Beni anladığın için teşekkür ederim anne

Çok yorulduğumuz bir günün akşamıydı. Ata' nın uyku saati gelmiş, dişlerini fırçalıyordu. Bir yandan ertesi günün hazırlıklarını yapıyordum ki o sırada öğretmeninin yazdığı notu gördüm.

Haberin Devamı

Olanlara bakılırsa Ata, hızlı bir şekilde hareket etmek isterken, sınıf arkadaşının elini incitmişti. Çok ciddi bir sağlık sorunu yoktu ama öğretmeni bir konuşma yapmamı rica ediyordu.

O an çok garip oldum. Aynı anda pek çok farklı duyguyu yaşıyordum. Şaşkınlık, inkar, hayret, mahçubiyet ve beni baskılardan duygular...

Karşımda 2 yol vardı:

1- Kendi ebeveynlerim gibi davranmak
2- Kendim gibi davranmak

Kendi ebeveynlerim gibi davranacak olsaydım, odaya girip " Ata bunu neden yaptın, bana açıklar mısın" sorusunu soracak, muhtemelen cevap alamayacaktım. Büyük bir ihtimalle sorgu hakimi gibi davranmış olacak, çocuğumu suçlu hissettirecektim.

Biraz da mantığımı devreye sormalıydım.

Öğretmeninin yazdığı not ile "kendi ebeveynliğime" not verilmiş hissine kapılmaktan daha saçma bir şey olamazdı. Annesi olarak kuracağım etkili bir iletişimle bu konuyu konuşacağım gibi, proaktif davranarak, ortaya çıkması muhtemel iletişim sorunlarını halledebilirdim.

Haberin Devamı

Kısacası kendi stratejimle hareket etmeye karar verdim.

Odaya gittim. Yorgun ve uykulu çocuğumun karşısına oturdum. Gözlerimiz aynı hizadaydı. Oldukça sakin ve yumuşak bir sesle konuşmaya başladım.

Ellerimde omuzlarına dokunarak "Ata seni çok seviyorum, biliyorsun değil mi"dedim. Gülümseyerek "evet anne" dedi.

- Seni yaramazlık yapsan dahi çok seviyorum. Bilerek veya bilmeyerek hata yapsan da... Seni çok seviyorum bunu unutma.
- Tamam anne.
- Öğretmenin bana bir not yazmış. Bu nota göre arkadaşının elinin içinmesinler neden olmuşsun. Bu konuda ne söylemek istersin?
- (Telaşlı) Anne ben kötü kalpli biri değilim.
- Elbette değilsin.
- Benim de başıma aynı kaza gelmişti ve ben çok ağlamıştım. Arkadaşım hiç ağlamadı. Demek ki canı çok yanmadı anne.
- Peki ağlamadığı için önemli değil mi? Bence acımıştır.
- Belki de...

Nutuk atmadan konuşmamı tamamlamaya yeminliydim.

- Dikkatli olursan kendini ve arkadaşlarını kazalardan koruyabilirsin. Anlaştık mı?
- Anlaştık.
- Anne...
- Efendim canım?
- İstemeyerek oldu.
- Eminim tatlım. Sana inanıyorum.
- (Gülümseyerek) yarın arkadaşımla konuşacağım.
- Çok sevindim.

Haberin Devamı

Birbirimize sarıldık ve onu kocaman öptüm.

Yastığa başını koydu, üzerini örttüm. Tam uykuya dalmak üzereydi ki tekrar gözlerini açtı. Boynuma sarıldı ve "Beni anladığın için teşekkür ederim anne" dedi.

Ben de çok mutluydum.

Boynumdaki minik el, bana çok büyük bir güç kadar şu mesajı verdi: "beni yargılamadan dinlersen seninle herşeyi hiç zorlanmadan konuşabilirim".

Sanırım asıl meseleyi çözmüştük, anlamayı ve anlaşılmayı.


www.aylinanne.com

Yazarın Tüm Yazıları