Adaba uymayan sığınmacıyı anında postalamak

“Yapma böyle” falan denilince de maraza çıkarmış.

Bu sefer sandalyesini yolun ortasına atmış.

Ve “Kalkmıyorum buradan. Erkekseniz kaldırın” diye babalanmış.

Hemen derdest edip gözaltına almışlar bunu.

Ve sonra da...

Türkiye topraklarının dışına postalanmasına karar verilmiş.

*

Misafirlik adabına uymayan Suriyeliler, bir süredir bu şekilde cezalandırılıyorlar.

*

Size bir şey söyleyeyim mi?

*

Adaba uymayan sığınmacıyı anında postalamak, harika bir uygulama!

Hem hadsize had bildirildi diye insanın her yanını çocuksu bir neşe kaplıyor hem de ağzını doldura doldura “çok adil bir ceza” denilebiliyor..

ERGÜN POYRAZ’I HİÇ BÜYÜTMEDİLER

ERGÜN Poyraz, benim hiç de benimseyebileceğim türden bir kişi değil.

Komplocu bir yapısı vardır. Provokatif kitaplar yazar. Kişilerin şecereleriyle uğraşır.

İşte bu Ergün Poyraz, alçakça bir saldırıya uğradı. Öyle böyle değil. Adamı resmen komaya soktular.

*

Olay ilk duyulduğunda...

Ergün Poyraz’ın “İktidara dokundu” diye saldırıya uğradığını sanan muhaliflerimiz, anında olayın üstüne gitmeye başladılar. Konuyu gündemde tutmaya çalıştılar.

*

Fakat çok geçmeden anlaşıldı ki...

Olayın iktidarla falan bir ilgisi yok.

Ergün Poyraz, Kuşadası Belediyesi’nin mıcır ihalesinin üzerine gitmiş. Ve bunun üzerine ihaleye giren inşaat şirketinin sahibi ve adamları tarafından saldırıya uğramış.

*

Sonra şöyle bir şey oldu:

Hızlıca uzaklaştılar Ergün Poyraz haberlerinden. “Kuşadası Belediyesi ve o belediyenin mafya yöntemlerine yaslanan ihalecisi” üzerine tek bir kelam bile edilmedi.

*

Neler oluyor bize?

Artık saldırganın kimliğine bakarak mı tavır alıyoruz alçak saldırılara karşı? Kanıksadık mı bunu?

MAN ADASI DAVASI

BU davanın Yargıtay aşamasını Kemal Kılıçdaroğlu kazanmış, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan kaybetmiş.

*

Bu kıssanın uzun hissesi şöyle bir şeydir:

*

Kılıçdaroğlu, Erdoğan’a karşı dava kazanınca...

Şöyle deniyor:

*

Yaşasın hukuk. Adalet yerini buldu. Yargı Erdoğan’a ders verdi.

*

Erdoğan, Kılıçdaroğlu’na karşı dava kazanınca...

Şöyle deniyor:

*

Yandaş yargıdan başka ne beklenir ki? Yargı bağımsız değil. Ülkede adalet yok.

BİTTİM BU BENZETMEYE

DÜNKÜ Hürriyet’in “Dünya” sayfasını okurken...

Batılı bir savunma uzmanı profesörün Rus ordusu ile ilgili bir benzetmesine rastladım.

Şöyle demiş uzman, Rus ordusu için:

*

“Harika sağ kroşesi olan fakat çenesi camdan bir boksör.”

*

Vallahi şahane!

BİR ŞAPŞALA NOTLAR

İSMİ lazım değil uluslararası haberler yapan şapşalın teki, sosyal medya mecrasında bizim Tarafsız Bölge’den bir fotoğraf koyup altına şöyle şeyler yazmış:

*

“Hep Rusçu generalleri çıkarıp konuşturuyorlar. Türk milleti bu yüzden NATO düşmanı oldu.”

*

Bizim saf arkadaşımız Aslı Aydıntaşbaş da bu yorumu pek beğenmiş.

*

İsmi lazım olmayan o şapşala iki şey söyleyeceğim:

*

BİR: Tarafsız Bölge’de asla Rusçuluk yapılmaz, yapılamaz. Rusçuluk yapmaya kalkanlara sürekli... “İyi ama Putin de Ukrayna’ya saldırmadı mı? İyi ama Ukrayna halkının ne suçu vardı?” diye sorulur.

*

İKİ: Tarafsız Bölge’ye sıkça konuk olan Emekli Kıdemli Albay Eray Güçlüer, Ukrayna’daki hak ihlallerini en birinci meselesi yapmıştır. Emekli General İsmail Hakkı Pekin’le de çatır çatır tartışır.

ÇAĞRI FİLMİNİN BAŞARDIĞI 5 ŞEY

EL Kaide’nin bombalı saldırısında can veren büyük yönetmen Mustafa Akkad’ın “Çağrı” filmi, teknolojisi yenilenerek yarından itibaren Türkiye’de gösterime giriyor. Bu vesileyle yazdım. İşte “Çağrı”nın başardığı beş şey:

BİR: Kahramanın hiç gösterilmediği bir kahraman filmi çekmek... Ne kadar zorlu bir iş. “Çağrı”, işte bunu başarmıştır.

*

İKİ: Güllaç muamelesi yapılıp her ramazan TV’lerde defalarca gösterilerek millete ezberletilmiş olsa da... Hâlâ büyük bir iştahla izlenmekte. “Çağrı”nın dayanıklılığı dillere destandır.

*

ÜÇ: İlk ortaya çıktığında geleneksel kesimlerin tutucu tepkilerine maruz kalsa da... Zamanla hepsinin rızasını alabilmiştir. “Çağrı”, geleneksel anlayış ile modern yorumu aynı çizgide buluşturabilmiştir.

*

DÖRT: Didaktik, tebliğci ve sıkıcı olmaya kaçma tehlikesine düşmemeyi büyük ölçüde başarmış, klasik sinema izleyicisinin ilgisini üzerine çekmiştir. “Çağrı”, bu açıdan da
zoru başarmıştır.

*

BEŞ: Çıtayı o kadar yükseğe çekmiştir ki “Çağrı” 45 yıldır benzerinin çekilmesine cesaret edilememiştir. “Çağrı”yla kıyaslanma korkusu, sinemasal anlamda bu alana el atılmasının önündeki en büyük engeldir.

OLMASA OLMAZ

CİNAYET, CIA, zamanda yolculuk, distopya, ergenlerin büyüme sancıları, süper kahramanlar, birbirlerini yanlış anlayan âşıklar, aldatma, hayatları sinematografik olan sanatçılar, İkinci Dünya Savaşı, eski filmler...

Olmasa...

Bugün neredeyse çekilecek film konusu bulunamayacak.