Göldür nedeni

HAFTABAŞINDA özel bir yemek için Eymir Gölü’ndeydik.
Gökyüzündeki ayın vurduğu göl, Eylem’in benzetmesiyle, Çehov’u hatırlatıyordu.
Çehov’un Martı oyununda nerdeyse başroldedir göl. Ve göl kenarları tutkulu aşklarla bezenmiştir.
Doktor Dorn, Treplev’e olan tutkulu aşkını itiraf eden Maşa’yı bir baba şefkatiyle göğsüne bastırarak “Hepiniz nasıl çılgına dönmüşsünüz. Ve ne kadar çok aşk var burada” sakinleştirmeye çalışır.
Ve bu başroldeki göle döner:
“Ey büyüleyici göl... sensin nedeni bunların.”
Başkent’te yılların en sıcak konusu ODTÜ. Gökçek’in hem ODTÜ arazisinden yol geçirmek isteği, hem de Eymir Gölü’nü elde etme arzusu bir sır değil.
ODTÜ Rektörlüğü, yol geçirilmesi için 1993 yılında gereken araziyi terk ettiğini açıkladı defalarca kez.
Ancak Gökçek bu açıklamalara kulaklarını kapatıyor. Eymir’e yıllardır gözü gibi bakan ODTÜ’nün elinden gölü alma çabaları çok da hakkaniyetli gözükmüyor.
ODTÜ’nün Eymir’i doğal yapısını en az bozacak şekilde muhafaza etmesi zaman zaman bazılarının “izbelik” eleştirilerini yaratıyor.
Oysa ODTÜ yönetimlerinin bu konudaki sicilinin son derece temiz olduğunu söylemek mümkün.
Buna karşılık, Kuğulupark’tan yol geçirmeye teşebbüs eden, Gölbaşı’nda fıskıye hüsranı yaşayan, belediyelere ait tüm mekanlarda içkiyi yasaklayan bir belediye yönetimi için aynı şeyi söylemek zor gözüküyor.
O akşam Eymir’e baktım.
Topu topu dört beş tane ışık yanıyordu gölün çevresinde. Bu durum, gölün doğal halinin korunduğunun işaretiydi.
Eğer belediye gölü alırsa, oraya restoran, kafe, oyun salonu vs. gibi hiçbir yapı inşa etmeyeceğinin garantisini veriyor mu?
Ya da mekanlarda içkiyi yasaklayıp yasaklamayacağının?
Şu anda Eymir, ODTÜ sayesinde rant paylaşımından uzak, güvenli bir durumda.
Ama belediye yönetimi alırsa, bir çok sosyal yapıyla orada yeni bir rant alanı yaratılacağına kesin gözüyle bakabiliriz. Çehov’un dediği gibi:
“Ey büyüleyici göl... sensin nedeni bunların.”