Sel tehlikesi sürüyor

Tabiri yerindeyse, hava yine tam mesaide. Seller art arda geliyor ve tehlike devam ediyor. Bugün Akdeniz, İç Anadolu’nun doğusu ve Güneydoğu’nun batısında sel ihtimali var. Haftasonunda ise sel tehlikesi Güneydoğu ve Doğu Anadolu’da söz konusu.

Yine cumartesi günü, Karadeniz’de sel meydana gelebilir, doğusunda yağışların heyelana yol açma ihtimali var. Lütfen dikkat, benim başıma gelmez demeyin, bu bahsettiğimiz bölgelerde ve dere yataklarına yakın çevrelerde yaşıyorsanız risk altındasınız demektir. Dibini görmediğiniz suya adımınızı atmayın diyoruz.

Gelelim soğuklara. Bugünden itibaren Türkiye’ye soğuk hava sistemi giriyor. Bu soğuk hava Marmara, Kuzey Ege ve Batı Karadeniz’de fırtına şeklinde esen rüzgarlarla olacak. Yağışlar Marmara ve Batı Karadeniz’de karla karışık yağmura dönebilir. Haftasonunda ise özellikle Bolu çevrelerinde beklenen kar yağışının ulaşımı etkileyecek seviyede olacağı sanılıyor. Yüksek ihtimalle mini dalgalanmalarla ayın 9’una kadar soğuklarla beraberiz.

HABERİMİZ YOK!

Sellerin uyarıları günler öncesinden yapıldı. Güneydoğu’daki ilk selin uyarısını 4, ikinci selin uyarısını ise 1 gün önceden verdik. Ne kadar vatandaşımız kayıp? Yalnızca Güneydoğu’da 25’e yakın.

Bakın 3 gün ara ile Güneydoğu’da iki sel meydana geldi. İlk selde 16 ev çöktü, 100’ün üzerinde ev kullanılamaz hale geldi ve her şeyin ötesinde maalesef 5 kayıp verdik. Aradan 3 gün geçiyor, bu sefer uyarılar bir gün öncesinden veriliyor ama insanlar yine rutin şehirlerarası kara ulaşımını yapıyor, hatta bazı yetkililer rutin şehirlerarası planlarını bozmadan günlük yaşamına devam edebiliyor. Sonuç; bu ikinci selde yine sadece Güneydoğu’da 12 saat içerisinde kaybettiğimiz insanımız 20’nin üzerinde.

Hangi teknolojiye sahip olursanız olun, bazı meteorolojik afetlerin önüne geçemeyebiliyorsunuz. Dünya devi Amerika Birleşik Devletleri’ni de fırtınalar vuruyor, binlerce insan ölebiliyor. Ama burada bir kayıtsızlık, insanımızın günlük işlerine rahatlıkla devam etmesi durumu söz konusu. Göz göre göre de sele koşarak gidilmeyeceğine göre, insanın aklına sel ihbarlarımızın vatandaşlarımıza (hatta bazı eylemler sebebiyle yetkililerimize de) ulaşamadığı geliyor. Tabii herkes televizyon seyretmiyor, gazete okumuyor. Bu durumda afet uyarılarının devlet yolu ile halkımıza duyurulması gerekiyor. Benim şöyle bir teklifim var: İlçelerin, beldelerin, köylerin, mezraların yöneticilerine bu tür sel ya da doğal afet ihbarlarının ulaştırılıp, cami minarelerinden, ya da köy hoparlörlerinden insanlara duyurulması sağlanabilir, alınması gereken önlemler hatırlatılabilir. Bu uyarılar kayıpları çok azaltacaktır. Küresel ısınma nedeni ile gelecek sorunların, Türkiye’de birincil olarak "sel" şeklinde kendini göstereceği aşikar ama insanın içini acıtan bu denli büyük rakamlarda can kayıplarının önüne geçilmesi gerekiyor ve inanın geçilebilir, çok zor değil. Yanlış yerleşim alanları, vatandaşların ya da yetkililerin ihmalkarlığı, belki bencillik, ya da dere yatağının dibine yapılan ve yapımına izin verilen evler, belki bu denli büyük yıkımın nedeni bunlar! Ama bu başka bir tartışma konusu, ben burada acil olarak şuna değinmek istiyorum; Vatandaşlarımızın bir kısmının (bu sayının hatırı sayılır bir oran olduğunu düşünüyorum) bu beklenen ve duyurulan meteorolojik afetlerden haberdar olmadıklarını düşünüyorum. Kayıplarımıza rahmet, ailelerine sabır diliyorum.
Yazarın Tüm Yazıları