Ezber bozan kızlar geliyor

 Hikayeleri çocukların anlayacağı şekilde çizgi kitap haline dönüştürmeye karar verdim. Hikayeleri çizer Aslısu Türkmen canlandırdı. Uzman Dr. Psikiyatrist Arzu Erkan Yüce okuyarak çocukların algıları açısından inceledi. Daha çok erkek mesleği olarak bilinen bu figürleri çizgilerle değil, bez bebeklerle de çocuklara tanıtmak için bebekleri de yaptık. Projenin en önemli paydaşı Ege Çağdaş Eğitim Vakfı. Geliriyle çocukların eğitimine katkı sağlayacağımız proje için EÇEV Yönetim Kurulu Başkanı Yasemin Reşitoğlu ve katkı verenlerden görüşlerini aldım.

GENÇLERİMİZ ESKİ KÖYE YENİ ADET GETİRMELİ

YASEMİN REŞİTOĞLU (EÇEV Yönetim Kurulu Başkanı)
- EÇEV olarak çocukların eğitiminde nelere önem veriyorsunuz? Bugüne kadar kaç çocuğa eğitim burs vs. ile eğitim desteği sağladınız?
- EÇEV olarak fırsat eşitsizliğinin ortadan kaldırıldığı bir dünya için çabalıyoruz. İzmir’de iki tane eğitim merkezimiz var, Çokça göç almış, çok nüfuslu ve ekonomik olanakları sınırlı ailelerin yaşadığı dezavantajlı bölgeler Yamanlar ve Altındağ’da. Devlet okullarına giden ilk ve ortaokul öğrencilerine, hafta içi okul dışı saatlerde akademik eğitim desteği veriyoruz. Hafta sonlarında ise bu çocuklarımız, kendi olanakları ile erişemedikleri kültür, sanat, bilim atölyelerine katılma olanağı buluyorlar. Bunların yanında bugüne kadar yaklaşık 13 bin 500 dolayında öğrenci bursu yarattık. Bu burslar tamamen bağışlardan karşılandı.
- Sadece eğitim değil vizyon katmak da önemliyse bu anlamda nasıl bir birey yetiştirmek istiyor EÇEV? Ezber Bozan Kızlar projesini bu anlamda nasıl değerlendiriyorsunuz?
- Öncelikle bu projeye heyecan duyduğumuzu belirmek istiyorum. Türkiye’de ilkleri başaran öncü kadınların ezber bozan hikayeleri ve figürleri de bu anlamda vakfımızın temel amaçları ile çok örtüşen bir proje. Biz; kızlarımızın elinin hamuruyla pek çok işe karışmasına, gençlerimizin eski köye yeni adetler getirmesi gerektiğine inanan bir vakıfız. Kız çocuklarını erkek çocuklarından ayırmadan yetiştirmeliyiz. Onları eve mahkum eden, kalıplara sokan anlayışlardan kurtarmalıyız. Kız çocuklarını mücadeleci, ayakları üzerinde duran bireyler olarak yetiştirmeliyiz. Bazı meslekleri kızlar yapamaz diyen öğrenilmiş ezber kalıp bilgileri hayallerinize ulaşırsınız ile yer değiştirmeliyiz, yani ezbereri bozmalıyız. Bu anlamda bu projeyi çok özel ve etkileyici buluyorum.
- Dileyenler size başka nasıl katkıda bulunabilir?
- EÇEV olarak en büyük zenginliğimiz, gönüllülerimizden almakta olduğumuz destek. İçinde bulunduğumuz toplumun iyileştirilmeye ve gelişmeye açık pek çok yönü var. Biz EÇEV’de, geleceğe dair umutlarımızı yaşatmanın, aydınlık yarınları inşa etmenin öncelikli yolunun “çağdaş eğitim”den geçtiğine inanan eğitim gönüllüleri olarak bir aradayız. Bu ortak amaç etrafında, EÇEV’in vizyonunu ve EÇEV ruhunu paylaşarak bizimle gönül birliği etmeye hazır olan her birey ve kurum EÇEV gönüllüsü olabilir. Lütfen gönüllümüz olun.

