Ayşegül Domaniç Yelçe
Ayşegül Domaniç Yelçe
Ayşegül Domaniç YelçeYazarın Tüm Yazıları

“Türkiye’de 100 Genç Olsaydı” 2

Merhabalar sevgili okurlar.

Haberin Devamı

“Bir hayali gerçekleştirebilmek, bir toplumun geleceğini şekillendirebilmek, bir ülkeyi umutlandırabilmek niyetiyle yeni bir gönüllülük hareketini Sizler’ le paylaşmak istiyorum” diye başlıyordu İbrahim Betil, gençlere ve arkadaşlarına gönderdiği 2002 tarihli mektubunda. Ve geleceği hep birlikte şekillendirebilmek, dünyayı daha iyi bir yer haline getirebilmek için “Toplum Gönüllüleri” çatısı altında harekete geçmeye çağırıyordu Onlar’ ı….

İşte o çağrıyla bir araya gelen Gönüllüler Topluluğu’ nun büyüte büyüte bu günlere getirdikleri Toplum Gönüllüleri Vakfı (TOG), gençlere sosyal sorumluluk eğitimleri vermeye ve projelerini hayata geçirmeleri için Onlar’ ı desteklemeye devam ediyor. Ayrıca burs ve mentorluk desteğiyle, eğitim ve gelecek hayallerine katkı sağlamayı da sürdürüyor.

Haberin Devamı

Gençlerin toplumsal dayanışma ve barış hayaline ortak olmak, onlara alan açmak TOG’ un en büyük amacı. Bu amaçla, zaman zaman, gençlerin ihtiyaçlarını daha iyi analiz edip çözüm üretebilmek için çeşitli araştırmalar yaptırıyor. Geçtiğimiz günlerde bu araştırmalara bir yenisi daha eklendi: KONDA Araştırma ve Danışmanlık tarafından gerçekleştirilen “KONDA Barometresi Araştırma Serisi” ve “KONDA Hayat Tarzı Araştırmaları” ndan elde edilen verilerle hazırlanmış bulunan, “Türkiye’de 100 Genç Olsaydı” adlı araştırma çalışması. Bu çalışma; 17-25 yaş arası gençlerin ne hissettikleri, neye ihtiyaç duyduklarına ve topluma nasıl baktıklarına dair pek çok güncel bulgu içeriyor.

Bir önceki yazımda bu araştırmanın bulgularını Sizler’ le paylaşmaya başlamış; gençlerin eğitim ve çalışma durumları, medeni halleri, nerelerde büyüdükleri, kendilerini nasıl tanımladıkları ve kariyerleri ile ilgili düşünceleri hakkında bilgiler sunmuştum. Bugünkü yazıma ise, evvelsi gün kaldığım yerden, “gençlerin sosyal yaşamlarıyla ilgili bilgiler vererek devam etmek istiyorum.

2025’ te her 10 gençten 9' u herhangi bir Sivil Toplum Kuruluşu’ na (STK’ ya) ne üye, ne gönüllü, ne de bağışçı. Açacak olursak; ‘üye’ %3, ‘gönüllü’ %4, ‘bağış yapmış’ %2, ‘düzenli bağışçı’ %1, ‘ne üye ne gönüllü’ %90.

Haberin Devamı

Sosyal medya kullanımı, son10 yılda %83'ten %98'e çıkmış. Kullanmayanları oranı da %17’ den %2’ ye inmiş.

10 yılda, WhatsApp kullanımı %56'dan %94'e yükselmiş. Kullanmayanları oranı da %27’ den %4’ e inmiş.

Son 10 yılda Instagram kullanımı, %39'dan %92'ye yükselmiş. Kullanmayanları oranı ise, %44’ den %8’ e düşmüş.

Youtube kullanımı son on yılda, yüzde 44'ten yüzde 84'e yükselmiş. Kullanmayanları oranı ise, %’39’ dan %14’ e düşmüş. (2015’ te %17 olan sosyal medyaya girmeyenlerin oranı da, 2025’ te %2’ ye düşmüş durumda.)       

Son on yılda Twitter(X) kullanımı, %34'ten %56'ya yükselmiş. Kullanmayanları oranı ise, %’ 49’ dan %42’ e düşmüş.

Facebook kullanımı ise son on yılda, yüzde 77'den yüzde 28'e gerilemiş durumda. Kullanmayanları oranı da, %6’ dan %70’ e yükselmiş bulunuyor.

Haberin Devamı

Tiktok 2015’ te hiç kullanılmazken; 2025’ te gençlerin %47’ si tarafından kullanılıyor, ancak %51’ i tarafından hâlâ kullanılmıyor.

2015’ te Telegram hiç kullanılmazken; 2025’ te Telegram kullanan gençlerin oranı, %31. Ancak gençlerin %67’ si hâlâ Telegram kullanmıyor, %2’ lik bir kesim de zaten sosyal medyaya girmiyor.

