Gönlü ve işine olan inancı benzersiz doktor bir arkadaşım var. Geçen günkü sohbetimizde çok önemli bir şey söyledi.
‘Bir ülkenin geleceği yalın, idealleri gerçekleşmiş, gelişme düzeyi planlanmış gibi yürüyen ve aydınlık olabilmesi insanlarının sağlıklı olması ve iyi eğitim almış olmaları ile doğru orantılıdır’ dedi. Sonra beraberce düşündük, bizi düşündük.
Kaçta kaçımız tam anlamı ile doğru beslendik, sağlığımız sistemli olarak kontrol ediliyor, buna bağlı olarak beynimiz standartlara uygun çalışıyor mu acaba? Kaçta kaçımız istediğimiz eğitime kavuşmuş durumdayız ya da eğitimin getirdiği bilinç farkındalığını yaşıyoruz? Sağlıklı beden, sağlıklı beyin, sağlıklı bir vicdan ve sağlıklı bir eğitim seçme ve uygulama özgürlüğü, dahası temiz ve yalın bir toplum olabilmek, bence önce bireyin kendi bedenine özen göstermesi ile başlıyor.
Sonra genel ve artık kemikleşmiş sağlıksızlık sorunlarını ve sorumsuzluklarını düşünürken, bazılarının bizleri daha da deli etmek için bir de danası delisi bol kanları da, bir güzel sessiz sakin damarlarımıza boşalttıkları haberleri patladı. Tabii ki alacakaranlık kuşağına giriyorum ben, ister istemez ve devamlı ve oralardan da çıkmak hayli de çetin oluyor.
Ne yani birileri bizim beynimizin çalışmasını istemiyor mu ki bu insanlar ne doğru dürüst bedenine bakmayı bilsin, ne de öğrenmek zarardır misali engeli bol testlerle yolları kapatılmak istensin? Bol test, bol kurs, bol bütçe, bol kendini gelecekte ne işe yaradığı meçhul soruların cevabına bulmaya kaptırmaca.
Üstelik bu testler biter türden değiller. LGS var, ÖSS var yan yana gelmiş birtakım büyük harflerden oluşmuş hayatımızın ortasına güm diye oturtturulmuş. Dedim ya bu bir çeşit alacası bulacası bol hallerin üzerimize serpiştirilmiş durumu olsa gerek. Ben hayal kurup, bu hayalin gerçekleşmesini bol gönülden isteme seçimimi kurmaya devam edeceğim işte!
Kendime ve bedenime iyi bakacağım, beynim temiz ve daha iyi işlesin diye iyi besleneceğim, içimi tortulardan, bulanık isteklerden, adam sen de yalnız bende hallerden, ego soslu insanlardan asla, katiyen olmaz şeklinde uzak tutacağım. Seçimlerimi özgür bir Türk bireyi olarak kendi çarkımda yapacağım. Canım kızıma da tüm bu iyi ve doğru insan olma hallerini aktaracağım.
Gelecek nasıl olsa gelecek. Nasıl ve ne halde kapımızı çalacağı Tanrı dışında bir de bize bağlı. Gelecek Türkiye’sine içi, dışı, beyni, kalbi temiz çocuklar yetiştirmek de yalnızca bizim elimizde.