Paylaş
Ankara'dan 1943'te ayrılan, yaşadığı Cebeci Mahallesi'ni 50 yıl sonra ziyaret edip çocukluğundaki binaları, dükkanları, hiçbir şeyi yerinde bulamayan Dr. Gazi Yaşargil'e, pencereden İstanbul'u göstermiştim:
‘‘Bir de İstanbul'a bakın, ne hale geldi!’’
O da bana şaşırtıcı bir cevap vermişti:
‘‘Hiç üzülmeyin. Şehirler de doğar, büyür ve ölür.’’
Gerçi İstanbul'un bir gün ölebileceğini düşünmek insana acı veriyor. Ama eski günleri özlemle anmanın bir sınırı olmalı ve insan geleceği düşünmeli.
Halaskargazi Caddesi ve Osmanbey'i bu perspektifle ele almalıyız. Ama arkadaşımız Necla Bayraktar'ın haberine göre, buradaki mal sahipleri eski günlerini unutmaya hazır değil. Çok yüksek kiralar istemeye devam ediyorlar. Ama istemek, elde etmek anlamına gelmiyor.
Bu cadde 15 yılda mağaza ve pasajlarındaki lüksü, burada oturan insanları, sinemalarını kaybetti.
Halaskargazi'nin düşüşü, lokantalarından bile görülüyor. Artık yalnız çalışan insanların hemen karınlarını doyurabilecekleri hızlı yemek satan lokantalar kaldı burada.
Bu gerçeği kabul etmek ve burası için yepyeni bir proje hazırlamak gerekiyor.
FAKS: (212) 677 04 21 E-MAIL: agur@hurriyet.com.tr
Paylaş