2015’ te Pinterest hiç kullanılmazken, 2025’ te kullananların oranı da yalnızca %19. Kullanmayanların oranı ise %79.

2015’ te hiçbir genç Twitch kullanmazken; 2025’ te sosyal medyaya giren gençlerin %14’ ü Twitch kullanılıyor. Ancak %84’ ü hâlâ Twitch kullanmıyor.

Linkedin kullanan gençlerin oranı, son on yılda %2 den %10’a; kullanmayan gençlerin oranı da %81’ den %88’ e çıkmış bulunuyor. 2015’ te sosyal medyaya girmeyen oranı %17 iken; bu oran 2025’ te %2’ ye düşüyor.

Haberin Devamı

İnternetten alışveriş 10 yıl önce %34 iken, halen %83. 2015 yılında internetten alışveriş etmemiş olan gençlerin oranı %14; bu oran, 2025’ te %12’ ye iniyor. Hiç online alışveriş yapmamış geçlerin 2015’ deki %52’ lik oranı ise, 2025’ te %5’ e düşüyor.

İçinde bulunduğumuz yılda, yaklaşık olarak her 10 gençten 8' i internetten yemek siparişi veriyor.  Gençler, 2015’ te hiç yemek siparişi vermemişken; 2025’ te %77’ lik bir oranla yemek siparişi vermiş bulunuyor. Vermeyenlerin oranı ise %23.

Günümüzde her 10 gençten 6' sı internetten market alışverişi yapıyor. 2015’ te hiçbir genç internetten market alışverişi yapmamış iken; 2025’ te gençlerin %59’ u internetten market siparişi vermiş, %41’ i ise vermemiş bulunuyor.

Haberin Devamı

2025’ te ‘İnternette yazılmış olan yorum ve değerlendirmelerden etkilenirim’ diyen gençlerin oranı artmış bulunuyor. Yorum ve değerlendirmelerden etkilenenlerin oranı son on yılda %37'den %60'a yükselmiş durumda. Yorum ve değerlendirmelerden ‘kesinlikle etkilenmen’ diyen gençlerin oranı %6’ dan %20’ ye; ‘etkilenirim’ diyen gençlerin oranı %31’ den %40’ a çıkmış; ‘bu yorumlar beni ne etkiler ne de etkilemez’ diyenlerin oranı ise %19’ dan %18’ e inmiş bulunuyor. Yorum ve değerlendirmelerden ‘etkilenmem’ diyenlerin oranı 2015’ te %33 iken, 2025’ te %13’ e; ‘kesinlikle etkilenmem’ diyenlerin oranı da 2015’ te %11 iken, 2025’ te %9’ a düşüyor.

Kaliteli ürünler için daha fazla para ödemeye değer yargısı için ‘kesinlikle doğru’ diyen gençlerin oranı iki katına çıkmış olsa da, ‘doğru ve kesinlikle doğru’ diyenlerin oranı azalmış. Bu yargıya ‘kesinlikle doğru’ diyen gençlerin oranı 2015’ te %14’ iken, 2025’ te %28’ e çıkmış; ‘doğru’ diyen gençlerin oranı ise son on yılda %55’ den %34’ e düşmüş durumda. Bu yargıya ‘ne doğru ne yanlış’ diyen gençlerin oranı %14’ ten %18’ e çıkmış, ‘yanlış’ diyenlerin oranı %14’ den %11’ e düşmüş, ‘kesinlikle yanlış’ diyenlerin oranı ise %3’ den %9’ a yükselmiş bulunuyor.

Hayatımı kolaylaştıracak ürünler için daha fazla ödemeye hazırım diyen gençlerin oranı yüzde 60'tan yüzde 67'ye yükselmiş. Gençlere “Hayatımı kolaylaştıracak ürünler için daha fazla ödemeye hazırım” cümlesinin kendileri açısından ne derece doğru olduğu sorulduğunda, son on yıl içinde; ‘kesinlikle doğru’ diyenlerin oranının %10’ dan %25’ e yükseldiği, ‘doğru’ diyenlerin oranının %50’ den %42’ ye düştüğü, ‘ne doğru ne yanlış’ diyenlerin oranının %20’ den %19’ a düştüğü, ‘yanlış’ diyenlerin oranının %16’ dan %8’ e indiği, ‘kesinlikle yanlış’ diyenlerin oranının ise %4’ ten %6’ya çıktığı görülüyor.

“Türkiye’de 100 Genç Olsaydı” veri çalışması burada bitmiyor. Araştırma bulgularını Sizler’ le paylaşmayı sürdüreceğim.

Engellerimizi hissettirmeyecek engelsiz bir yaşam dileği ile…

Yazarın Tüm Yazıları