Paylaş
İlk cümle haricinde kalanı buram buram klişe kokan, İstanbul’a gelip büyülenen takım patronlarının yaptığı açıklamalardan biri gibi görünebilir. Ancak Sumudica’nın ağzından dökülen bu sözleri duyduğumda çok ciddi olduğunu anlamıştım.
Saçlarında parlayan biryantin, ağır parfüm kokusu, Rus-İtalyan mafyalarını andıran bir İngilizce… Martin Scorsese filmlerinden kopup gelmiş bu adam, yani Vaslui’nin teknik direktörü Marius Sumudica, “Fenerbahçe’nin güçlü bir takım olduğunu ancak ellerinden geleni yapacaklarını” söylemişti. Peki gerçekten de Fenerbahçe o kadar iyi miydi?
Öncelikle Sumudica karşısında hazır olmayan, organize olmaktan çok uzak, birçok mevkisinde de eksikler bulunan bir Fenerbahçe’yle oynadı. Vaslui karşısında ikinci yarının belli bölümleri haricinde atak yapmayı bırakın, orta sahayı dahi kontrol edemeyen sarı-lacivertliler, yeni sezonun açılış maçında, üstelik 1 yılı aşkın süredir ilk kez stadyumda bulunan Aziz Yıldırım’ı selamladığı karşılaşmada tabiri caizse ‘berbat’ bir oyun sergiledi. “Berbat”ı şöyle açabiliriz, Fenerbahçe için kabul edilemeyecek derecede kötü… Romanya’da sezonun açılmış olması elbette Vaslui’nin avantajı. Ancak şunu unutmamak gerek Sumudica üç haftadır bu kulüpte ve 16 yeni transferle takımın kimyası iyiden iyiye değişmiş durumda. Kısacası sarı-lacivertin karşısında da birbirini çok da iyi tanımayan bir takım var. Fenerbahçe’nin ‘eksik maç’ bahanesi çok inandırıcı gelmiyor. Bu takıma yeni bir Emre, gerçek bir santrafor, daha iyi bir oyun planı ve tecrübeli bir savunma oyuncusu gerek. Ya da Aykut Hoca’nın elindeki malzemeyi daha iyi kullanması…
Futbol yüzünden eşinden uzun süreli ayrılıklar yaşadığını belirten ve bu yüzden ağır kavgalar ettiğini itiraf eden, “Futbolcum hak ediyorsa tekme tokat onu döverim” diyen Sumudica, Fenerbahçe’ye az daha meydan dayağı atıyordu. Ancak yine sahneye çıkan Alex ve onun kadife ayağı, sarı-laciverti ipten aldı.
Maç öncesinde, futbol dünyasının ‘taze’ takımlarından biri olan rakibini hafife alan Fenerbahçe, büyük bir kazayı ufak sıyrıklarla atlattı. Bir hafta sonra oynanacak maç, kesinlikle bundan daha zor olacak. Fenerbahçe hazır değil, karşısında Luca Brasi kılıklı bir o kadar hırslı bir teknik adam ve fizik olarak Fenerbahçe’den çok üstün bir takım var. Bakalım Fenerbahçe hangi role bürünecek? Goodfellas’ın yaramaz çocuğu Tommy DeVito’ya mı, yoksa her sorunda bir şekilde çözümü bulan Henry Hill’e mi?*
Paylaş