ÖNCÜ KADINLARI CANLANDIRMAK MÜTHİŞ BİR HEYECAN

ASLISU TÜRKMEN (Çizer)
- Çizgilerle ilk etkileşimin nasıl başladı?
- Çizgiler ve renklerle çocukluğumun ilk yıllarından beri içli dışlıyım. Çizim yapmaya duyduğum aşk ve coşku hiç değişmedi. İlköğretimdeyken önemli Türk ressamların atölyelerinde en küçük öğrencilerdendim, ilk kişisel resim sergimi 11, ikincisini 14 yaşında açtım. Sonrasında İstanbul Avni Akyol Güzel Sanatlar Lisesi Resim Bölümü’nde eğitim aldım, birçok resim yarışmasına, karma sergilere katıldım, ödüller aldım. Üniversite eğitimimi İstanbul Teknik Üniversitesi ve New York Fashion Institute of Technology ortak lisans programı Moda Tasarımı Bölümü’nde tamamladım. New York’ta mezuniyetimden sonra 1,5 yıl kalarak 3 farklı önemli moda markasında staj yaptım, çalıştım. Orada birçok illüstrasyon işi yaptım, çocuk kitabı resimledim, akşamları resim yapmaya devam edip yine karma sergilere ve sanat etkinliklerine katıldım. Bir de vücut boyama sanatçısı Georgina Billington ile reklam çekimlerinde, bağımsız sanat projelerinde, New York Moda Haftası’nda harika işler yaptık. Bu sefer tuval olarak insan vücudunu kullandık. Döndüğümden beri de burada bir şirkette tasarımcı olarak çalışıyor ve tasarım üzerine yüksek lisans yapıyorum. Ayrıca tablo yapmaya ve yurtiçi, yurtdışı freelance illüstrasyon işleri yapıyorum.
- Ezber Bozan Kızlar Projesi’nde olmandan ben çok memnunum da sen nasıl hissediyorsun?
- Ezber Bozan Kızlar’ın hikayesini ilk okuduğumda gözlerim parladı ve keyifle gülümsedim. Çünkü bu kızların hikayesi hem gerçekti, hem de ezber bozuyor, yapamazsın diyenlere direniyor ve harikalar yaratıyorlardı. Açıkçası isimlerini daha önce duymadığım için gerçekten üzüldüm. Biz genç yetişkin, çoğu şeyden haberi olan insanlar, bu kadar zorluğa karşı mücadele edip ilkleri başarmış bu kadınların hikayelerini neden daha önce hiçbir yerde okumadık diye sorguladım. Bu düşünceler bir yana, heyecan verici bir durum vardı... Şimdi bu hikayeler ve bu kadınlar, benim çizgilerimle görselleşecek ve çocuklara ilham verecekti. Çocuk beyni çok değerlidir, o kadar farklı algılar ve değerlendirirler ki. Umarım onları heyecanlandırır hikayelerimiz.

KİTABI 10 YAŞINDAKİ KIZIMLA OKUDUK, ÇOK ETKİLENDİK

Uzm. Dr. ARZU ERKAN YÜCE (Psikiyatr, Psikoterapist, Eğitmen)
- Bir Psikiyatrist olarak Ezber Bozan Kızlar hakkında ne düşündünüz?
- Ezber Bozan Kızlar’ı daha okumaya başladığınız ilk anda sizi sarıveren sevgi, saygı ve güven atmosferini hissediyor, şiddetsiz iletişim dilinin büyüsüne kapılıyorsunuz. Giriş kısmındaki hünerle kurgulanmış öykü ile toplumsal cinsiyet eşitliği, empatik ebevenlik, sağlıklı bağlanma, sağlıklı sınırlar, kişilik haklarına saygı, bağımsızlık, sevgi, saygı, özerklik gibi temel çocuk ve insan haklarının doğallık içinde deneyimlendiği bir aile ortamı sunulmuş. İşbirlikçi ve eşitlikçi bir aile modeli ile toplumun her kesiminde görmeyi özlemle beklediğimiz bir eş ve baba modeli örneklenmiş. Kitabın devamında anlatılan yedi esin verici kadın öyküsü ile, kız çocuklarının hayal dünyalarını katmanlandıran, ufuklarını genişleten, dayanıklılık, dirençlilik, kararlılık ve azmin tohumlarını serpen, ülkemizdeki cesur ve başarılı kadın hareketine tanıklık ediyorsunuz.
- Kitabı çocuklar açısından nasıl buldunuz?
- Kitabın hitap ettiği yaş grubu için oldukça akıcı, kolay anlaşılır bir dille yazılmış; “Sen de yapabilirsin” dedirten, sadece çocuklar için değil büyükler için de esin verici ve oldukça yüreklendirici bir kitap olduğunu söylemeliyim. On yaşındaki kızımla beraber okuduk ve üzerinde çokça konuştuk. Okurken anne-kız “dayanıklılık testleri”ne karşı biraz daha güçlendiğimizi hissettik. Ezber Bozan Kızlar’ı; kız erkek, büyük küçük demeden herkesin okumasını, özellikle eğitimciler tarafından edinilmesini ve okullarda okutulmasını öneririm.