Pazartesi aşırı sıcaklar gidiyor

Haziranın 4-5’inden itibaren sıcaklıkların aşırı değerleri gidiyor. Kuzey bölgelerde adım adım 24-26 derece aralığına inecek. Bu serinleme dönemi, haziranın 4-5’i ile 13-14’ü aralığında.

Bir grup sıcaksever; sıcak sıcak sıcak dedi, buyurun sıcaklıklar Güneydoğu’da 40 dereceye ulaşıyor. Kuzey bölgelerde de 30 derecenin üzerinde. Kalp-damar ve tansiyon hastaları ile alerjik bünyelere dikkat diyoruz. Haziranın 4-5’inden itibaren sıcaklıkların aşırı değerleri gidiyor. Kuzey bölgelerde adım adım 24-26 derece aralığına inecek. Bu serinleme dönemi haziranın 4-5’i ile 13-14’ü aralığında. Tabii bu uzun vadeli bir öngörü, olursa eğer değişimleri hava durumu bültenlerimizde bulabilirsiniz. Bu arada Güney’de deniz suyu sıcaklıkları yer yer 25 dereceyi görüyor.

*

Superman filmlerini hatırlıyor musunuz? Çamaşırını formasının üzerine giyen tek insan Clark Kent, dünyayı tehdit edecek ne bulsa, sanki çöplükmüş gibi uzaya yolluyordu. Biz de aynı misal, denizleri ve okyanusları kullanıyoruz. Küresel ısınmaya neden olan gazların başında gelen karbondioksiti denizlere ya da okyanus altlarına depolamak için sürekli projeler üretiyoruz. Hadi Clark Kent bombaları en azından dünyadan uzaklaştırıyordu, biz ise dünyamızın tabanına yerleştirmeye çalışıyoruz. Bir şey üretebilmek için atmosferi yaralıyoruz, sonra tedavi ederken başka problemler üretiyoruz. Umarım yeni projeler ardından başka projeler üretme mecburiyeti doğurmaz. Şimdi gelelim sadede!

Küresel ısınmayı durdurmak, ya da geri çevirebilmek amaçlı yapılan çalışmaların başında atmosfere daha az sera gazlarını salmak var. Ama bunun ötesinde çalışmalar da yapılıyor. Size Amerikalı Oşinograf (okyanus bilimci) John Martin’in küresel ısınmayı durdurmak için, basit ama etkili bir yöntem geliştirdiğinden bahsetmiştim. Okyanus bilimci Martin’in yola çıkış noktasında, deniz canlısı planktonların, karbondioksit ile besleniyor olmaları vardı. Demir eksikliği ile oluşamayan planktonların sayısı, okyanuslara yapılacak tonlarca demir takviyesi sayesinde artacak ve planktonlar da beslenmek için okyanus suyundaki karbondioksiti tüketecekti. Sonuçta da okyanuslardan atmosfere yayılan ve sera etkisini artıran karbondioksit oranı azalacak ya da okyanusun atmosferden emdiği karbondioksit oranı artacak ve böylelikle atmosferdeki sera gazı eksilmesi ile küresel ısınma duracaktı. Pilot bölgede yapılan denemeleri başarılı olsa da bu proje pek destek görmedi ve ardından da projenin arkasında duran tek isim olan Oşinograf Martin yaşama veda etti.

Şimdilerde konuşulan yeni proje ise Avrupa’dan atmosfere salınan tüm karbondioksitin, Kuzey Denizi’nin altındaki kayalara enjekte edilmesi. Norveçli enerji üreticisi Statoil, bakmış Kyoto Protokolü kapsamında atmosfere yaydığı karbondioksit gazına karşı ödediği vergi, ürettiği bu projeden ve uygulamasından çok daha yüksek. Bu durumda projeyi iyice geliştirmiş. Şirket, Norveç’in 320 km. uzağındaki Sleipner platformunun altındaki kayalıklara küresel ısınmaya neden olan karbondioksit gazının depolanabileceğini, hatta önümüzdeki birkaç yüzyıl boyunca tüm Avrupa’nın ürettiği gazı depolayabileceğini düşünüyor.

Sleipner platformu zengin bir metan kuyusu. Statoil, Sleipner platformunda aldığı gazdan, günde 20 milyon metreküp metan üretiyor ve gaz içerisindeki karbondioksiti metandan ayrıştırıp denizin 900 metre altındaki platforma geriye enjekte ediyor. Ayrıştırdığı ve kayalıklara tekrar enjekte ettiği karbondioksit miktarı yılda 1 milyon ton. Atmosfere her yıl 8 milyar ton karbondioksit salıyoruz. Bu gazın yaklaşık yarısı küresel ısınmaya neden olacak şekilde atmosferde kalıyor. Geri kalanı ise ekosistemdeki bir dengeyle emiliyor. Bu proje ile atmosfere daha fazla karbondioksit salınmamış olacak, böylelikle de ekosisteminde bir şekilde yavaş yavaş karbondioksiti emmesi ile atmosferdeki sera gazları (özellikle karbondioksit) azalacak.

Proje 2009’da uygulanacak deniliyor ama yapılanlara bakılacak olursa uygulamaya geçilmiş bile! Dünyanın önde gelen meteorologları da bu projenin işe yarayabileceği kanaatinde. Ben de işe yarayacağını düşünüyorum. Buradan düz mantıkla ben dünyanın ileri gelen meteorologlarından mı oluyorum? Şaka yaptım şaka, bu mantığı kurmaya bile gerek yok ki!!! :)))
Yazarın Tüm Yazıları