişiyor. Ama o da cam adam gibi. En ufak bir harekette yerde yatıyor. İyi bir Lincoln ile Galatasaray daha iyi olur.
Nonda’ya ise ayrı paragraf açmak lazım. Mükemmel işler yapıyor ve kariyerine yakışacak bir performans sergiliyor. Öncelikle gelen topu tutuyor.
Takımına kazandırıyor. Pozisyona giriyor. Komple bir futbolcu. Daha da iyi bir grafik yakalarsa, kendine güveni üst düzeye çıkarsa faydasını ikiye katlar. Kalli’nin Nonda’yı sürekli oynatıp, yanına mutlaka Hakan Şükür ve Ümit’i sürmesi şart. Ama bu iki oyuncuyu kafandan sildiysen, kadroya bile almayacaksın.
İş orta sahada biter
Edu ve Lugano’nun yokluğu, F.Bahçe’yi zorlu Trabzonspor maçında nasıl etkiler?
ZİCO’nun haftalardır oturmuş bir kadrosu var. Edu ve Lugano ilk 11’in vazgeçilmez isimleri. Yoklukları Trabzonspor maçında aranabilir. Ancak, onların yerine oynayacak oyuncular da var. Önder, Yasin ve Can her an forma giymeye hazır. O bölgedeki açığı kapatırlar. Bu oyuncular, hata da yapabilir ama Fenerbahçe, Trabzonspor’a yenilir veya puan kaybederse bu o futbolcuların kalitesizliğinden olmaz. Fenerbahçe orta sahası güçlü olursa hem forvete hem de savunmaya yardım ederse, problem kalmaz.
Trabzonspor, Kadıköy’e kazanmak için çıkacak. Çünkü Ersun Yanal ve ekibi için prestij maçı niteliği taşıyan bir sınav. Bordo mavililerin çok iyi oyuncuları var ve Gökdeniz gibi bir silahı da formunun zirvesinde. Fenerbahçe adına çok zorlu bir maç. Sarı lacivertliler, maçına göre oynuyor. İki takım da kazanmak istediği için keyifli bir mücadele olacak.
İkisi de ayrı telden çalıyor
Beşiktaş’ta teknik direktör Ertuğrul Sağlam ile genel menajer Sinan Engin, transfer konusunda farklı konuşuyor. Bu fikir ayrılığı nereden kaynaklanıyor?
BEŞİKTAŞ gibi bir kulüpte böylesine akıl almaz fikir ayrılıkları nasıl olur anlamak güç. Transfer yapacaksan fikir ayrılıklarını giderip, ortak bir isim üzerine anlaşıp öyle açıklama yaparsın. Ertuğrul çıkıyor, takımını yapılacak transferlerle ilgili bir şey söylüyor. Sinan çıkıyor, hocasının tersine onu yalanlarcasına başka bir şey söylüyor. Arada uçurum var. İkisi de ayrı telden çalıyor.
Uyum yok, anlayış yok. Bu ikilinin sezon başından beri birbirine ısınamadığı ortada. Bundan sonra da ısınmaları çok zor. Bu uyuşmazlık Beşiktaş’a kötü yansıyor. Burada yönetime çok iş düşüyor. Ankaragücü maçında Beşiktaş kazandı ama bariz kaleci hatalarından sonuca gitti. Pozisyon üretemedi ve buna karşılık kalesinde de tehlikeler yaşadı. Bu galibiyet Beşiktaş’ta her şeyi toz pembe göstermesin.
İşte yönetimin burada devreye girmesi lazım. Öncelikle Ertuğrul ile Sinan arasındaki o dengeyi sağlamalı. Doğru gitmeyen çok şey var Beşiktaş’ta. Siyah beyazlılar öncelikle uyum sağlamalı. Yönetim, teknik heyet ve futbolcular kenetlenmeli. Yoksa bu tablo pek iç açıcı değil.