Her sene başı ya da sezon öncesi sıralanan ‘yılın trendleri’ mevzuu bize mahsus sanırdım. Değilmiş. Meğer bizim listeler az bile kalıyormuş, onu anladım.
Tüm dünya bu sene nelerin moda olacağının, hangi renklere bürüneceğimizin, nasıl bir tarzın hâkim olacağının peşindeymiş meğer. Aynı heyecan, benzer merak gastronomide de geçerli. Yeme içme konusunda Türkiye’de ve dünyada 2014’te neler ön planda olacak, neleri daha sıklıkla göreceğiz? Kısaca trend olacak derseniz işte okuduklarımdan, hissettiklerimden çıkarımlarım...
TABAKTA, BARDAKTA ÇİĞ YEŞİLLER
Sağlıklı beslenme, spor, sporcu yiyecek ve içeceklerine karşı hızla artan ilginin bir sonucu olarak sebze meyve konusunda trend ibresi yeşillerden yana. Üstelik bu yeşiller sadece yemekte değil, çiğ olarak da çok sık tüketilecek, kolayca suyu sıkılıp içecek haline de getirilecek. Bazıları yüksek vitamin deposu! Şu yeşil listeyi yıl boyunca mutfağınızda asılı tutmakta fayda var: Ekşi elma, karalahana, roka, fesleğen, salatalık, kivi, pancar yaprağı, üzüm, mango, marul, göbek salata, maydanoz, dereotu.
GENÇ ŞEFLERDE KÜÇÜK AMA LEZZETLİ LOKANTALAR
Yılbaşı akşamı yemeği fazla kaçırdıysanız ya da alkolü fazla kaçırıp ertesi gün sıkıntılı bir şekilde uyandıysanız kendinize kızmak yerine, detoksa geçin. Detoks dediğime bakmayın, aslında vücudun ihtiyacı olan enerjiyi alabileceğiniz, sıvı ağırlıklı sebze ve meyvelerden oluşan karışımlar tam da ihtiyacınız olan şey. Ayrıca “tok yatan aç kalkar” felsefesine inananlardansanız, canınız yılbaşının ertesi gününde bol hamurlu şeyler isteyecek. İçinizde hiç durulmayacak o kavrulma hissini ve sürekli sıvı tüketme ihtiyacını duymazdan gelmeyin. İşte bu ihtiyacı karşılayacak iki öneri.
Ilık ılık sebze çorbası
Malzemeler
1 kereviz
1 kereviz sapı
1 patates
2 havuç
Biliyoruz, mideniz ‘mantı, börek’ diye sayıklarken, aklınız “Aman yazın plajlarda o göbekle ne yaparız” diye uyarıyor. Ancak canınız soğuklarda sıcak bir şeyler çekiyor. Aslında sebze yemekleri ya da salatalar doğru hazırlanır, güzel pişirilir ya da uyumlu soslarla birleştirilirse, sonuç muhteşem olur. Gelin bu hafta size kış sebzeleriyle hazırlayabileceğiniz birkaç tarif vereyim. Hem lezzetli, hem doyurucu hem de sizi mutlu edecek tarifler bunlar.
Kış sebzeleri için Bomonti Ekolojik Pazarı
Güneş bizlerin olduğu gibi sebzenin de en iyi dostu elbet. Ancak güneşe hasret olduğumuz kış aylarında da iyi sebze yemek mümkün. Yazın daha çok semt ve sokak pazarlarını seviyor olsam da kışın sebze için ilk ve en önemli önerim Bomonti’deki ekolojik pazar. Burada birçok çeşidi aynı anda bulmanız mümkün. Ayrıca üzeri de kapalı olduğu için her hava koşulunda rahatça alışveriş yapabiliyorsunuz. Aldığınız ürünler, sertifikalı üreticilerin ürünleri olduğu, üretim adedleri ve pazara giriş çıkışları takip altında olduğu için kendinizi güvende hissedebilirsiniz. Detaylı adres için www.ekolojikpazar.org
Marine ızgara karnabahar tabağı
½ kilo karnabahar, bıçakla üçgen formunda kesilmiş
1 tutam roka
1 tepeleme kaşık zeytin ezmesi
Türkiye’de yetiştirilenler manavlara, marketlere düşüyor, mevsimi asıl şimdi başlıyor
Nelere dikkat etmeli?
Seçerken...Avokadoyu hemen kullanmayıp birkaç gün bekletecekseniz daha diri olanlarından seçmekte fayda var.
Çok sert bir avokado aldıysanız ve yumuşamasını istiyorsanız, en az 24 saat pirinç dolu bir kabın içine basın, avokado pirinçte bekledikçe normalden daha hızlı yumuşayacak.
Guacamole tarzı bir sos yapacaksanız, olgun olanlarından seçmelisiniz. Parmağınızla dış kabuğuna bastırın, yumuşak ve içeri göçüyorsa olgun olanını buldunuz demektir.
