Paylaş
Kafasını oğluna takmış “kaynana” bozuntuları da var.
Ama ben onları bilmiyorum. Bilmediğim ve yaşamadığım şeyler hakkında da yazmıyorum.
Ben buraya, kendi tecrübelerimi yazmak için geldim.
Üstelik, kafasını -kız veya erkek farketmez- çocukları ile bozan kadınların, kendilerini “ilgili” ve “iyi anne” zannetmelerini de, psikiyatrik bir vaka olarak görüyorum.
Üstelik o kadınları SIKICI da buluyorum.
Anasına laf ederken, umarım kendi karım da manyak bir kayınvalide olup çıkmaz.
Malum karımın anasından gördüğü bu; Kaynanalık sanatı!
Kadın resmen boşanalım diye uğraştı.
Hala uğraşıyor.
Bir ara, “Madem evimizin hanımı annen, o zaman geceleri de ananla koyun koyuna yatayım olsun!” diyesim bile gelmişti.
Kadının erkeğini ikinci plana atmak için bin tane bahanesi yokmuş gibi, binbirinci bahane olarak annesini öne sürmesi kötü.
Eğer bir de bu anne bozuntusu; kızını kocasına karşı doldurmak, kavga çıkartmak, laf sokmak gibi bir takım; bencil, art niyetli, kıskançlık dolu davranışlarla ilişkinin içine etmek için yaşıyorsa, olay daha da vahimdir.
Karım çok uzun zamandır annesiyle karşılaşmamamız için büyük enerji sarfediyor.
Karımın çabasını ve anlayışını takdirle karşılıyorum.
Verdiği sözü tuttu, tutuyor.
Nitekim bu uygulama gündeme geldiğinden beri aramızda hiçbir sorun da yok.
Karım da farkında.
Hatta kızımız bile sakin bir çocuk oldu. Meğer kadın onu da sapıttırmış.
Geçen gün karımın bir telefon konuşmasına kulak misafiri oldum.
Artık kadın karıma her ne dediyse... Karım:
“Anne, beni kocamla yattığım için suçlayacak kadar abarttığına göre ya sen kafayı üşüttün ya da kocama aşıksın ve bunu söylemeye cesaretin yok. Her iki durumda da sanırım sana tedavi gerek!”
Dedi ve ilk defa telefonu annesinin suratına kapadı!
Ayıptır söylemesi ama, bundan garip bir haz duydum.
Sizce bir anne, kızından böyle bir cümleyi duymak için ne demiş olabilir?
Adam
Paylaş