Cami tartışması

Ayşen GÜR
Haberin Devamı

Tarihi camilerle ilgili yazılarıma bir okurumuz şu ilginç cevabı yollamış.

‘‘Merak ediyorum, camilerin durumuyla ilgili yazılarınıza hiçbir duyarlı yetkili cevap verdi mi?’’ diye soruyor.

Hayır, cevap vermediler. Ama verilecek pek bir cevapları olmadığına göre buna şaşmamak gerekir.

Okurumuz şöyle devam ediyor:

‘‘Neredeler dini bütün Müslümanlar! O muhteşem mimarisi olan camilere ilgi gösterip yaşatacaklarına, hilkat garibesi, ama kendilerine gelir getirecek camiler inşa ediyorlar. Yapılan camiler dar bir alanda, etrafında ne bir yeşil alan ne de bir ağaç var. Genellikle altlarında market, garaj ve çeşitli dükkanlar var. Onları kiralayıp gelir elde ediyorlar ve o paralar kim bilir nerelere gidiyor!’’

Gerçekten de modern İstanbul'da atalarımızdan kalan camilere hiç yakışmayan, apartmana, hatta alışveriş merkezine benzeyen, çok çirkin camiler yükseldi. Ama ben yazımda o camilerde ibadet edenlere de, tarihi camilerde ibadet edenlere de, hiçbir yerde ibadet etmeyenlere de seslendim. Çünkü her kesimde İstanbul'un bu kanayan yarası karşısında hassas insanların bulunduğuna inanıyorum. İnsanları asıl birbirine yaklaştıran (ve uzaklaştıran) da bu gibi hassasiyetler değil midir?

Okurumuz şöyle devam ediyor:

‘‘Tophane'de iki muhteşem cami var. Etrafı iğrençlikle dolu. O camilerin arkasındaki binalar kalksa ve o camiler büyük bir parkın ortasına alınsa. Az ileride bir kilise var. O da restore edilse, denizden görülse. Her hafta limana gelen o muhteşem geminin yolcuları şaşırmasa nasıl böyle bir güzellik onarılmaz diye. Bir yabancıyı oraları incelerken görünce gözlerim yaşarıyor, yemin ederim.’’

Yazarın Tüm Yazıları