Soyarken...
Kesmesi çok kolaydır. Diklemesine, ortadan bıçakla kesip ikiye ayrırın. Ortasındaki yuvarlak, kocaman, pürüzsüz çekirdeğine bıçakla hafif bir darbe vurun ve bıçağı sağa ya da sola çevirdiğinizde, çekirdek kolayca çıkacaktır.
Çocukluktan kalan en büyük hayalim, cevval bir büfeci olabilmekti!
Size şaşırtıcı gelebilir... İki lokantası, televizyonda programı, gazetede yemek sayfası olan birisi, neden büfeci olmak ister ki? Belki bir çocukluk hayali, belki de nedensiz bir özenme dürtüsü. Tabii o zamanlar şimdiki gibi zincirleşmemişti büfeler. Daha özellikli ve kendine has lezzetleri olan yerlerdi. Bazen gece dışarı çıkıldığında son yemek olarak, bazen kahvaltıda güne başlangıç olarak ya da gün içinde acil bastırılması gereken iç kıyılmalarına derman olan nitelikli büfelerden bahsediyorum. Bizim insanımızın damak tadına hitap eden lezzetlerden...
Fakat bütün bunlardan ziyade benim için büfeciliğin en cazip yanı bitti mi bitti olması. Örneğin döner biter, neden erken bitti diye kimse sormaz. Ekmek bitti diye
hamburger ekmeği yerine yarım ekmek arası hamburger yollayan büfeci bilirim, çıtınız çıkamaz... Artık günümüzde büfecilik popüler bir iş, hatta zincirleşen büfeler bile var ama eskilerin tadı yenilerde
var mı; işte o tartışılır…
Büfe tostunun sırları
Ekmek: Büfe tostlarının ekmeği özeldir. Üst kısmı fazlaca kabarık ve dikdörtgen şekildedir. Geceden yapılır, dış katmanı kalın olur ve bir gece bekletilir çünkü daha gevrek kızarır. Tost ekmeğinin dışı bıçakla hafif tıraşlanır ve içindeki esas ekmek kısmı kalın dilimlenir. İstanbuldaki birçok büfenin ekmeğini Dolapderedeki
Vitamini, lifi bol; kullanım alanı artık gayet geniş. En önemlisi: Şimdi tam mevsimi
Küçükken bizim evde tatlısı çok makbuldü. Bir de annem hiç üşenmez çekirdeklerini temizleyip gazetenin üzerine yayar kuruturdu. Ben de afiyetle yerdim! Tabii bir de uzaklardan duyduğumuz, gördüğümüz sonradan hayatımızın içine giren Cadılar Bayramı’nın vazgeçilmezi olarak kabul görürdü.
Şimdilerdeyse sofralarda ayrı tatlar olarak yerini almış durumda: Püresinden çobasına böreğinden muhallebisine kekine kadar balkabağının her halini tatmak mümkün! İşte, bunlardan birkaçı...
Balkabağı çorbası (4 kişilik)
Ne lazım?
750 gram balkabağı, 1 büyük kuru soğan, 1 yemek kaşığı tereyağı, 5 su bardağı tavuk veya sebze suyu, 1 patates, 1 yıldız anason, 2 yemek kaşığı krema, tuz-karabiber, 1/3 muskatın rendesi
Nasıl yapılır?
Beyaz lahana mutfağımızın vazgeçilmezi. Kırmızı lahanayı da başta salatalar olmak üzere sıkça sofralarımızda görüyoruz. Ancak bu ikilinin yanında karalahananın hakkını çok da vermiyormuşuz gibi geliyor bana. Oysaki iri ve kalın yaprakları C vitamini açısından son derece zengin. Ayrıca A,B ve E vitamini deposu olmak gibi bir özelliği de var. Bu nitelikleri ve lezzetiyle malzeme listemize üst sıralardan girmeyi bence fazlasıyla hak ediyor. Tabii guatr hastalarını burada uyarmakta fayda var. Guatrın esas nedeni iyot yetersizliği. Lahana da tüm turpgiller gibi bedenin iyot emilimini azaltıyor. Bunu da hatırlatmadan geçmiş olmayayım. Böyle bir rahatsızlığı olmayanlar içinse cilt güzelleştirici, idrar sökücü ve kan yapıcı etkileri olan bu harika sebzeyle yapılabilecek son derece lezzetli alternatifler mevcut.
Karalahana çorbası
Malzemeler:
1 demet karalahana
2 adet kuru soğan
1 su bardağı haşlanmış kuru fasulye veya barbunya
Yarım su bardağı pirinç
Devamlı hakkı yenen bu vitamin ve enerji deposu, antioksidan yakışıklı ile yola çıkılan farklı tarifler, emin olun sizin de kalbinizi çalacak.
Pancar carpaccio
3 adet pancar
Yarım demet taze nane
Yarım demet dereotu
100 gr. keçi peyniri
1 limon