Paylaş
Dünkü yazımda Erenköy, Profilo ve Ataşehir İlköğretim okullarının yemek işini üstlenen, ancak bir gıda zehirlenmesi olayından sonra bu işi bırakmak zorunda kalan Biber Catering firmasından söz etmiştim.
Ataşehir'deki velilerin bu firmaya peşin olarak verdiği senet ve çeklerin geri alınamaması büyük bir sorun yaratmıştı. Firmanın avukatları, bir mektup yollayarak bu çek ve senetlerin velilere teslim edileceğini, kullanılmayacağını belirtmişlerdi.
Veliler geçen pazartesi Biber Catering'e giderek firma yetkilileriyle görüşmüş. Şirket, elindeki senet ve çekleri Sitebank Leasing'e teminat olarak verdiğinden, önümüzdeki çarşamba gününe kadar velilerden süre istemiş.
Öyle sanıyorum ki, velilerin bu sorunu yakında çözümlenecek.
Ancak, bu arada Erenköy İlköğretim Okulu'ndan arayan bir başka veli, kendi okulunda da Biber Catering'den senetini alamayan veliler olduğunu söylüyor. Umarım aynı sorun bu okulda da yoktur.
* * *
Kadıköy Anadolu Lisesi'nin okul aile birliği toplantısını izleyerek yaptığımız haber, bu okuldaki velilerin bir kısmı tarafından hiç hoş karşılanmadı.
Durumdan rahatsız olan bir başka taraf da okul yönetimi. Öğrendiğimize göre okul idaresi, velilerin okula girişini yasaklamış. Artık veliler yalnızca çarşamba günü okul aile birliği toplantısına gelebileceklermiş. Hem de kimlik ibraz ederek. Bunun dışında hiçbir veli okula alınmayacakmış.
Bu haberle ilgili birkaç söz söylemek düşüyor bize:
Gazeteciler, davetli olmadıkları toplantılara girer, izler ve yazarlar. Eğer gazeteciler sadece kendilerine resmen açıklananları yazsaydı, sadece çağrılı oldukları toplantıları izleselerdi, medya görevini yapmaz olurdu.
Bizim için önemli olan, doğruyu yazmak. Kadıköy Anadolu Lisesi'nin okul aile birliği toplantısında konuşulanları yazdık ve hepsi de doğruydu, yani orada konuşulmuştu. Bu gerçeği, toplantıya katılanlar çok iyi biliyor.
O toplantıda konuşan velilerle aynı görüşte olmayan başka veliler olabilir. Ancak bu anlaşmazlığın çözümü, bize saldırmak değildir. Velilerin kendi aralarında tartışmaları daha iyi olur ve çözüm getirir.
Okul idaresinin velilere yönelik sıkıyönetim ilanına gelince...
İdare okula tam olarak hakim olsaydı, yani bütün ihtiyaçlarını kendisi karşılıyor olsaydı, velilere muhtaç olmasaydı, zaten güçlü bir yönetim olurdu.
Ama veli eğer bir okul için velinimet haline dönüşmüşse, okul idaresi güçsüzleşmiş demektir. Güçsüz yönetimin yasakları sorunları çözmez.
Okul idaresini suçladığımı sanmayın. Türkiye'nin eğitimdeki tıkanıklığını yaşıyor onlar da; koşullar onları aşıyor.
FAKS: (212) 677 04 21 E-MAIL: agur@hurriyet.com.tr
Paylaş