Paylaş
1- Bak, eğer okumazsan...
Bütün diyalogların anası. Çarşambanın gelişi perşembeden bellisi. Başı, sonu gönle göre tamamlanası. Serbest çağrışım bu işin favorisi. “Okumazsan onun gibi olursun!”, “Okumazsan seni çırak veririz!” Artık ebeveynlerin aklından, gönlünden ne koparsa.
2- Bütün dersleri pekiyi olmayanı futbolcu yapmıyorlarmış
Futbolcu yazdığıma bakmayın, kafayı mesleğe takmayın. Çocuğun hayallerine göre meslek değişir, gelişir, dönüşür. Doktor olur, polis olur... İlkokul velilerinin favorisi olur.
3- Siz okula, ben işe!
Ağızlara bir parmak bal. ‘Siz okula gidiyorsunuz ama ben de oturup yaymıyorum’ hali, tavrı. Bir nevi çocukları motive durumu. İşi ciddiyete bindirip çoluk çocuk, maaile kapıdan çıkanlar da oldu. Çocuklar en çok bu söze tutuldu.
4- Hobi olarak gene yap!
Resim yap, müzik yap, film yap, tasarım yap, yap Allah yap... Listenin en dost görünümlü. Dostça, arkadaşça, halden anlarca yaklaşan ebeveynin ‘altın bilezik’ öncesi ısınma turları. “Yapma demiyorum, hobi olarak gene yap” ile orta yapan ebeveynin tıp, hukuk, akademisyenlik, mimarlık,
mühendislikle gole koşması.
5- Sen hele bi’ üniversiteye kapağı at da...
“Ondan sonra rahat edersin... Araban hazır... Ayrı eve çıkarsın... İstediğin saatte girer çıkarsın” ile devam eden diyalog hatta monolog silsilesi. Buzdağının üstü özgürlük, altı öyle ya da böyle 18’liğe üniversiteyi kazandırmaca; 18’liği özgürlükle, rahatlıkla kandırmaca...
Paylaş