Paylaş
Fotoğraftan ve başlıktan anlaşılacağı üzere Bodrum’dayım. Yerel ve küçük her şeyin yok olduğu Bodrum’da. Devasa zincir hipermarketlerin, ruhsuz restoran zincirlerinin, 7 yıldızlı otellerin pıtrak gibi yayıldığı Bodrum’da. Ya da Çeşme’nin geleceğindeyim.
Bodrum sen ne zaman metropol oldun?
En fazla iki yılda bir gidiyorum Bodrum’a. Başka türlüsünü içim kaldırmıyor. Dünyanın en güzel kasabası, her gittiğimde daha çok İstanbul’a benzemiş oluyor. İstanbul olmak kötü bir şey mi? İstanbul’un kendisiysen “Hayır”, Bodrum gibi bir Ege kasabasıysan kocaman bir “Evet”!
Çeşme İzmirli’nin ön bahçesiyse, Bodrum da İstanbullu’nun arka bahçesi.
Buna kimsenin bir itirazı yok. Ama biz şehirlilerin (!) gittiğimiz her yere, alışkanlıklarımızı da beraber götürmek istememiz beni çileden çıkaran.
34 devasa hipermarket, 5 büyük otel yatırımı, şehir cafe’leri
Bodrum’un ileri gelenlerinden, eski Bodrumlular’dan aldığım duyuma göre son durum şu: 30 küsur hipermarket, devvv bir alışveriş merkezi, çılgıncasına tüketim, kocaman, çok katlı ucube otel yatırımları...
Türk Riviera’sı Bodrum’ ulaştığı son durum bu.
Akdeniz’de pek çok Riviera gördüm halbuki, belki birlikte gördük.
Kasabalardan geçtim onlarca. Trenle, otobüsle ve vapurla.
Nice, Positano, Amalfi, Portofino, Marsilya.
Ama hiçbirinde 30 küsur hipermarket, onlarca 5 yıldızlı otel, Amerikan
kahve zinciri, fast food zinciri görmedim. Yerel marketler gördüm onun
yerine irili ufaklı. Şarküteriler gördüm, manavlar, küçük oteller,
yerel restoranlar, küçük kahvehaneler.
Yalıkavak, bırak dağınık kalsın!
Bodrum’un kendini bozmadan büyüyen yegane köylerinden biri bana göre Yalıkavak. Şimdilerde orta yerinde kocaman harflerle bir “Center” yükseliyor. Aynısından bir tek İstanbul’un dev AVM’lerinde var. Gerisi gelir mi? Eli kulağında.
Çünkü, Yalıkavak yükselen trend. Tıpkı Çeşme gibi. Bu nedenle hiç vakit kaybetmeden 7 yıldızlı otel (5 bize biraz ufak kaçıyor), dev bir AVM,
5 zincir restoran, en az 9 fast food zinciri açmak gerekiyor.
Meydandaki köfteciler, sahildeki balıkçılar kapatıp gitsin Yalıkavak’tan.
Ey stresini hap gibi yanında taşıyan kardeşim!
Gittiğin hiçbir yerde dinlenemiyor, şehirden ve iş stresinden uzaklaşamıyormuşsun. Acaba o büyük şehrini de beraberinde Bodrum’a taşıdığından olabilir mi? Şimdi gözünü Çeşme’ye diktiğinden olabilir mi?
Gözünü seveyim her gün gittiğin restoran zincirine şehrinde git.
Yemeye doyamadığın, tatsız-tuzsuz şinitzelini, makarnanı, hamburgerini
git şehrinde ye. Hipermarket arabanı, metropolünde doldur ağzına beraber.
7 yıldızlı otelde kalmak istiyorsan, buyur Dubai orada.
Ama benim Ege kasabalarımı rahat bırak. Yerel üreticilerime nefes aldır.
Sen bir zamanlar onlar burada olduğu için buralara sevdalandın.
Manavı, bakkalı, kasabı, balıkçıyı, kahvehaneyi öldürme.
Bodrum için artık yapılabilecek bir şey yok.
En azından Çeşme’den uzak dur.
Paylaş