Paylaş
“Yolumuz devrim yolu / Gelin kardaşlar gelin / Yurdumuza faşist dolmuş / Vurun kardaşlar vurun.”
*
Şu sıralar öfkeli CHP’liler, “Kahrolsun yumuşama / Yaşasın sertlik” diyorlar.
Öyle anlaşılıyor ki CHP yönetimi de aşırı sert bir çizgiye geçti geçecek.
*
Sertlik çizgisine geçiş, öfkeli CHP’lilerin çok hoşuna gider, bundan eminim.
“Ha şöyle! Oh be!” diyeceklerdir.
*
Ama şöyle bir sorun var:
Halkın politize olmamış çok geniş kesimleri, vurdu kırdıdan, sertlikten, sıkılı yumruklardan, öfkeli haykırışlardan pek hoşlanmaz.
*
Şöyle bir sorun daha var:
CHP, son dönemde biraz yalnızlaşmış durumda. İYİ Parti yok yanında. Küçük sağ partiler yok yanında. DEM yok yanında.
Yani sert çizgiye geçiş, CHP’nin yalnızlaşmasını daha da belirgin hale getirebilir.
*
Ayrıca şunu unutmayalım:
CHP’ye yerel seçim başarılarını sağlayan ne varsa hepsi...
İttifaklardan, uzlaşmadan, diyalogdan, halkın farklı kesimlerine açılmaktan, ideolojik takıntıları bir tarafa bırakmaktan, yumuşamadan, ılımlılaşmaktan, popüler halk partisi olma çabasından kaynaklandı.
*
Sertlik, CHP’ye kazandırmaz, kaybettirir.
Ama “Sert olsun bizim olsun” deniyorsa...
O zaman hayatta başarılar.
ARABAŞI SİYASET SAHNESİNDE
CHP Lideri Özgür Özel, Konya’da asgari ücret hesabını...
Arabaşı ve etli ekmek üzerinden yaptı.
*
Cumhurbaşkanı Erdoğan da Konya’ya gidince şöyle dedi:
“Fildişi kulelerinden çıkıp halkımızın arasına karıştılar. Etli ekmek ile arabaşı ile tanıştılar.”
*
Arabaşı...
Ben bu arabaşıyı Yozgat’tan bilirim.
Özel bir hamurun özel bir çorbayla yutulması prensibine dayalı bir yemek.
Bunun düşkünleri çoktur Orta Anadolu yöresinde.
Fakat ben çocukluğumdan beri bu yemeği, süper anlamsız bulmuşumdur.
Bildiğin hamuru çorbayla yutuyorlar ve bundan büyük keyif alıyorlar.
*
Bu işler böyledir.
Ben istediğim kadar anlamsız bulayım arabaşını.
Bakın: Politika sahnesinin tahtına kuruluverdi bu manasız şey.
İKİZ TEPELER ÖKSÜZ KALDI
DAVID Lynch ölmüş dediler.
Hemen gözümün önünden geçiverdi:
Mavi Kadife, Kayıp Otoban, Mulholland Çıkmazı, Vahşi Duygular...
Ve tabii ki ille de İkiz Tepeler.
*
İkiz Tepeler, benim en etkilendiğim dizilerdendir.
Bir gün bir kasabada bir kadının cesedi bulunur ve olaylar gelişir.
Hiçbir diziye benzemiyordu İkiz Tepeler.
İzlerken hem gerilmiş hem gülmüştüm. Katil kime odaklanmışken doğaüstü olaylar falan. Tuhaflığı ve özgünlüğüyle beni benden almıştı.
*
David Lynch’in şöyle bir sözü varmış:
*
“Hayatın bir süreklilik olduğuna ve hiç kimsenin gerçekten ölmediğine inanıyorum. Sadece fiziksel bedenlerimizi bırakıyoruz ve şarkıda söylendiği gibi hepimiz yeniden buluşacağız. Üzücü ama böyle düşünürseniz yıkıcı değil. Hikâyenin sonunda hepimiz iyi olacağız.”
*
Karanlık filmler çeken bir yönetmenin, “Hikâyenin sonunda hepimiz iyi olacağız” demesi...
Bu adam hep şaşırttı beni. Hep ama.
NIETZSCHE YAZMAK MI ZOR SOLSKJAER YAZMAK MI
NIETZCHE yazmak, her okuryazarın kâbusudur.
Sanırım artık Solskjaer yazmak da Türk spor basınının kabusu olacak.
*
Beşiktaş’ın yeni hocası Solskjaer’in yazılması kadar okunması da zorlu.
Nietzsche’nin hiç değilse sadece yazılması zorlu.
“Niçe” diye okuyup geçiveriyorsun.
Paylaş