Yağmur yağdı, barajlar şöyle bir dolar gibi olur ama yağışlar yine kesildi. Gerçi ara ara yağıyor ama barajları hareketlendirecek seviyede değil.
Bu haftasonu yine yurdun büyük kısmı yağışsız! Bugün ve yarın Marmara’da yerel yağışlar olabilir. Karadeniz ve Doğu Anadolu ise yarın yağış alacak. Bu yağışlar da pek kuvvetli görünmüyor. Sıcaklıklar hafta içine nazaran birkaç derece düşüyor ama yeni haftayla beraber 2-3 derecelik kayıp geri gelecek. Yani yine birkaç derece ısınacağız...
Küresel olarak ısındığımızdan bahsediyoruz. Sonbahar erken gelmiş gibi görüyor ama sakın "hani ısınıyorduk?" demeyin. Çokça bahsetmiştim; sert kışlar, aşırı kar yağışları bile küresel ısınma sonucunda oluşan iklim değişikliğinin sonucu. Yani önümüzdeki kışı sert, kar yağışlı, soğuk geçirirsek bu ısınma olmadığı anlamına gelmez. Aynen ateşimiz çıktığında titreyip üşümemiz gibi!
Bilim adamları atmosfere güneş panelleri yerleştirip gelen ışınların bir miktarını geri yollamak, havadaki karbondioksiti emip yer deniz diplerindeki kayalıklara enjekte etmek ya da okyanuslardaki karbondioksitle beslenen planktonları artırıp, okyanus karbondioksitini düşürüp havadan daha fazla karbondioksit emmesini sağlamak gibi pek çok proje üretti. Bunların hepsi havaya ya da doğaya müdahale!
Küresel ısınmanın benzerleri geçmişte de yaşanmış. Çünkü Dünya arka arkaya bir sıcak bir serin dönemler geçiriyor. Sıcak dönemler geçiren Dünya soğuma da yaşamış ancak nüfus bu kadar yüksek değilmiş. Isınmayı insanlar oluşturmadığı gibi, ısınmadan soğumaya geçişte de insani etki düşük. Kısacası Dünya herhangi bir nedenle tekrar soğuyabilir. 500-600 yıl aradan sonra yanardağlar tekrar patlamaya, lav püskürtmeye başlıyor. Yanardağların patlaması ısınmanın tersine dönmesine yol açabilir. Yanardağ patlamalarında atmosfere yüksek miktarda kükürt çıkıyor ve havada karbondioksidin tersi bir işlem yapıyor. Isıyı yutup, yeniden Dünya’ya yollamıyor. Yansıtarak atmosfer dışına çıkartıyor.