Paylaş
Her kuşak için yeni gelebilir ama, nesiller-arası çatışmalar, nesiller boyudur sürüyor.
Bugünün genç insanlarının, anne-babalarıyla yaşadıkları görüş ayrılıkları veya yaşam farklılıkları, hiç kuşkusuz o anne-babalar için de geçerlidir.
Onlar da anne-babalarıyla farklı düşünmüş, farklı yaşam biçimlerini savunmuş, onlardan öncekiler, daha öncekiler de...
Ankara Üniversitesi Ev Ekonomisi Yüksekokulu Çocuk Gelişimi Anabilim Dalı öğretim üyelerinden Doç. Dr. Fatma Alisinanoğlu, ‘Lise öğrencilerinin ebeveynleriyle çatışma durumlarının incelenmesi’’ konulu bir araştırma yaptı.
Ankara'daki çeşitli liselere devam eden 240 gençle görüşülerek yapılan araştırma, ilginç sonuçlar ortaya koyuyor. Buna göre, gençlerin anne ve babalarıyla en çok yaşadıkları çatışma alanları şöyle:
Saç sakal uzatma
Eve geç gelme
Farklı giyim kuşam
Arkadaşlarıyla fazla gezme
Karşı cinsle arkadaşlık kurma
Gereğince ders çalışmama
Fazla para harcama
Boş zamanın kullanımı
Eş ve meslek seçimi
Geleneksel normların ihlali
*
Çatışma, gençlerin bağımsızlık elde etme çabasına karşılık, özgürlük sınırlarının keskin biçimde belirlenmiş olması ve ailelerin kontrollerini devam ettirmek istemelerinden kaynaklanıyor.
Gencin hem akran grupları, hem de yetişkinlerle yeni yaşantılar, yeni sorumluluk ve ilişkiler, anne baba bağımlılığından kurtulma, cinsel kimliğini kabullenme, toplumsal yerini alma ve bir mesleğe yönelme çabalarının yoğun olarak yaşandığı bu çağ, 8-10 yıl sürebiliyor.
Bu dönemde kimi aileler, otoritelerine dayanarak, çocuklarına kendi değer yargılarını kabul ettirmeye çalışıyor.
Ancak bu dönemde sosyal gelişim ve davranışlarına arkadaş grubunun etkisinin büyük olması, gencin, arkadaş grubunun değer yargılarını benimseme eğiliminini güçlendiriyor.
Bu durumda ebeveynlerin geleneksel değerlerine ters düşülebiliyor. Bunun sonucu olarak da çatışmaların doğması kaçınılmaz hale geliyor.
Doç. Dr. Alisinanoğlu, genç ile anne-baba çatışmasının evrensel bir olgu olduğunu vurguluyor.
Evet...
Hem evrensel, hem de tarihsel.
Paylaş